BioNTech Firması, Kanser Aşısı İçin 2023’ü Hedef Gösterdi!

BioNTech Firması, Kanser Aşısı İçin 2023’ü Hedef Gösterdi!

mRNA temelli COVID-19 aşısı ile tanınan Biontech firması sahipleri Özlem Türeci ve Uğur Şahin, 2023’e kadar kanser ve MS aşısı geliştirmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Kanserle mücadele eden milyarlarca insanın bir kısmı, kemoterapi, radyoterapi ve kök hücre tedavi yöntemi ile tedavi olabiliyor. Uğur Şahin ve Özlem Türeci bu tedavi yöntemleri arasında aşının da yer alacağını belirtti.

Peki herkesin aklındaki o soru; oldukça yeni bir teknoloji olan mRNA aşısı, kansere ve MS’e çare olabilir mi?

mRNA Nedir?

Ökaryotik hücrelerde DNA, hücre çekirdeğinde bulunur. Ancak DNA’nın gen kısmında bulunan bilgiden protein sentezlenebilmesi için bu bilginin çekirdek dışına çıkması gerekir. RNA’nın görevlerinden biri de bu bilgi mesajını iletmektir.

mRNA, genden aldığı bilgiyi ribozoma taşır ve ribozoma bağlanır. Protein sentezi için kalıp görevi görür. mRNA’nın taşıdığı bilgi, sentezlenecek proteine ait amino asitlerin (aa) çeşidini ve sırasını belirleyen bilgidir.

mRNA sentezi sırasında DNA’nın iki zincirinden sadece biri kalıp olarak kullanılır. Kalıp olarak kullanılan zincire anlamlı zincir adı verilir. DNA’nın anlamlı zincirdeki genetik şifreye göre mRNA, bu zincirin karşıtı olarak sentezlenir. Sentez sırasında DNA’daki adeninin karşısına mRNA’da urasil gelir.

Böylece mRNA, DNA’dan genetik bilgiyi almış olur. Hücrede mRNA çeşidi sayısı sentezlenen protein çeşidi sayısı kadardır. Hücredeki toplam RNA’ların sadece %5’ini mRNA oluşturur. Bir proteine çok ihtiyaç varsa mRNA birkaç kez kullanılabilir.

Bir canlıya ait aynı doku hücresi içinde farklı nükleotit dizilimlerine sahip mRNA’lar bulunabilir. Canlıya ait değişik dokulardaki hücreler içerisinde mRNA’lar, farklı nükleotit dizilimine sahip olabildiği gibi aynı canlının değişik dokularında da aynı nükleotit dizilimine sahip olan mRNA’lar bulunabilir.

mRNA Aşısı İlk Ne Zaman Geliştirildi?

mRNA aşı yöntemi esasında tamamen yeni bir süreç değildir. Araştırmacıların farelere ilk mRNA’yı enjekte ettiği ve antikor üretimini ortaya çıkardığı 1990 yılından beri mevcuttur.

Bu ilk yıllarda, mRNA iletimi tehlikeliydi: RNA’yı aldıktan sonra fareler bazen aşırı inflamasyon nedeniyle ölüyordu. Bu fareler doğal bağışıklık sistemleri tarafından oluşturulan yanıt sonucu öldüler. Araştırmacılar, bu yanıtı nasıl bastıracaklarını bulamadan etkin bir mRNA aşısı geliştiremediler.

Kanser hastaları COVID-19 aşısını olmalı mı? | Anadolu Sağlık Merkezi

2000’lerin ortasında, bioNTech’ten Weissman ve Katalin Karikó’nun inflamasyon riskini nasıl azaltacağını veya ortadan kaldıracağını keşfetmesiyle değişmeye başladı. Cevap çok basitti, işlevini değiştirmeden mRNA’ya karbon atomları gibi ek maddeler eklemekten ibaretti.

Bu eklemeler, hücrelerdeki sensörlerin yeni enjekte edilen mRNA’ya aşırı tepki vermesini engeller. Bu anlayış, Moderna ve Pfizer/bioNTech’in geliştirdiği aşılara dâhil edilmiştir.

Kanser Çalışmaları

mRNA aracılığıyla kanser tedavisi üretmeye çabalayan birden fazla biyoteknoloji firması ve laboratuvarı var. BioNTech’in yanı sıra COVID-19 aşısı üreterek dünya genelinde büyük ses getiren Moderna’da kanser tedavisi üzerinde çalıştığını belirtiyor.

İki firmanın ürettiği COVID-19 aşıları mRNA teknolojisiyle üretilen ilk aşılar olarak tarihe geçti. Ancak aslında bilim dünyası mRNA’yla yeni tanışmadı. Onlarca yıldır mRNA teknolojisi laboratuvarlarda test ediliyor. Uzmanlara göre bu teknolojinin asıl amacı; kanser aşısı üretmekti.

Vücudumuz normalde kendisi de kanserle savaşıyor. Ancak mRNA vücudun bu savaşı daha güçlü sürdürmesini sağlıyor.

Moderna’nın internet sitesinde konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:

“Bir hastanın kanser hücrelerinde bulunan mutasyonları tespit ediyoruz. Bilgisayar algoritmaları en yaygın 20 mutasyonu tahmin ediyor. Ardından bu mutasyonların her birini kodlayan ve bunları tek bir mRNA molekülüne yükleyen bir aşı oluşturuyoruz. Bu, tümörlere karşı daha iyi bir bağışıklık tepkisi oluşması için hastaya enjekte ediliyor.”

BioNTech kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin aklında da başından beri kanser aşıları vardı. Şirketin klinik denemelerde 8 potansiyel kanser tedavisi var. Şirketin internet sitesinde, “En gelişmiş programlarımız, bugüne kadar 17 tümör tipinde 250’den fazla hastayı tedavi ettiğimiz onkolojiye odaklanmıştır” ifadeleri yer alıyor.

Yazan: İlknur YEŞİLYURT

Kaynak*

Kaynak**

Kaynak***

Kaynak****

Kaynak*****

YouTube Kanalımız

İlknur Yeşilyurt hakkında 150 makale
Biyoteknolog ve Moleküler biyolog. Astronomi, yeşil enerji, genetik, nanoteknoloji, biyosensörler ve biyoçözünürlük/biyouyumluluk konularına meraklı. Bilim ve kitap tutkunu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*