Beyin İmplantları, Kronik Ağrıların Beyin Haritalarını Çizdi
Aylar boyunca ağrı sinyallerini ölçen yeni bir çalışma, bu zayıflatıcı durumun kapsamlı bir görünümünü sunuyor.
Bilim insanları beyindeki kronik ağrıyı yeni bir netlikle görebilirler.
Aylar boyunca, dört kişinin beynine yerleştirilen elektrotlar, bu kişilerin sürekli ağrılarının belirli belirtilerini tespit etti. 22 Mayıs’ta Nature Neuroscience’da açıklanan kronik ağrının bu ayrıntılı görünümü, yıkıcı durumu azaltmak için yeni yollar öneriyor.
Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kronik ağrı üzerine çalışan bir sinirbilimci olan Katherine Martucci yaklaşımın “ağrıyı izlemek için beyne giden bir yol sağladığını” söylüyor.
Kronik ağrı inanılmaz derecede yaygındır. Araştırmacıların 16 Mayıs’ta JAMA Network Open’da bildirdiğine göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2019’dan 2020’ye kadar diyabet, depresyon veya yüksek tansiyondan daha fazla yetişkine kronik ağrı teşhisi kondu . Martucci, kronik ağrının vücut, beyin, bağlam, duygular ve beklentilerden etkilenen inanılmaz derecede karmaşık bir karışım olduğunu söylüyor. Bu karmaşıklık, kronik ağrıyı dışarıdan biri için görünmez ve tedavisi çok zor hale getirir.
Bir tedavi yaklaşımı beyni elektrikle uyarmaktır. Bir klinik araştırmanın parçası olarak, San Francisco Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, kronik ağrısı olan dört gönüllünün beyinlerine dört elektrot teli yerleştirdiler. Bu elektrotlar, iki beyin bölgesindeki sinir hücrelerini hem izleyebilir hem de uyarabilir: Orbitofrontal korteks veya OFC ve ön singulat korteks veya ACC. OFC’nin beyinde önemli bir ağrı etkeni olduğu bilinmemekle birlikte bu bölge, insanların ağrıyı nasıl deneyimledikleriyle ilgili olduğu düşünülen ACC de dahil olmak üzere ağrıyla ilgili alanlarla çok sayıda nöral bağlantıya sahiptir.
Ancak araştırmacılar beyni uyarmadan önce, kronik ağrının beyni nasıl etkilediğini bilmeleri gerekiyordu. Yaklaşık 3 ila 6 ay boyunca, implante edilen elektrotlar, bu insanların yaşamlarını sürdürürken beyin sinyallerini izledi. Bu süre zarfında, katılımcılar ağrılarını günde iki ila sekiz kez standart ölçeklerde derecelendirdiler.
Gelişmiş makine öğrenimi yaklaşımlarını kullanan araştırmacılar, daha sonra her bir kişinin ağrı derecelerini beyin aktivite kalıplarıyla ilişkilendirdi ve sonuçta her bir kişinin kronik ağrısının bir imzasına ulaştı.
Birçok yönden, kalıplar her bir kişiye özgüydü ancak örtüşme vardı: Beynin ön tarafında, gözlerin hemen arkasında bir alan olan OFC’deki beyin aktivitesi, insanların kronik ağrı seviyeleri ile izlendi. Yol boyunca bazı beklenmedik ağrı kalıpları da ortaya çıktı. Örneğin, iki gönüllünün ağrısı kabaca üç günlük bir döngüde dalgalandı.
Michigan Üniversitesi Kronik Ağrı ve Yorgunluk Araştırma Merkezi’nden sinirbilimci Chelsea Kaplan, OFC’deki beyin aktivitesinin hem doktorların tedavi yanıtlarını izlemesine yardımcı olabilecek hem de tedavi için yeni hedefler olarak hizmet edebilecek bir sinyal olan kronik ağrının sağlam bir biyobelirteçini temsil edebileceğini söylüyor.
Çalışma sadece dört kişi üzerinde yapıldı, üçü inme ağrısı ve biri bacak amputasyonundan sonra hayalet uzuv ağrısı yaşadı. Kaplan, “Bu bulguların diğer hastalara ve ağrı durumlarına genellenip genellenemeyeceğini bilmemiz gerekiyor” diyor.
Martucci, beyin aktivite kalıplarının kronik ağrısı olan kişilerde yaygın hale gelmesi durumunda, bir gün iletişim kuramayan insanlarda ağrıyı ölçmek için kullanılabileceğini söylüyor. Buna , kilitlenme sendromu olanlar gibi yanıt vermeyen durumlardaki kişiler de dahildir.
Yine de UCSF’de bir nörolog olan çalışmanın ortak yazarı Prasad Shirvalkar, 18 Mayıs tarihli bir haber brifinginde, kronik ağrının güvenilir belirteçlerini belirleme amacının, bir kişinin acı çekip çekmediğini belirlemek veya evet-hayır tanı testi olarak hizmet etmek zorunda olmadığını söyledi. Bunun yerine, tedaviye rehberlik etmektir. Shirvalkar ve meslektaşları şu anda, kronik ağrıyı tedavi etmek için insanların beyinlerini uyarmayı içeren bir klinik deney yürütüyorlar. “Biyobelirteci bir hastayı tedavi etmeye gerçekten yardımcı olan, onların daha görünür hissetmelerini sağlayan bir araç olarak düşünüyorum.”
Yazan: İlknur YEŞİLYURT
Referanslar
Shirvalkar et al. First-in-human prediction of chronic pain state using intracranial neural biomarkers. Nature Neuroscience. Published online May 22, 2023. doi: 10.1038/s41593-023-01338-z.
Bir yanıt bırakın