Her Biri $1.000.000 Değerinde Olan Milenyum Problemleri
Milenyum problemleri, Amerika Birleşik Devleti’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Clay Matematik Enstitüsü (CME), tarafından belirlenmiş matematiğin farklı dallarına ait...
Peto Paradoksu Nedir?
Kanser gizemini hala korumakta olan bir türdür. Kanseri yok etmek için yapılan bazı çalışmalar sırasında bilim insanları tarafından biyolojik bir paradoks keşfedildi....
Gökten İnen Elliler Anunakiler Kimler ?
Gündem bu kadar uzay, astronomi konuları ile meşgulken bu hafta sizi biraz geriye antik uzaylılara, insanlığın ataları olarakta tabir...
Bilimin Gelişim Sürecindeki Bazı Gelişmeler
İlk bilim adamı ünvanını en çok hak eden kişi modern bilimsel yöntemleri çalışmasına uygulamakla kalmayıp aynı zamanda ne yaptığını tam...
Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem: Evren’i Bir Arada Tutan Yasa
1995 tarihinde Michael Guillen, “Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem” kitabı ile denklemleri, matematiksel dillerinden kurtararak herkesin anlayabileceği...
Günün Kitap Önerisi: Bilim Felsefesi
Yazan: Cemal Yıldırım
Bilim Felsefesi Kitap Açıklaması
3. baskıdan itibaren, bilgilendirici ekleme ve değişikliklerle daha geliştirilmiş olan yapıtı, bu kez yeni kapak...
Günün Kitap Önerisi: Higgs ve Cern
Büyük Patlamadan Higgs Bozonuna, LHC’nin Serüveni
Yazar: Daniel Denegri, Claude Guyot, Andreas Hoecker, Lydia Ross
Çevirmen: Ercüment Akat
Temel parçacıkların, Büyük Hadron Çarpıştırıcısının...
Günün Kitap Önerisi: Newton ve Gök Mekaniği
Yazar: Jean-Pierre Maury
Çeviren: Esra Özdoğan
Newton ve Gök Mekaniği
Sadece bir elmanın düşüşüyle bunca şey aydınlığa kavuşabilir miydi?
Peki...
Transhümanizm: Ölümsüzlük Mümkün mü?
Hepimizin aklından -bir anlık dahi olsa- acaba ölümsüz olsaydık nasıl olurdu diye bir soru geçmiştir. Hiç hasta olmasak, sakatlanmasak ya da...
Haftanın Film Önerileri: Agora, Yapay Zeka ve Oblivion
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim...
Haftanın Film Önerileri: Ben Robot, Başlat ve Tetikçiler
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim...
Haftanın Film Önerileri: Prestij, Avatar ve Dejavu
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim insanlarını...
Yapay Zeka ile Uydudan Filler Sayıldı
Afrika’da açık otlaklıklara yayılmış Afrika filleri uzaydan yapay zeka kullanılarak sayılan ilk hayvanlar oldular.
Bilim insanları Afrika’da yer alan Addo...
Fareler Yardımsever Fareleri Ayırabiliyor
Fareler genellikle zararlı canlılar olarak görülür. Bu kötü ününün sebebi dirençli bakteri yuvası olmaları, veba gibi salgın hastalık bulaştırmaları ve tahıl...
Kanatlar Böceklerin Bacaklarından mı Evrildi?
İlk böceklerin 480 milyon yıl önce kabuklu deniz canlılarından ortaya çıktığı ve karasal ekosistem daha karmaşık hale gelince 80 milyon...
Dinozorların Ardından En Büyük Tür Yokoluşları
Dünya’daki tüm hayvan ve bitki türlerinin üçte biri hayatta kalma savaşı içinde. Ve bu savaşı vermelerinin genel sebebi ise...
Nükleer fiziğin annesi olarakta bilinen, Einstein’ın “Bizim Madam Curie’miz” dediği Lise Meitner, 1878’de Viyana’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Almış olduğu fizik ve matematik derslerinin ardından 14 yaşında Viyana Üniversitesi’ne kabul edilerek teorik fizikçi Ludwig Boltzmann ile çalıştı. 5 sene sonra fizik üzerine doktorasını alan Lise, 1907 yılında Max Planck ile çalışmak üzere Berlin’e gitti. O zamanlarda Almanya’da kadınlar lisansüstü eğitim alamıyorlardı. Max Planck’in asistanı olan Lisa o süreçte kimyacı Otto Hahn ile tanışarak birlikte çalışmaya karar verdiler. Lise başlangıçta kadın olmasından ötürü Otto Hahn ile eşit şartlar altında çalışmıyor olsa da ilerleyen yıllarda çalışmalarına Kaiser Wilhelm Kimya Enstitüsü’nde devam ettiler. İkili 1918 yılında protaktinyumun izotopunu keşfetti. Lise, Leibniz Madalyası ve Kaiser Wilhelm Kimya Enstitüsü’nde radyoaktivite fiziği bölümü başkanlığı ile ödüllendirildi. Auger Etkisinin nedeninin bulunmasına yardımcı olan Lise 1926 yılında Almanya’da profesör ünvanını alan ilk kadın olarak Berlin Üniversitesine atandı.
