Avrupa’da Tunç Çağında Uyuşturucu Kullanılıyormuş
Avrupa’daki insanların 3.000 yıl kadar önce uyuşturucu kullandıkları anlaşıldı. Araştırma sonuçu İspanya’nın Minorka adasındaki bir mağarada bulunan saçların analiziyle elde edildi.
Bilinci etkileyen psikoaktif maddeler binlerce yıldır bilinmekte. Bugüne kadar en eski afyon tüketimini kanıtı olan buluntular, İsrailli bilim insanları tarafından MÖ 14. yüzyıla ait Kenan mezarlarında keşfedilmişti. Kenevir kullanımıyla ilgili dolaylı kanıtlar ise Çin’de ortaya çıkmıştı. Ahşap tütsü kaplarındaki kalıntılar bu uyuşturucunu 2500 yıl önce yakılarak, olunduğunu gösteriyor.
İspanya’nın Minorka adasındaki Es-Carritx mağarasında bulunan kırmızı boyalı saçların analizi, bu boşluğu dolduracak gibi. Bu mağara ilk olarak 3600 yıl önce kullanılmış. Bir oda 2800 yıl öncesine kadar mezarlık görevini görüyor. Üç aylıktan küçük bebekler ve hamileler dışında buraya her yaştan 210 kişi gömülmüş. Mağaranın mezarlık olarak kullanıldığı son üç yıl içinde bazı ölülerin saçları kırmızıya boyanmış. Bu gelenek Minorka’nın diğer mezarlıklarında da mevcuttu ve bu yüzden bilinmekteydi.
Bitki kalıntılarından anlaşıldığı üzere boya, yoğurt otu ve Balear şimşirden elde edilmiş olabilir. Saçlar daha sonra taranarak, bukleler halinde kesilerek tahta ve boynuzdan üretilmiş yuvarlak, süslü kaplara yerleştirilmiş.
Es-Carrit mağarasında on kişinin saç bukleleri mesela tanta tarak gibi nesnelerle birlikte küçük bir boşlukta bulundu. Kırmızı bukleler 13 cm uzunluğunda ve bunlardan üç tanesine uyuşturucu testi yapıldı. Uzmanlar, yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi ve yüksek performansli sıvı kromatografisi kullanarak, atropin, skopolamin ve efedrin aradılar. İlk iki alkaloid itüzümü ailesinde bulunuyor ve sanrılara, halüsinasyonlara ve algı değişimine neden olabiliyor. Bazı çalılarda ve kozalaklı ağaçlarda bulunan efedrin, heyecan durumlarını artırır, konsantrasyonu destekler ve kişiyi fiziksel olarak aktif hale getirerek, açlığını bastırır.
Her üç madde incelenen saç buklelerinde tespit edildi. Araştırma ekibi; “Bu kişiler ölümlerinden kısa bir süre öncesine kadar uyuşturucu kullanmış olmalılar” diyor.
Uyuşturucuların Solanacaee, adam otu, banotu, boru çiceği ve efedra bitkisinden elde edildiği düşünülüyor. Bilim insanları uyuşturucuların tıbbi amaçlı kullanılmış olabileceğini söylüyorlar. Adamotu örnegin çok eski zamanlardan itibaren ameliyatlarda bayıltıcı madde olarak kullanılmıştı. Ne ilginçtir ki Es-Carrity mağarasında da kafatasında delik bulunan üç erkek iskeleti bulunmuştu. Tahminlere göre henüz hayatta iken trepanasyon işlemi yapılmış. Bununla birlikte incelenen üç saç buklesinin bu kişilere ait olup, olmadığı henüz bilinmiyor. Adamotunun kökleri eskiden uykusuzluğa karşı kullanıyordu. Ve bantu ve bor otunun astıma iyi geldigi biliniyordu. Fakat bilim insanları mağarada bulunan bazı kanıtların, uyuşturucu maddelerin ilaç olarak değil gerçekten de uyuşturucu olarak kullanıldığını gösterdiğini söylüyorlar.
Bu bilgilere de yalnız şamanlar sahipti. Bu tür şaman ritüellerin Minorka’da bilindiği komşu bölgedeki bir mağarada bulunan bir kap kanıtlıyor. Bilim insanları; “Bu kabın üzerinde boynuzlu bir insan yüzü görülüyor. Bu da psikoatkif madde alımına bağlı değişim için bir sembol” diyor. Boyalı saç buklelerin de titizlikle saklanmış olması belki de şamanlara ait kalıntılara verilen nemi açıklamakta. Ahşap ve boynuzdan elde edilmiş kapların kapaklarında eş merkezli daireler mevcut. Bilim insanları bunların uyuşturucuya bağlı olarak büyümüş göz bebeklerini temsil ettiğini ifade ediyorlar. O tarihlerde Minorka’da büyük bir toplumsal değişim yaşanıyordu ve bu yüzden de içinde saç buklelerinin bulunduğu kaplar bu kadar iyi saklanabilmişti. Tabi bunda muhtemelen geleneklerin bu şekilde korunacağı fikri de önem tutuyordu.
Yazan: Selim ÖZTEMEL
Direct evidence of t he use of multiple drugs in Bronze Age Menor-ca (Western Mediterranean) from human hair analysis, Scientific Reports, 06.04.2023
Bir yanıt bırakın