Denizatı; Erkeği Doğurabilen Canlı
Denizatı oldukça sevimli ve güzel bir deniz canlısıdır. Yaygın olarak sığ tropikal ve ılıman sularda yaşar ve dik durumda yüzer. Deniz iğnelerinin akrabasıdır. Boyu 1,5 cm ile 35 cm arasında değişmektedir. Vücut şeklinden ötürü oldukça beceriksiz bir yüzücüdür ve akıntıya kapılırsa yorgunluktan ölebilir. Sırtındaki küçük yüzgeci saniyede 35 kere çırparak kendini ileri doğru iter ve yönlendirme için de kafasının arkasındaki daha küçük yüzgeçleri kullanır. Kuyruklarının kıvrılabilen yapısı sayesinde deniz otlarına ve mercanlara tutunabilirler. Sürekli beslenerek günde 3000 den fazla karides yiyebilirler.
Denizatının bu özelliklerinin yanı sıra çok ilginç bir yapısı vardır. Diğer hayvanların aksine yavruyu doğurma görevi dişi denizatının değil erkeğin görevidir. Bizler sadece dişilerin doğurabildiğini biliyoruz. Peki, neden denizatının erkeği doğurur?
Hamile Erkekler
Dünyada başka hiçbir canlıda görülmemiş bir durumun tek örneğini denizatları oluşturuyor ve embriyolar gelişimlerini erkeğin vücudunda tamamlıyorlar. Pek çok balık türünde erkek bakım işini üstleniyor, su akımı yaparak yumurtalara oksijen sağlıyor ya da onları koruyor. Ancak denizatının erkeği, disiden aldığı yumurtaları saklayabileceği bir kuluçka kesesine sahip. Erkek, bu yumurtaları, gelişip minik birer denizatı olana kadar kesesinde saklıyor. Bu durum memelilerde görülen embriyo gelişiminin anne karnında gerçekleşmesi olayıyla benzerlikler gösteriyor. Bu üreme tipine “ovovivipari” deniliyor.
Biyolojik olarak bunun bir ‘erkek gebeliği’ mi yoksa ‘yavru taşıyıcılığı‘ mı olduğu tartışılmıştır. En büyük soru işareti, terimlerin nasıl tanımlandığı ile ilgilidir. Örneğin erkeğin hamile olması şaşırtıcı mıdır? Çünkü erkek ve dişi kavramı biyolojide” yavru doğuran taraf” olarak tanımlanmaz; eşey kromozom tipleri ve gamet büyüklüğü ile ilgilidir. Daha iri gametlere sahip olanlara dişi; daha ufak gametlere sahip olanlara erkek denir. Dolayısıyla her ne kadar dişilerin canlıyı doğurması, yavru doğurmanın dişilikle alakası olduğu fikrini doğuruyor olsa da, biyolojik terminoloji bakımından bunun tersi de mümkündür. Yani erkekte yavruyu taşıyabilecek biyoloji mevcuttur ; denizatı ve diğer erkek doğumlu türler buna en güzel örnektir.
Ölüm Ayırıyor
Denizatları, balıklar arasında tek eşli olarak bilinen tek örnektir. Eşleri yalnızca ölüm ya da kaybolma ayırıyor. Ölüm nedeni çoğunlukla bazı balıklar ya da yengeçler tarafından avlanma olabiliyor. Kaybolmaya ise güçlü bir fırtına ve bunun yarattığı bitkinlik neden olabiliyor. Neden tek eşli olduğuna gelince: Amanda Vincent bu konuda şu yorumu yapıyor; yavaş hareket eden canlılar olduklarından, yeni bir eş bulmak onlar için hem zaman hem de enerji kaybı demek oluyor. Yani tamamen üşengeçlikmiş.
Türkiye’de De Yaşıyorlar
Denizatları dünyada çok yaygın olarak bulunuyor buna karşın sayıları çok az. Türlerin çoğuna Batı Atlantik’te ve Pasifik’in Hindistan kıyılarında rastlanmaktadır. En iyi tanımlanmış türler ise Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya’da bulunanlardır. Türkiye’de ise 18 türün bulunduğu saptanmıştır.
Dünya çapında yaygın doğal kıyı yok olması, kirlilik ve geleneksel Asya ilaçları için yaygın bir şekilde toplanmaları yüzünden bazı türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Kaynak**
Yazan: Demet SEVİM
Bir yanıt bırakın