Alkolün Beyne Etkisi ve Ruhsal Belirtileri
Her madde için yoksunluk belirtileri farklılık gösterir. Alkol depresan bir maddedir ve anksiyete halinde kişinin kaygı yaratan düşünceleri bastırmak amacı ile başvurduğu son derece sağlıksız bir yoldur. Adnan Ziyalar tanımı ile alkol kullanımı ve alkolizm kişinin kendi bedeni ve ruhi yapısı, yakın çevresi, içinde yaşadığı toplumu, bütün dünya toplumları ve nesiller ötesi insanların zararlarına alkol alma alışkanlığının vazgeçilmez ve inatçı ve de ısrarla sürdürülmesidir. Alkol alımı beyinde fizyolojik, nörokimyasal ve yapısal değişiklikler meydana getirir.
Fizyolojik anlamda beynin glikoz kullanımı ve beynin kan akımı açısından değişiklikler olur. Korteks ve serebellum bölgeleri glikoz kullanımını anlamlı şekilde azaltır ve bunun sonucunda beslenme problemleri ortaya çıkar. Glikoz kullanımnıda azalma kronik alkoliklerde daha fazladır. Ayrıca akut alkol entoksikasyonu (zehirlenme) bölgesel beyin kanlarının kırmızılığının arttığını gösterir. Alkol beyin damarlarını genişletir. Kronik alkol bağımlılarında beyin kan akımının ve oksijen kullanımının azaldığı ve beyin kan akımının çok fazla azaldığı beyin bölgesi olarak frontal lob ve kortekste görülür. Vazospazm (damar daralması) da görülebilir. Alkol hem opiyat reseptörlerini hemde opioid reseptörlerini etkiler. Alkol ve madde kullanımı toplum bakış açısı ile farklı görünse de tıpkı madde kullanımı gibi etki gösterir.
Nörokimyasal anlamda da alkol bir GABA reseptör inhibitörüdür. Ailelerinde alkol alan depresif kişiler alkol almaya daha meyillidir. Ancak alkol aldıktan sonra daha çok depresif moda bürünülür. Alkol kullanımı ile alkol serotonu ve nöroadrenalin hormonları artar.
Yapısal anlamda alkoliklerde görülen serebral korteks değişiklikleri söz konusu olmuştur. Uzun süreli alkol kullanımı sonucu beyin büzülür. Yapısal değişikliklerden biri de volumün azalmasıdır. Beyinde alkolden etkilenen en önemli alan frontal kortekstir. Klinik olarak ataksi ve sereballer ataksi çok fazla olduğu görülmektedir. Alkol kullanımı ile kadın beyni erkek beyninden daha fazla hasar görür. Alkole bağlı oluşan vernike korsokom adında hastalık gelişebilir. Alkoliklerde magnezyum ve B vitaminleri eksiklikleri söz konusu olur. Antioksidan ve lipit bozulması söz konusu olur.
Beynin ve merkezi sinir sisteminin etkilenmesi sonucu atılganlık, konuşkanlık iyimserlik görülür. Sıkıntı, durgunluk, ağrı, yorgunluk geçer. Genel rahatlama hali olur. Serebellum ve beyin sapı fonksiyonu mg dan sonra ortaya çıkar. Konuşma görme yürüme güçlüğü belirgindir. Dikkat bozukluğu ve çağrışımlarda blokaj, şuur bulanıklığı, suç işleme eğilimi, taciz tecavüz gibi durumlar ortaya çıkabilir. Daha fazla alımda kan basıncı gittikçe düşer, renk solar, solunum bozulur, konfüzyon ve amnezi gelişir. Uzun horlamalı uyku dönemi başlar. Stupor geliştikten sonra koma ve ölüme kadar gider.
Serebellar koordinasyon bozulmaya başlar. Hafif motor bozukluklar ve amaçlı hareketlerde güçlük aynı zamanda zihinsel faaliyette azalma meydana gelir. Kortikal bozukluklar başlar ve merkezi sinir sisteminin iradeli fonksiyonu bozulur. Konuşma ihtiyacı ve libido artar ancak potansiyel azalır. Muhakeme bozılduğu için otokontrol zayıflar. Üst benlik denetimi azalır, saldırganlık ortaya çıkar. Aşırı alıngan ve çocuksu, çabuk üzülen davranışlar oluşur. Duyu organlarında performans düşer. Nistagmus (kontrolsüz göz hareketleri) her fazda görülür.
Aşırı alkol tüketimi sonucu derin koma, ileri derecede solunum depresyonu ve ölüm görünür. Alkol düzeyi 500 mg üstünde ise kesin ölümdür. Alkole duyarlılık azalmış ise bu yetersiz olabilir. Öldürücü doz vücut ağırlığının kilogramı başına 8 gramdır.
Yazan: Gözde ADIYAMAN
Kaynak: Özden. S. Y. (2015). Alkolizm Sebep ve Sonuçları. 1. baskı. Nobel Akademik Yayıncılık
Bir yanıt bırakın