Arıları Öldürmek Bir Ekosistem Cinayetidir
İnsan merkezci bir anlayışın aksine, insanında doğanın bir parçası olduğunu kabul eden bütüncül bir yaklaşıma ne zaman varacağız. Lakin vaktimiz kısıtlı ve doğa alarm veriyor.
Artık mücadelede son on yıl içerisindeyiz ve bu gidişatı durdurabilecek son nesiliz.
Yaşam denen olgu çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. İnsanda bu dengede en etkili rolu oynar. Ekosistemde bir faktör değişirse zincirleme olarak diğer faktörlerde doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenir.
Ekosistemde Bozulmanın İnsan Etkisi
Artan nüfus, artan tüketim, teknolojinin gelişmesi, doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması, biriktirilmiş suların (baraj) taşkınlıklara sebeb olması, orman tahribatı, (hava su toprak) çevre kirliliği fabrika bacalarına filtre takılmaması, kimyasal, biyolojik silahların kullanılması, yanlış tarımsal politikalar, çarpık kentleşme, kalitesiz fosil yakıtların (kömür, petrol, doğalgaz) kullanılması nükleer silahlar, nükleer santral kazaları gibi…
Verdiğimiz Zarar Büyük
Fosil yakıt kullanımıyla atmosfere salınan sera gazının yoğunluğunun giderek artması, gezegenimizin daha fazla ısınmasına neden olurken küresel sıcaklık artışı canlı türler için oldukça tehlike arz eden iklim değişikliğini beraberinde getiriyor. Küresel sıcaklığın artmasında emisyon salınımının büyük rol oynadığını ortaya koyan uzmanlar, devamı durumunda önümüzde ki 30 yıl içerisinde küresel sıcaklık 1.5-2 dereceye ulaşacağı ve ulaşması halinde buzulların deniz seviyesine yükseleceği kıtaların bir kısmının sular altında kalacağı, coğrafyanın değişeceği, tarım hayvancılık ciddi ölçüde etkileneceği ön görülüyor.
Diğer taraftan buzulların erimesi daha önce hiç karşılaşmadığımız mikroorganizmalarla karşılaşma ihtimalimizi arttırıyor. Buzulların içinde uykuda olan virüs erime sonucu hayatımıza karışıyor.
Birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütünün (FAO) ortaya koyduğu veriler sonucu, toprakaların 3/1’nin bozulmuş olduğu beraberinde getirdiği kıtlığın kapıda olduğunu öne sürmüşlerdir. 1cm verimli toprağın yaklaşık 500yılda oluştuğu göz önünde tutarsak, biyolojik çeşitliliğin %80’nini bünyesinde barındıran ormanların yok oluşunu izliyoruz.
Tarımsal alanda kullanılan ilaçlamalar toprak için yararlı böcekleri yok ediyor.
Dünya genelinde ve Türkiye’de ciddi oranda toplu arı ölümleri yaşanıyor. Arılar sadece bal üretmiyor. Soframızda ki gıdaların 3/1 ‘i gerçekleştirdiği tozlaşma sayesinde, taşıdıkları polenlerle 130 bin üzerinde besin gurubunu yeniden üremesine katkı sağlıyor. Bir kovan dolu arı bir günde 400 çiçeğin döllenmesini gerçekleştiriyor.
Acilen Bilinçli Birey, Bilinçli Toplum Oluşturmak Gerekiyor
İlk olarak Dr. Mathis Wackernagel Prof. William Reel ve arkadaşları tarafından kullanılmış farkındalığın artmasında önemli bir araç haline gelmiştir.
Ekolojik ayak izi ;
Ayakizinden esin alınarak düşünülmüş, bir canlının ağırlığına ve ayaklarının boyutuna göre yere yaptığı baskı sonucu derinliği değişen ayakizi, insan faaliyetleri sonucu bozulan ekosistem dengelerini hesaplamak ve ekosisteme kazandırılması gereken miktarı belirlemek için geliştirilmiş yöntemdir.
Karbon ayak izi ;
Karbondioksit emisyonu ile mücadele etmek için gerekli olan eksikliği göstermekte ve salınımının azaltılmasının önemini ortaya koymaktadır.
TEMA vakfının internet sitesinde yer alan ” karbonmetre ” programında yapılan hesaba göre ortalama hayat standardında geçimini sağlayan 4 kişilik bir ailenin yılda ortalama 1600 metreküp doğalgaz kullandığını, yılda 3000 kw saat elektrik tükettiği, ayrıca otomobiliyle de yılda 400 lt benzin yaktığı hesap edildiğinde atmosfere yıllık 5,3 ton karbondioksit salınımına neden olduğu ve bu verilen zararın ancak yılda 16 fidan dikerek telafi edileceğini ifade ediyor…
Yazan: Damla Buket TAŞ
Bir yanıt bırakın