2020`nin En Heyecan Verici Teknolojik Yenilikleri

2020`nin En Heyecan Verici Teknolojik Yenilikleri

1.Bölüm

Dünya Ekonomik Forumu ve ABD bilim dergisi »Scientific American« tarafından bir araya gelen uzman ekipler, sağlık hizmetlerini, tüm endüstri dallarını ve hatta toplumlarda üç ila beş yıl içinde devrim yapma potansiyeli olan teknik ilerlemeleri incelendi. 75 aday arasında “2020 Yılının Yenilikleri” listesine girmeyi hak kazanan, en iyi 10 aday açıkladılar. Seçilen 2020’nin En Heyecan Verici Teknolojik Yeniliklerinden, her birinin, seçilme sebebi ve dünyayı nasıl değiştireceği detaylı bir şekilde anlatılmak zorunda olduğumuz için bu makale serimiz 4 bölümden oluşacaktır.

Tıp Dalında: Ağrısız İğneler (Mikro iğneler)

Mikro İğneler olarak da bilinen zar zor görülebilen teknolojinin son örnegi bu iğneler, ağrısız bir enjeksiyon ve her ortamda kolaylıkla yapabilmemizi mümkün kılan kan testleri ile yepyeni bir çağa geçmemizi sağlayacak. Mikro iğnelerin en belirleyici avantajlarından biri: Derimizin daha derin katmanlarındaki sinir uçlarıyla temas etmediklerinden ağrıyı en aza indirgemesidir. Mikro İğneler genellikle sadece 50 ila 2000 mikrometre uzunluğundadır. Bu nedenle en fazla bir insan saçı gibi 1 ila 100 mikrometre genişliğinde cildi delebilir, demektir.

Mikro iğneli birçok ürün şimdiden ticari kullanım yolunda çünkü, teşhis testlerinde kullanım, sağlık parametrelerini izlemek ve kan veya interstisyel sıvıyı toplamak için bulunmuş en hızlı, ağrı vermeyen bir araçtır .

Güneşi Kullanarak Karbondioksiti Hammaddeye Dönüştürebilen Katalizörler

CO2’yi büyük ölçekte yararlı bir şeye dönüştüren yöntemler, iklimin korunması için önemlidir. Yeni nesil katalizörler bunun için zararsız bir yöntem olan güneşi kullanıyor.

Dünyamız, günlük yaşamımızda, endüstride veya tıpta her yerde işimize yarayacak malzemeler için temel oluşturan kimyasallar ile dolu. Ancak bunların üretimde kullanılması ve çıkarılması için büyük masraflar gerektiren çok sayıda fosil yakıt tüketiyoruz. Bu durum karbondioksitin atmosfere salınımını artırarak, iklim değişikliğini hızlandırıyor.

Tamamen yeni bir yaklaşım bu sorunları ortadan kaldırabilir: Bu yaklaşım, Güneş ışığı kullanarak, CO2’yi, daha sonra geri dönüştürülebilecek yararlı kimyasal yapı taşlarına dönüştürmektir. Bu durumda sera gazı emisyonlarını ciddi oranda azalacaktır. Bir yandan sera gazı kendisi bir hammadde haline gelirken, diğer yandan da kimyasalların sentezinde enerji kaynağı olarak sıklıkla kullanılan fosil yakıtlarına bağımlılık sona erecektir. Çünkü petrol yerine enerji kaynağı, güneş ışığının kendisi olacaktır.

Bu durum, güneşle aktifleşen katalizörlerin geliştirilmesindeki büyük ilerlemeler sayesinde artık bir hayal olmaktan çıkarak gerçekleştirilebilecek bir hedefe dönüştü, Fotokatalizörler CO2’yi bölebilir.

Bu işlem çok fazla enerji gerektirir, çünkü karbon atomu ve bir karbondioksit molekülünü oluşturan iki oksijen atomu, kararlı çift bağlarla birbirine bağlıdır. Yeni fotokatalizörler, gerekli fisyon enerjisini güneşin görünür ışığından alıyor.

Fotokatalizörler genellikle yarı iletkenlerdir. Karbondioksiti parçalamak için gerekli olan elektronları serbest bırakmak için yüksek enerjili ultraviyole ışık (UV ışığı) kullanırlar. Bununla birlikte, UV ışığı güneş ışınlarının yalnızca yaklaşık yüzde beşini oluşturur ve aynı zamanda yıkıcıdır. Bu nedenle, araştırmacılar son yıllarda güneş ışığının görünür, çok daha geniş dalga boyu aralığını kullanan yeni katalizörler geliştirmek için çalışıyorlar.

Bu araştırma, israfsız bir döngüsel ekonomi hedefliyor. Onun için, bilimsel kurumlar esas olarak, solar kimyasal süreçleri araştırıyor. Bunlardan en önemlileri, Caltech’teki Ortak Yapay Fotosentez Merkezi ve ABD’deki Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı ve üniversiteler, endüstri ve araştırma ve teknoloji kuruluşları birliği olan Dutch Sunrise Konsorsiyumu ve Almanya’da Max’te heterojen kataliz departmanıdır. Bu departman, Planck Kimyasal Enerji Dönüşümü Enstitüsü, Mülheim`dadir.

Karbondioksiti faydalı maddelere dönüştürmek için başka bir yaklaşım ise: kimyasal dönüşümü sağlamak için elektrik kullanmaktır. Fakat bu yaklaşım, elektrik fosil yakıtlardan üretildiği sürece güneş ışığı kullanmaktan daha az çevre dostudur.

Güneş ışığı katalizörlerinde meydana gelen gelişmelerin önümüzdeki yıllarda şirketler tarafından alınması, ticarileştirilmesi ve daha da geliştirilmesi muhtemeldir. Bu, günümüzün zararlı atığı olan CO2’nin yarın değerli ürünlere dönüştürülebileceği anlamına gelebilir. Bu ise gerçekten, kimya endüstrisini, israfsız bir döngüsel ekonomiye giden yolda bir adım ileri götürür. Bilim insanlarının nihai hedefi, CO2 emisyonlarını tersine çevirmek ve negatif emisyonlar üretmektir.

Çeviri: İ. KAYA 

Kaynak*

YouTube Kanalımız

Tükenmez Kalem (Altın Yazar) hakkında 286 makale
Bilim sever, bilim yazarı.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*