Genel Kültür Bilgileri 32
– Polonyalı gökbilimciler galaksimiz Samanyolu’nun üç boyutlu bir haritasını çıkardılar ve galaksimizin düz bir disk olmadığını, ancak uçlarının bir tarafta yukarı, diğer tarafta aşağı doğru bükülmüş olduğunu keşfettiler. 125.000 ışık yılı çapındaki galaksimiz hafif S şekline sahiptir. Kenara doğru ise kalınlaşıyor.
– Yerçekiminin neredeyse hiç etkisinin olmadığı uluslararası uzay istasyonu ISS’de bir mum alevi küreseldir. Yeryüzünde tipik sivri uçlu bir alev olduğunu zaten biliyorsunuz.
– Gümüş iyonları zararlı bakteriler ve mikroorganizmaları öldürdüğü için birçok buzdolabı üreticisi, buzdolapların yüzeylerini gümüş bileşiklerle kaplar. Ancak uzmanlar evde antibakteriyel malzemelerin genellikle gereksiz olduğunu dile getiriyorlar.
– Güneş bir futbol topu büyüklüğünde olsaydı, dünya 24.6 m ötedeki bir kum tanesi büyüklüğünde olurdu. Buna karşılık, ay, görünmez bir toz zerresi boyutunda ve dünyadan 6 cm uzakta olurdu.
– Dünya atmosferinde parlayan bir göktaşı kimyasal bileşimi, havai fişeklerde olduğu gibi renkten kolayca tanınamaz. Bunun sebebi; Renkten yalnızca meteorun içeriği değil, aynı zamanda meteorun etrafındaki bir plazma alanında parlamaktan heyecan duyan havadaki bileşikler de sorumludur.
– Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesindeki kitaplardan biri, insan derisinden yapılmış bir kapağa sahip. İnsan ruhu ve öbür dünya hakkındaki düşünceleri anlatan bir Fransız “tıp kitabı” dır. Yazar kitabın önsözünde şöyle diyor : “İnsan ruhuyla ilgili bir kitap, bir insan örtüsünü de hak eder”.
– Bilim insanları, test etmek için kitap cildinden küçük bir miktarlarda kabuğu kaldığı gerçekliğini doğruladılar. Aslında 19. yüzyılda kitapların ciltlenmesi için insan derisinin kullanılması alışılmadık bir olay değildi.
– Şimdiye kadar keşfedilen en büyük gezegen hangisi sorusu kesin olarak cevaplanamaz. Gök cisimlerinin yarıçapını veya kütlesini belirlemek için modern yöntemler kullanılır, ancak bunun bir gezegen mi, yıldız mı yoksa kahverengi bir cüce mi olduğunu kesin olarak söylemek çoğu zaman imkansızdır.
– Barselona’da bir cıva çeşmesi var. Bir süslü çeşmeden su gibi aşağı akan yüksek derecede zehirli cıvadır bu. Çeşme aslında 1937’de koruma olmadan halka açılmıştı çünkü o zamanlar bu sıvı elementin toksisitesini kimse bilmiyordu. Bugün Joan Miró Müzesi’ndeki çeşme kalın cam bölmelerin arkasında korunmaktadır. Artık insanlar bardaklarına civa dolduramıyor.
Çeviri: İ. KAYA
Kaynak: Doktorwissenschaft
Bir yanıt bırakın