Aslanların Zorlu Hayatı

Aslanların Zorlu Hayatı

Aslanlar ormanların kralı ve cesaretin simgesi olarak zihnimize kazanmıştır. Afrika’da ve Hindistan’ın küçük bir kısmında yaşayan aslanlar yaşadıkları ekosistemin zirvesindeki avcılardır. Bu güçlü ve vahşi hayvanların korkusuz bir şekilde rahat bir hayat yaşadığını düşünebilirsiniz ama gerçek tam olarak böyle değil.

Aslanların Zorlu Hayatı

Aslanlar çoğu kedigilde gözükmeyen bir şekilde sürü halinde yaşayan sosyal canlılar. Üye sayısı kırka kadar çıkabilse de ortalama sürü büyüklüğü 13-14 aslandır. Herhangi bir sürüye üye olmadan tek başına ya da kardeşleriyle göçebe olarak yaşayan aslanlar da mevcut. Çita kadar hızlı koşamayan ve leopar gibi yetenekli tırmanıcılar olmayan aslanlar sürü olarak avlanarak başarı şanslarını arttırıyorlar. Buna rağmen aslanların başarılı avlanma oranı yüzde 25 – bu oran leoparlar için yüzde 38 ve çitalar için yüzde 40-50. Kalabalık sürüleri beslemesi gereken aslanlar buffalo, zebra gibi büyük hayvanları avlamayı tercih etmekle beraber yiyeceğin az bulunduğu mevsimlerde yaban domuzu gibi daha küçük hayvanlara ya da gözlerini karartıp fil ve zürafa gibi hayvanlara saldırırlar. Aslanların 20 ila 500 kilometre kareyi bulan bölgeleri olur ve bölgeleri söz konusu olduğunda aslanlar çok korumacıdır.

Aslanların Karşılaştığı Tehditler

Aslanlar ile ilgili en karanlık nokta ise yönetim değişimi ve sonrasında yaşananlar. Sürüdeki yavru aslanlar lider erkek aslanın (bazen birden fazla lider erkek de olabilir) yavrularıdır. Dışarıdan gelen başka bir erkek aslanın sürünün kontrolünü ele geçirmesi durumunda yavru aslanları üzücü bir kader bekler. Dişi aslanlar yavrularını büyütene kadar yeniden çiftleşmeye yanaşmazlar. Bu  yüzden sürünün yeni lider erkek aslanı eski liderin soyunu kurutmak için yavru aslanları tek tek yakalar ve boğarak öldürürler. Tüm yavruların hayatını kaybetmesi sonucu dişi aslanlar tekrar çiftleşmeye hazır hale gelirler. Yavru aslanların dörtte biri bir yaşına gelemeden diğer aslanların dişleri arasında hayatını kaybetmektedir. Bize zalimce gelen bu uygulama sadece aslanlara özgü değil; mirket, yunus ve su aygırı gibi canlılarda da yavru katli gözleniyor.

Yavru aslanlar için tek tehdit kendi türleri değil. Açlık, anne tarafından terk edilme, hastalık ve diğer hayvanların saldırıları da yavru aslanların ölümüne sebep oluyor. İnsanlarda normal bir süreç olan diş çıkarma aslanlarda çok sancılı  bir hal alıyor ve bazı yavruların ölümüne sebep oluyor. Yeni doğan bir aslanın ikinci yaş gününü görme ihtimali yüzde 20. Buraya kadar doğal sebeplerden bahsettik, biraz da insanoğlunun aslanlara çektirdiği çileye bakalım. Afrika ne yazık ki kaçak avlanmanın kontrolsüz ve yaygın olduğu bir kıta. Kaçak avcılar aslanların av hayvanı olan zebra ve antilopları vurarak aslanların beslenme şansını azalttığı gibi karşılarına çıkan aslanları da vuruyorlar. Çiftçilerin tarla ve hayvanlarını otlatacak arazi açmak için yaban hayatını yok etmesi de aslan ve diğer yabani hayvanları iyice daralan bir ekosisteme mahkum ediyor. Bu durumda insan-aslan karşılaşmaları ve ölümlerin sayısı artıyor. Çiftçiler sığır ve koyunlarına yapılan saldırılardan büyük kedileri mesul tutarak intikam almaya çalışıyorlar. Zehir ve kimyasal madde kullanmaya kadar giden bu zalim uygulama aslan, yaban köpeği, çita gibi vahşi hayvanların ölmesine sebep oluyor. Aslanları tehdit eden bir diğer sorun ise aslan avlamanın bir güç gösterisi ve havalı olduğunu düşünen hasta zihniyetli yabancı avcılar. ABD gibi ülkelerden gelen bu insanlar aslanları vurarak ölüleriyle beraber fotoğraf çekiliyor ve bunu gurur duyulacak bir şeymiş gibi paylaşıyorlar.

Yazan: Göktuğ DONK

Kaynak*

Kaynak**

Kaynak***

Kaynak****

YouTube Kanalımız

Çılgın Fizikçiler (SEO Manager) hakkında 663 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları ekibi ve dışarıdan destek veren gönüllülerin yazıları.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*