En Cani Hayvan
Bu bilgi sizi şaşırtabilir ama pek çok hayvan insanlardan daha canidir. En cani hayvanı öğrenince gerçekten çok şaşıracaksınız. Ama biz yine de en cani hayvanın ne olduğunu öğrenmeden insanın içindeki bu şiddet eğilimine bir bakalım.
İnsanın Öldürücü Şiddetinin Filogenetik Kökeni
İki bin yıldan fazla bir süredir insanın şiddete eğiliminin nedeni ilgi çekmesine rağmen, insanlardaki belirgin şiddetin psikolojik, sosyolojik ve evrimsel kökleri hala tartışılıyor. Burada, insanlar dahil memelilerdeki saldırganlığın önemli bir filogenetik (çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır ) bileşene sahip olduğu varsayımına dayanarak, bu kökleri anlamaya yönelik kavramsal bir yaklaşım öneriyoruz. Memeli hayvanlardaki ölüm nedenleri kapsamlı bir şekilde araştırıldı. Bu araştırma sonucunda filogenetik karşılaştırma araçları kullanarak, insanlar için bu değeri tahmin edildi. Filogenetik olarak kişilerarası şiddetin neden olacağı tahmin edilen insan ölümlerinin oranı %2. Bu değer, primatların ve maymunların evrimsel ataları için filogenetik olarak düşünülen değere benziyordu; bu, memelilerin filogenisi içindeki konumumuz nedeniyle belirli bir düzeyde ölümcül şiddetin ortaya çıktığını gösteriyordu. Tarih öncesi gruplarda ve kabilelerde görülen yüzdeye de benzerdi. O zamanlar sıradan memeli evrim tarihinin tahmin edeceği kadar ölümcül derecede şiddetli olduğumuzu gösteriyordu. Bununla birlikte, ölümcül şiddetin seviyesi insanlık tarihi boyunca değişmiştir ve insan popülasyonlarının sosyo-politik organizasyonundaki değişikliklerle ilişkilendirilebiliriz
İnsan Saldırganlığının Doğası
İnsan saldırganlığı, etolojik (içten gelen hayvansal dürtü. Etoloji, hayvan davranışlarını inceleyen zooloji alt dalıdır. ) gelenekten türetilen açıklayıcı dört perspektiften bakılır. İlki, maliyet-fayda yönünden bakıldığında kaynak rekabeti, kendini ve yavruların korunmasını içeren, hayvanlar aleminde görülebilen değerinden oluşur. İkincisi, insanlarda öfke ile ilişkili beyin mekanizmalarını, öfkenin duygusal ifadesini ve saldırgan eylemlerin nasıl ortaya çıktığını içeren saldırganlığın filogenetik kökeniyle ilgilidir. Üçüncüsü, saldırganlığın gelişimdeki kökeniyle ve ardından tecrübe yoluyla değiştirilmesiyle ilgilidir. Gelişime yönelik evrimsel bir yaklaşım, etkili sosyal öğrenme yönüne aykırı sonuçlar verir, özellikle fiziksel saldırganlığın yaşamın erken dönemlerinde meydana geldiği ve sonraki gelişimi, öğrenilmiş engelleme ile karakterize edilir. Dördüncü açıklama, saldırganlığı kontrol eden motivasyon mekanizmalarıyla ilgilidir. Evrimsel bir arka plandan yaklaşıldığında, bu mekanizmalar, refleks benzeri istemsiz yapılan yanıtlardan, kendi kendine karar vermeyi içerenlere kadar çeşitlilik gösterir.
Yeni bir araştırma, mirketlerin en cani memeliler olduğunu gösteriyor.
1.000’den fazla memeli türünde şiddet içeren davranış üzerine yapılan yeni bir araştırma, mirketin kendi türünden biri tarafından öldürülme olasılığı en yüksek olan memeli olduğunu buldu.
İspanya’da Granada Üniversitesi José María Gómez öncülüğünde, 1.024 memeli türleri arasında 4 milyondan fazla kişinin ölümüne analiz ettiler ve karşılaştırdılar. Bu çalışmayı tabi ki de mirketlerin en cani hayvan olduğunu göstermek için yapmadılar. Bu çalışmanın asıl amacı memeli verilerinin bizler, insanlar hakkında neler söyleyebileceğini araştırıyorlardı.
İnsan toplumları eski çağlarda daha ölümcül şiddet uygularken şimdilerde kurallar, kanunlar vs şeylerle bunun önüne eski çağlardan daha çok geçildiği için bu dönemlerde ölümcül şiddet daha azdır. 500 ila 3.000 yıl önce yaşayan insan nüfusu için yüzde 15 ila yüzde 30 arasında ölümcül şiddet oranlarını vardı. Şimdi kültürel tutumlar nedeniyle bu oran yüzde 2nin altındadır.
Kural olarak, mirketlerin birbirine karşı olduğu kadar, hemcinslerimize karşı öldürücü şiddete meyilli değiliz. Ancak çalışmalar, tüm insanlık tarihi boyunca, insanların ortalama bir memeliden daha ölümcül bir şekilde saldırgan olduğunu savunuyor.
Yazan: Bilge KAPLAN
Kaynak**
Kaynak***
Kaynak****
Bir yanıt bırakın