Lise ve Hahn, 238 proton ve nötrondan oluşan o zamanlar bilinen en büyük çekirdeğe sahip olan uranyum atomunu nötron bombardımanına tutarak büyük bir çekirdek oluşturmayı amaçlıyorlardı. Çalışmalarına devam ederlerken o zamanlarda iktidara gelen Nazi Partisi’nin yaptığı ilk işlerden biri Yahudi akademisyenleri uzaklaştırmaktı. 1933’de uzaklaştırılan Einstein’ın ardından gözler diğer Yahudi akademisyenlere çevrilmişti. Avusturya vatandaşı olduğu için bir süreliğine de olsa akademinin içerisinde kalmayı başaran Lise, Almanya’nın Avusturya’yı işgal etmesinin ardından savunmasız kalmıştı. Einstein’ın ülke dışı edilmesinden beş sene sonra, zor durumda olan Lise meslektaşlarının yardımı ile yasa dışı yollarla Hollanda’ya götürüldü.
Zor şartlardan geçmiş olsa da aklı hala çalışmalarında olan Lise, Hahn ile mektup yoluyla çalışmalarına devam etti. Uranyum atomu ile yapığı deneylerin sonucunu açıklayamayan Hahn durumu Lise ile paylaştı. Atoma gönderilen nötronlar çekirdeğin büyümesini sağlamadığı gibi çok küçük elementler olan radyuma veya baryuma dönüşüyordu. İkisi tarafından da beklenilmeyen bu sonuç oldukça kafa karıştırıcıydı. Lise kendisi gibi fizikçi olan yeğeni Robert Frish ile bu durumu konuştuğunda Einstein’ın ünlü denklemiyle yani E=m.c2 ile sonuca ulaşmışlardı: Uranyum atomu bölünmüştü ve sonuç olarak küçük elementler ortaya çıkmıştı. Uranyum çekirdeği bir su damlası gibiydi, büyüdükçe bütünlüğünü korumakta zorlanmıştı. Ve küçük bir nötronun itişiyle parçalanma gerçekleşmişti. Parçalanma sonucunda uranyumun kütlesinden gelen 200 milyon elektron volt enerji açığa çıkıyordu. Durumu Hahn ile paylaşan Lise ve Frish bu olaya ‘Nükleer Fisyon’ adını vermişlerdi. 11 Şubat 1939’da dünyayı değiştirecek bir makale yayınladılar. “Uranyumun Nötronlarla Parçalanması: Yeni Tip Bir Nükleer Tepkime“. Dünya çapında yankı uyandıran bu keşfe Nobel Kimya Ödülü komitesi 1944’de Lise Meitner’i yok sayıp adaletsizce Otto Hahn’ı ödüllendirdi. Otto Hahn’da bu yanlışlığı düzeltmeyerek Lise’a yapılan haksızlığı katlamış olduğu. Kaynaklara göre Otto Hahn, Nazilerin savaşı bittiğinde dahi keşfin kendisine ait olduğunu söyleyecektir. Yıllardır üzerinde çalıştığı konuda hakkı yenen Lise, Otto Hahn ile çalışmalarına son verdi. Nükleer Fiziğin Annesi, Nobel ödülünde haksızlığa uğramış olsa da 1946 yılında Almanyda’da “Max Planck” ödülü almıştır. 1966 yılında da ABD Atom Enerji Komisyonu tarafından “Enrico Fermi” ödülü verilmiştir. Lise aynı zamanda ‘Enrico Fermi’ ödülünü alan ilk kadındır.
Lise Meitner, ABD, Kanada, İngiltere’nin 2. Dünya Savaşında nükleer silah üretmek için yürüttüğü Manhattan Projesine davet edildi. Yeğeni Frish’in öncülerinden olduğu bu projeye Lise:“Bir bombayla yapacak hiçbir şeyim yok!” diyerek teklifi reddetti. Frish’in acımasız Nazilerden intikam alabileceğini düşünerek katıldığı bu proje beklediği gibi gitmedi. Oluşturulan atom bombası hiçbir zaman Nazilere karşı kullanılmadı. Hiroşima ve Nagazaki’de katliama yol açtı. Masumane merakının silaha dönüşmesinin üzerine Lisa “fiziğe olan koşulsuz sevgisinin azaldığını” söylemiştir.
II. Dünya Savaşı bitinceye kadar İsveç’te kaldı ve 1960 yılında Stokholm’den, yeğeni Frisch’in yanına, İngiltere’ye taşındı ve 1968 senesinde 90 yaşında Cambridge’te Hayata gözlerini yumdu. Yeğeni Frisch mezar taşına hayatını özetleyen şu yazıyı yazdırdı:“Lise Meitner: İnsanlığını Hiçbir Zaman Kaybetmeyen Fizikçi”
1992 yılında 109 numaralı elemente Meitneryium(Mt) adı verilmiştir.
Kadın ve Erkek Beyinler Arasındaki Farklar-2
Empatinin Cinsiyeti
Empati sırasında gözlemlenen beyinde, eş zamanlı çalışan iki farklı sistem ile karşılaşılmıştır. Bu sistemlerden biri ayna nöron sistemi...
Altın Dünya'da Üretilebilir mi?
Altın, doğada serbest halde bulunan kimyada “Au “sembolüyle gösterilen kimyasal bir tür elementtir. Simyacıların (alşimistlerin) ilgisini parlak sarı rengiyle ve saf...
Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem: Evren’i Bir Arada Tutan Yasa
1995 tarihinde Michael Guillen, “Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem” kitabı ile denklemleri, matematiksel dillerinden kurtararak herkesin anlayabileceği...