Balık, Böcek, Sürüngen vb Canlıların Bilinç Dünyaları
40 bilim insanı, bugüne dek iç dünyaları olmadığı düşünülen sürüngenler, balıklar, böcekler ve daha başka hayvanlar için de “bilinçli deneyim olasılığının” söz konusu olduğu, kuslar ve memelilerde bilinci destekleyici “güçlü bilimsel kanıtların” bulunduğu konusunda bir ortak bildiri imzaladılar.
Canlıların bu tür deneyimleri çevresindeki dünyayı koklama, tatma, işitme veya dokunmanın yanı sıra, korku, hoşlanma ya da acı duymayı içeriyor. Özünde, o hayvan olmanın nasıl bir şey olduğunu yansıtıyor. Kargalar, şempanzeler, filler ve çok sayıda başka memeli ve kuş türleri bilinçli olabileceklerine işaret eden davranışlarda bulunurlar. Üstelik bu tür davranışlara sahip hayvanlar yalnızca omurgalılarla sinirli değil. Bilim insanları bilinçle ilgili araştırmalarını ahtapot, arı ve sineklerin de aralarında yer aldığı çok farkIi hayvanlar üzerinde sürdürüyor.
Bu araştırmalardan edinilen bilgiler ışığında bilim insanları insan-hayvan ilişkileri üzerinde yeniden düşünmemiz gerektiğine inanıyor. New York Hayvan Bilinci Bildirgesi ismini verdikleri bir belgede bilim insanları, bir hayvanda “bilinçli deneyim” konusunda “gerçekçi bir olasılık” söz konusuysa, o hayvani etkileyecek kararlarda bu olasılığı görmezden gelmenin sorumsuzluk olacağına dikkat çekiyorlar.
Bilinçli Deneyim Olasılığı
Bu konuda NATURE dergisinde yayınlanan yazıda, New York kentinde toplanan dünyanın farklı yerlerinden bilim insanlarının imzaladıkları bildirinin ana hatları anlatılıyor ve bugüne dek iç dünyalar olmadığı düşünülen sürüngenler, balıklar, böcekler ve daha başka hayvanlar için de “bilinçli deneyim olasılığının” söz konusu olduğu, kuslar ve memelilerde bilinci destekleyici “güçlü bilimsel kanıtların” bulunduğu belirtiliyor.
Eskiden böyle bir olasılığın varlığına çok uzak bir olasılık olarak bakılıyordu. Bildiriyi kaleme alanlardan Londra Ekonomi ve Siyasal Bilimler Okulu düşün insanlarından Jonathan Birch, artan kanıtlarla birlikte önceleri çok uzak bir olasılık olduğu düşünülen hayvanlarda bilinç konusunun daha ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
40 Bilim İnsanı İmzaladı
Yaklaşık 40 imzalı bildiride hangi canlı türlerinin bilince sahip olduğu konusunda kesin yanıtlara yer verilmeyip, insanlardan oldukça farklı canlı türlerinde bile bilinçli deneyime işaret eden yeterince kanıt bulunduğunun altı çiziliyor. İmzacılar bildiriyi daha çok sayda kişinin imzalamasını, böylelikle konuyla ilgili araştırmaların ve bunlara verilecek desteğin artmasını umuyorlar.
Bulanık Çizgi
Bilinç, tanımı güç karmaşık bir kavramdır. Fakat bilim insanları bilincin “sezi” ismiyle bilinen ve genelde öznel deneyimler yaşayabilme yetisi olarak tanımlanan bir yönüne odaklanıyor. Bir hayvan için bu tür deneyimler çevresindeki dünyayı koklama, tatma, işitme ya da dokunmanın yani sıra, korku, hoşlanma ya da acı duymayı içeriyor-özünde, o hayvan olmanın nasıl bir şey olduğunu yansıtıyor. Fakat öznel deneyimler bireyin kendi deneyimleri üzerine düşünme becerisini gerektirmiyor.
İnsan dişindeki hayvanlar iç dünyalarını başkalarıyla paylaşmak için sözcüklerden yararlanmazlar. Bu hayvanlarda bilinci değerlendirmek için bilim insanları genelde dolaylı kanıtlara bel bağlayıp, bilinçli deneyimle bağlantılı birtakım davranışların izini sürerler.
Kendini Tanıması
Bu bağlamda çok bilinen bir deney, hayvanın kendi yansımasını tanıyıp tanımadığının sınandığı ayna testidir. Bu deneyde gövdesine yapışkan bir etiket ya da başka bir görsel işaret iliştirilen hayvan ayna karşısına getirildi.
Balık, Böcek ve Sürüngenlerin ve Diğerlerinin Kendi Bilinç Dünyaları Var
Elephas maximus ve daha temiz balıklar (Labroides dimidiatus) gibi hayvanların üzerlerindeki işaretlere ilgi gösterip onları almaya çalıştıklar görüldü. Bu davranış biçimi bilincin bir göstergesi olan öz-farkındalığa işaret ediyor olabilir.
Kargalarla (Corvus corone) yapılan bir deneyde kuşlar ekranda renkli bir kare gördüklerinde başlarını sallamak üzere eğitildiler. Kuşlar bu görevi yerine getirdikleri sirada bilim insanları beyinlerinin yüksek düzey bilişle ilintili bir bölgesindeki etkinliği ölçtüler. Sonuçta, kargaların beyin etkinliğinin gerçekte kendilerine gösterilenle değil, onlara görünenle bağlantılı olduğu görüldü. Bu durum kargoların algıladıklarının farkında oldukları anlamına geliyordu ve bu da bilincin bir başka olası bileşeniydi.
Omurgasızların İç Dünyaları Var mı?
Bir başka deney de ahtapotların (Octopus bocki) iki hücreden birini seçerlerken daha önce ağrılı bir uyaranla karşılaştıkları hücreden kaçınıp, seçimlerini yine öncesinde kendilerine uyuşturucu bir ilaç verilen hücreden yana yaptıkları görüldü. Bu da onların ağrıyı deneyimlediklerine ve ondan etkin biçimde kaçındıklarına işaret ediyor ki, kimi bilim insanları bunun bilinçli deneyimin göstergesi olduğuna inanıyor.
Meyve sinekleriyle (Drosophila melanogaster) ilgili araştırmalar onların hem derin uykuya daldıklarını hem de beyin etkinliğinin “yeniden uyandıkları” zamanla ayni olduğu “etkin uyku” evresini yaşadıklarını gösteriyor. Meyve sineklerini araştıran ve bildiriyi imzalayanlardan biri olan Avustralya Queensland Üniversitesi biyologlarından Bruno van Swinderen, “Bu belki de en canlı düşleri gördüğümüz, uykunun kısaca REM olarak bilinen hızlı göz devinimi evresine benzer bir durum olabilir,” diyor. Kimilerine göre düşlerin bilinçli olmanın en temel bileşeni olduğunu da sözlerine ekleyen van Swinderen, “Etkin uyku, sinekler ve başka omurgasızlar için geçerli bir durumsa, bu da onların bilinçli olabilecekleri yönünde yeterli bir ipucu sayılabilir,” diyor.
Kimi bilim insanları hayvanlarda bilinçle ilgili bu kanıtlara kuşkuyla yaklaşıyorlar. Fakat Seth, bildirinin hayvan etiği ve sağlığı ile ilgili politikaların oluşturulması açısından yine de olumlu bir etki yaratacağına dikkat çekiyor.
Yazan: Selim ÖZTEMEL
Do insects have an inner life? Animal consciousness needs a rethink, Nature, 14.03.2024
Bir yanıt bırakın