2 Bin Yıllık Sağlam Beyin Hücresi Bulundu!
Pompeii ve Stabiae şehirleriyle aynı günde Vezüv yanardağının patlamasıyla yok olan bir diğer Roma kenti de Herkulaneum kentiydi. Bu kent destanlarda kurucusunun Herkül olduğu söylenir. Herkül kadar güçlü kalmış bu nöronların destansı keşfi de inanılmaz bir şaşkınlık yarattı.
2 bin yıl önce Vezüv Yanardağı’nın patlaması sırasında öldüğü ortaya çıkan 25 yaşındaki bir erkeğin kafatasında, sağlam beyin hücrelerinin keşfedildiğini açıkladı.
Herkulaneum kentinde yaptıkları çalışmalar sırasında ahşap bir binada yatakta yüzüstü yatarken bulunan genç adamın kafatasında (25 yaşında) hâlâ sağlam olan beyin hücreleri keşfetti. Milattan Sonra (M.S) 79 yılında volkanik patlama sırasında küle gömülü bir şehir olan Herculaneum’da yapılan çalışmadan sıradan bir şekilde çalışılırken bir anda erkek iskeletin kafasının içinde cam gibi parıldayan bir şey fark edildi.
Araştırma ekibinin baş sorumlusu ve Napoli II. Federico Üniversitesi’nden adli antropologu Pier Paolo Petrone, yüzüstü yatan iskeletin üzerinde çalışma yaparken iskeletin “kafatasının içinde parıldayan cam gibi bir şey” gördüğünü söyledi. Yapılan çalışmalar sonucunda bu parlaklığın ne olduğunun sonucuna varıldı.
Petrone ve çalışma arkadaşları, kafatasının içinde gördükleri bu parlak malzemenin ölen kişinin yoğun ısı nedeniyle “cama dönüşerek” bozulmadan korunan beyindeki sağlam beyin hücreleri olduğunu anladılar. Kafatasının içindeki beyin hücreleri, yanardağın patlamasının ardından iki bin yıla rağmen sağlam bir şekilde kalmış.
Petrone, bu durumu şöyle açıklık getirdi. Beyin, sıcak volkanik küle maruz kaldıktan sonra sıvılaşmış ve ardından volkanik kül yatağının hızla soğuyarak “camsı” bir hale dönüşmüş olmalıydı.
İskelette yapılan keşifler yalnızca bununla da sınırlı kalmadı. Araştırmacılar, tıpkı iskelette beyin gibi camsı hale gelmiş olan omurilikte de sağlam şekilde duran sinir hücreleri keşfettiler. Tüm bu keşifler, bu tarz bir örnek ne antik kentte ne de başka bir yerde kolay kolay bulunamayacağını ifade eden bilim insanları bu olayın çok özel bir durum olduğunu belirtiyorlar.
Yazan: Selim ÖZTEMEL
Bir yanıt bırakın