Daha az din, daha fazla refaha mı yol açıyor?
Toplumda kısır döngü olup, tartışmaya sebep olan “tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan” sorusunu andıran bu konuyu, bilim insanları nihayet mercek altına aldı.
Daha fazla zenginlik, daha az inançlı olduktan sonra mı oluyor? Yoksa sekülerleşmeden (dinin sistemler üzerinde etkisini yitirmesi) sonra mı halk, daha fazla servet ve refah sahibi oluyor?
Dünyanın en zengin milletlerinden çoğu dinsiz ya da daha az dindardır. Almanya, Japonya gibi. İstatistiklere göre, çok fakir ülkelerdeki halklar özellikle dindardır, yöneticileri de öyle.
Büyüyen Servet, Dindarlıkta Bir Düşüşe Yol Açıyor mu?
Bristol Üniversitesi’nden Damian Ruck tarafından yönetilen bir araştırmada, bilim insanları, bu konuya cevap buldu. Science Advances’te yeni olan bu istatistiksel analizin verilerini yayınladılar.
Sonuçlar, bu tartışmaya son noktayı koyacak kadar net.
Veriler, sekülerleşmenin yani dine meselelerin değil dünya meselelerine, toplumun odaklanmasının önce geldiğini ve daha sonra ise refahın ve kazancın.geldiğini söylüyorlar.
Bu verileri oluşturmak ve analizi doğru yapabilmek için, 109 ülkeden sekülerleşmenin çeşitli ölçütlerini ve bu konu hakkında regresyon analizi kullanarak 1910’dan 2014’e kadar olan bir dönemi değerlendirmişler, mercek altına almışlar ve bu nedenle de bu kadar net bir sonuca varmışlardır.
Ruck, “Sonuçlarımız toplumların önce laikleştiğini ve daha sonra daha varlıklı olduklarını gösteriyor.” Sekülerleşme değerleri arttıkça, gayri safi milli hasılaya daha fazla yansımıştır.
Aynı zamanda bireysel hakların güçlendirildiği toplumlarda,sadece artan laikliğin bile, çok daha iyi ekonomik kalkınmalara yol açacağını da fark ettik.
Bunu, çalışmaya katılan Tennessee Üniversitesi’nden Alex Bentley takip etti: “Önceden inanç ve ekonomik iyileşme, her ikisinden önce gelen üçüncü bir faktör tarafından tetiklenebilir” diye düşünüyorduk. Örneğin, eğitimin tetikleyici olduğu varsayımımız gibi. Eğitim çok önemli olsa da gelişmede üçüncü faktör olarak görünmemektedir. İlla ki üçüncü bir faktör arayışı içinde olmalı isek bu kesinlikle kadın haklarıdır.
Kadın hakları ve kadınların eğitimi, işe erişimleri toplumda arttıkça, din meseleleri daha az konuşuluyor ve dünya meselelerine konsantre olan halkın geniş bir kesiminin zenginliği artıyor.
Çeviri: İ. Kaya
Bir yanıt bırakın