Bilim Kadını Emily ve Karatavuk Kuşu
1. Bölümde, kimya ve röntgen konusunda profesör ünvanı almış, 86 yaşında bir Alman olan Emily`i tanımış, onun bize nasihatlarını dikkatle dinlemiştiniz.
Bugün ki anlattıkları da hiç bir yerde bulamayacağınız anılarından küçük bir parça ;
Emily, üniversite bittikten sonra iyi bir bilim kadını olabilmek için çıktığı Güney Almanya yolculuğunda, ilk eşi Veteriner Hans ile tanışmış. Beraber muhteşem bir çiftlikte geçirdikleri yıllar, hayvanlar ve doğa üzerinde ki hayranlığını , bilgi birikimi ile perkinleştirdiği yıllar olmuş.
Emily, üniversite bittikten sonra iyi bir bilim kadını olabilmek için çıktığı Güney Almanya yolculuğunda, ilk eşi Veteriner Hans ile tanışmış. Beraber muhteşem bir çiftlikte geçirdikleri yıllar, hayvanlar ve doğa üzerinde ki hayranlığını , bilgi birikimi ile perkinleştirdiği yıllar olmuş.
-Emily ; ” Eşim veteriner olduğu için, ikamet ettiğimiz şehirde kim yaralı bir hayvan bulursa bize getiriyordu. Sevgi vermek benden, iyileştirecek ilaçları vermek, ameliyat etmekte eşimdendi. Bahçemizde çok büyük bir kafesin içinde güvercinlerimiz ayrıca bahçede tavuklarımız, iki horozumuz, kedilerimiz, köpeklerimiz vardı.
Hayvan sahibi olmak büyük sorumluluk ister, bende her sabah 5 te kalkıp 7 ye kadar onların sularını, yiyeceklerini veriyor, yaşadıkları yeri temizliyordum. Normalde güvercinler, insanları sevmezler. Yuvalarına, yumurtalarına veya yavrularına insan eli değdiği zaman orayı terk ederler. İlk başta ben kafeslerine girdiğim zaman (ki kafesleri 10 metre uzunluğunda 3 metre boyunda, kapısı her zaman açık bir şekilde, istedikleri yere uçar ve evlerine geri dönerlerdi.) benim varlığımdan rahatsızlık duyduklarını çıkardıkları sesin yoğunluğu ve gürültülerinden, bana sert bakışlarından anlıyordum.
Onları rahatlatmak için gayet yumuşak bir ses tonuyla, amacım size yardım etmek, rahatsız etmek değil ki gibi sözler söylüyor sohbet ediyordum. Özellikle hep aynı kıyafetleri giymek güven bakımından çok önemli bir ayrıntıdır hayvanlar için. Beni,.ayağımda sarı çizmem, mavi bir tulum ve kafamda hasır şapkam ile zamanla çok iyi tanıdılar. Yuvalarından artık yavrularını bile kenara çekiyor temizleyip geri bırakıyordum. Ne bir gürültü ne kötü bakma. Bu arada unutmadan söyleyeyim, hep aynı saatte beklerler verdiğiniz hizmeti.
Hayvanların biyolojik saati çok iyi çalışır. Bir gün hasta olduğumdan ihmal etmek zorunda kaldım. Yattığım yerden sabah 8 de bütün hayranların bir arada yaptığı gürültü, aslında bana “neredesin” çağrısıydı. Bunu onları çok iyi gözlemlediğimden biliyordum. Eşim veteriner olmasına rağmen, hayvanları gözlemleme de çok zayıf biriydi. Akşam yemeğinde, O gün ki gözlemleri anlatırdım, O da mutlaka not ederdi.
Horozların dövüşünün, bir türlü anlaşamayışlarının sebebini bulmak için, bütün dikkatimi onlara verdiğimde, benim onlar için, yem ve su koyduğum kaplar etrafında daha çok atışıldığını farkettim. Aralarında yaklaşık üç metre mesafe olacak şekilde iki ayrı su ve yem kapları koydum..
Horozların her birinin hareminde 3 tavuk var olacak şekilde ayrıldılar. Her biri kendi bölgesi, kendi tabağını belirledi. Kavga birden kesildi.
Bir pazar günü ise sevdiğim bir aile dostumuzun mezarına ziyarete gittim. Doğa ile başbaşa olduğum her an gibi o anda sevgiyle baktım ağaçlara, böceklere, kuşlara. Sonra arkadaşımın mezarını suladım, çiçeklerin altını biraz eşeledim. Duamı ediyordum ki yakınlarda bir yerde gurk gurk diye sakince öten bir karatavuk kuşu, birden çok hızlı ve sesli bir şekilde ötmeye başladı. Bir tehlikeyi haber veriyor olabilir düşüncesi ile hemen arkamı döndüm. Adamın biri pantalonunu aşağıya indirmiş, elinde bıçak ile bana doğru geliyor, aramızda yaklaşık iki metre var yok.
Su kabını ,ona doğru fırlatıp , bütün gücümle koşmam bir oldu. Soluk soluğa kendimi caddeye attım. Hiç tanımadığım bir kuş, hemde biz insanoğlunu hiç sevmeyen acı verdiğimiz hayvanlar aleminden küçücük bir kuş, benim hayatımı kurtarmıştı.
Onlar bizim gibi değil, saf tertemiz kendi doğasını yaşayan canlılar. Sadece ekmeğinin ve ailelerine bakmanın peşindeler.
Ya bizler ? İnanıyorum ki, günümüzde bir kadının zor durumda kaldığını görünce yüzünü dönüp gidebilecek, beni ilgilendirmez diyebilecek çok insan kılıklı, sadece etten kemikten oluşan, ruhsuz, yaratık vardır.
50 yıldır her gece, insanlara Karatavuk merhameti ve dikkati vermesi konusunda ister adına Tanrı, ister Doğa isterse Enerji de, işte ona dua ederim.
Bir yanıt bırakın