Aşırı İşlenmiş Gıdalar Hücresel Düzeyde Yaşlanmaya Neden Oluyor

Aşırı İşlenmiş Gıdalar Hücresel Düzeyde Yaşlanmaya Neden Oluyor

Geçen hafta düzenlenen çevrimiçi bir tıp konferansında sunulan araştırmaya göre, endüstriyel olarak aşırı işlenmiş gıdalar tüketen kişilerin hücresel yaşlanmaya bağlı olarak kromozomlarında değişiklik olma olasılığının daha yüksek olduğu gösterildi.

Avrupa ve Uluslararası Obezite Konferansına katılan bilim insanlarının bildirdiğine göre, günde üç veya daha fazla porsiyon “aşırı işlenmiş gıda”yiyen insanların, kromozomların sonunda bulunan ve telomer adı verilen heterokromatin yapıların bu tür yiyecekleri nadiren tüketen insanlara kıyasla 2 kat kısa olduğu bulunmuş.

Telomerler bizi yaşlanmaktan koruyan yapılardır ve her hücre bölünmesinde bir miktar kısalırlar. Telomerler genetik bilgi taşımazlar, ancak kromozomların kararlılığını ve bütünlüğünü ve buna bağlı olarak vücudumuzdaki tüm hücrelerin işlev görmeye dayandığı DNA’yı korumak için hayati öneme sahiptir.

Yaşlandıkça, telomerlerimiz doğal olarak kısalır çünkü hücre her bölündüğünde telomerin bir kısmı kaybolur.Uzunluktaki bu azalma, uzun süredir biyolojik yaşın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.Kısa telomerler ise, hücresel düzeyde biyolojik yaşlanmanın bir göstergesidir ve çalışma, aşırı işlenmiş gıdadan zengin bir diyetin hücrelerin daha hızlı yaşlanmasına neden olan bir faktör olduğunu öne sürüyor.

İspanya’daki Navarra Üniversitesi’nden profesör Maria Bes-Rastrollo ve Amelia Marti liderliğindeki bilim insanları, düzenli tüketilen yüksek oranda işlenmiş abur cuburlar ile kısalan telomerler arasında bir bağlantı keşfetmek istediler.

Daha önceki çalışmalarda şekerli içecekler, işlenmiş etler ve doymuş yağ ve şeker yüklü diğer yiyecekler ile olası bir bağlantıya bulunmuş, ancak bulgular sonuçsuz kalmıştı.

Aşırı işlenmiş gıdalar, çok az bütün veya doğal gıda içeren sıvı yağlar, katı yağlar, şekerler, nişasta ve proteinlerin bazı karışımlarından oluşan endüstriyel olarak üretilmiş maddelerdir ve genellikle yapay tatlandırıcılar, renklendiriciler, emülgatörler, koruyucular ve raf ömrünü ve kar marjlarını artıran diğer katkı maddelerini içerirler.

Daha önceki çalışmalar, aşırı işlenmiş gıdalar ile hipertansiyon, obezite, depresyon, tip 2 diyabet ve bazı kanser türleri arasında güçlü ilişkiler olduğunu göstermişti.

Marti ve meslektaşları, 2008’de her iki yılda bir beslenme alışkanlıkları hakkında ayrıntılı veriler sağlayan 55 yaş ve üzeri yaklaşık 900 kişinin sağlık verilerini incelediler.

645 erkek ve 241 kadın, aşırı işlenmiş gıda tüketimlerine bağlı olarak eşit olarak dört gruba ayrıldı.

Yüksek alım grubundaki kişilerin kardiyovasküler hastalık, diyabet ve anormal kan yağları öyküsü olma olasılığı daha yüksek bulunmuş. Ayrıca bu kişiler Akdeniz diyetiyle ilişkili lif, zeytinyağı, meyve, sebze ve fındık gibi yiyecekleri daha az tüketmişler.

En az aşırı işlenmiş gıdayı yiyen grupla karşılaştırıldığında, diğer üç grubun kısaltılmış telomerlere sahip olma olasılığını sırasıyla yüzde 29, 40 ve 82 olduğu gösterilmiş.

Yazan: Şinasi AYGÜN

Kaynak: American Journal of Clinical Nutrition / 24 Nisan 2020

YouTube Kanalımız

Şinasi Aygün (Platin Yazar) hakkında 25 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları Kurucusu, Biyolog

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*