
Ağlamak İçin Beş Neden
İnsanlar muhtemelen duygusal nedenlerle ağlayan tek canlıdır. Uzmanlar gözyaşlarımızın nedenini beş kategoriye ayırdı: Yalnızlık, güçsüzlük, bunalma/bitkinlik, uyum ve medya kullanımı.
Bu kategorilere ayrılma, temel psikolojik ihtiyaçlar karşılanmadığında veya çok yoğun bir şekilde tatmin edildiğinde duygusal gözyaşlarının her zaman meydana geldiği fikrine dayanır.
Karşılanmayan ve Karşılanan İhtiyaçlar
Ulm Üniversitesi’nden sosyal psikolog Johannes Keller liderliğindeki ekip, örneğin, yalnızlığın karşılanmayan bir yakınlık ihtiyacından kaynaklandığına ve dolayısıyla gözyaşlarına yol açabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca bu kategoriye aşk ve memleket hasretinden kaynaklanan gözyaşları da dahil ediliyor.
Uzmanlara göre sevinç gözyaşları, örneğin bir düğünde, uyum ihtiyacı yoğun bir şekilde karşılandıktan sonra ortaya çıkar. Güçsüzlükten kaynaklanan gözyaşlarına örnek olarak, ölüm haberine verilen tepkiyi gösterirler.
Medya Tüketimi: Hüzün Gözyaşları ve Sevinç Gözyaşları
“Medya tüketimi” kategorisinde ağlamanın birkaç özelliği vardır. Diğer kategorilerle karşılaştırıldığında, ağlayan kişi yalnızca dolaylı olarak etkilenir ve gözyaşları “temsili olarak” ortaya çıkar. Tetikleyici, kişinin empati kurduğu bir kitabın veya filmin ana karakterinin başına gelen bir deneyimdir. Ayrıca bir dramada gözyaşı dökebilirsiniz, ancak bir komedide de gözyaşı dökebilirsiniz, yani o kategoride hüzün gözyaşları ve sevinç gözyaşları olabilir.
Refleks de Olabilir
Duygusal gözyaşları, gözleri nemli tutan ve koruyan bazal gözyaşlarından açıkça ayırt edilebilir. Araştırmacılar ayrıca çalışmalarında soğuğa, rüzgara veya soğanları keserken refleks reaksiyon olarak gözyaşlarını dahil etmediler.
İnsan ağlamasının temeline inmek için araştırmacılar, insanlara duygusal gözyaşlarının nedenlerini soran iki çevrimiçi anket yaptı. Başka bir deneyde deneklerden günlük tutmaları istendi. Örneğin, gençlerin bunaldıkları için yaşlılardan daha sık ağladıkları bulundu.
Psikologlar, çalışmayı duygusal gözyaşı fenomeni üzerine daha fazla araştırma için bir temel olarak görüyorlar. Duygusal gözyaşlarının akıl hastalığındaki rolü hakkında nispeten az şey biliniyor. Ayrıca gözyaşlarının sosyal etkileşimleri nasıl düzenlediği konusunda sistematik bilgi eksikliği bulunuyor. Şimdiye kadar, gözyaşlarının bir kişinin diğerini destekleyip desteklemediği üzerindeki etkisi konusunda bilgi eksikliği vardı. Ağlamanın en yaygın beş nedenini belirlemek gelecekte bu soruları yanıtlamaya yardımcı olabilecektir.
Yazan: Bilge KAPLAN
Bir yanıt bırakın