Genetik Çöpçatanlık
Çöpçatanlık, evlenmelerde aracılık eden, eşleme yapan kişiler için kullanılan bir tabirdir. Çöpçatanlar kim kime daha uygun, kim kiminle daha iyi anlaşır, kim kiminle daha uyumlu bu konuları adeta bir data analizörü gibi filtreleyip eşleştirme yaparlar. Günümüzde çöpçatanlık görevi çağa ayak uydurarak teknolojinin de etkisi ile sanal aleme taşmış ve çöpçatanlık için bir dizi uygulamalar piyasa sürülmüştür. Bu uygulamalar eğitim, yaş, hobiler, iş ve yaşadığınız yer gibi belirttiğiniz konularla %90 oranında bir eşleşme sağlıyor.
Bu eşleşmeler kimi zaman sorunsuz bir şekilde gerçekleşirken kimi zaman da sahte kişilikler ve sanal dolandırıcılar tarafından iyi niyetler suiistimal ediliyor. Hiçbir çöpçatanlık %100’ e yakın bir sonuç ile tam uyumluluğu sağlayamıyor.
Genetik materyalimiz olan DNA; bizim görünüşümüzü, hastalığa yatkınlığımızı belirlediği gibi karakterimiz üzerinde de etkiler barındırıyor. Bu bilgiyi ticarete geçiren birkaç firma insanlara tek bir tükürük ile çiftlerin birbiri ile uyumunu test edip mükemmel eşleşmeyi sağlıyor.
Klasik Aşk Hikayelerinden Genetik Eşleşmeye
Bekarları eşleştirmede DNA’dan yararlanılması sadece bilim kurgu film ve dizilerine (The One gibi) özgü değil. Günümüzde de kişiler arasında “Genetik Uyum” için DNA analizlerini kullandığını söyleyen birçok çöpçatanlık sitesi bulunuyor.
Peki hayatının aşkını bulmak için bu “Genetik Çöpçatanlık” sitelerinden yararlanan insanlar bu konuda ne düşünüyor?
“Hayatımı Değiştirdi!”
Cheiko Mitsui isimli bir kadın, DNA eşleştirmesini keşfetmeden önce 10 yıl boyunca aşkı aradığını söylüyor.
Japonya’nın Hokkaido adasında yaşayan 45 yaşındaki Cheiko, 35 yaşında boşanmış ve aşk konusunda şansının artık olmadığını, bundan sonra ne kadar çabalasa da aşkı tadamayacağını düşünüyordu.
“Arkadaşlarımın partilerinde tanıştıklarım oldu, başka bir evlilik ajansına kaydoldum, ama doğru insanı bulamadım” diye anlatıyor.
Daha sonraki yıllarda Cheiko, Date isimli bir çöpçatana yolu düşmüş. Date 20 yılda 750’yi aşkın çifti birleştirdiğini iddia ediyormuş.
Date, 2014 yılında İsviçre’deki GenePartner adlı şirkette çalışmaya başlamış. Şirketin kurucuları arasında yer alan genetik bilimci Dr. Tamara Brown, genetik testlerin çiftlerin eşleşmelerine yardımcı olacağını belirtmiş ve Bir ilişkinin başarılı olması için iki şeyin bir arada olması gerekiyor; biri biyolojik eşleşme diğeri ise sosyal uyum” dedi.
Çöpçatan Cheiko Date yüzlerce müşterisine DNA testi yaptırmış ve uyum sağlayan müşterilerini birleştirmiş.
Bağışıklık Sistemi İçin Önemli Gen Bölgeleri
Uyum testinde alınan sürüntü örneğinde, lökosit antijen sistemi (HLA) genlerine bakılıyor.
Dr. Brown, HLA’nın esas olarak bağışıklık sisteminde önemli olduğunu ve HLA çeşidinin fazla olması çok daha iyi bir bağışıklık sistemine işaret ettiğini söylüyor.
Brown, “Dişi ve erkek memelilerde bu HLA’ları tespit edebiliyor çünkü hastalıklara karşı dayanıklı bebeklere sahip olmak istiyorlar. Bu canlı türlerinin devamlılığı için önemi olan basit bir ilke.”
HLA’nın genetik uyum için kullanılmasının kökenleri, İsviçreli araştırmacı Dr. Claus Wedwkind’in 1995’te yaptığı “terli tişört araştırması”na kadar gidiyor. Araştırma Claus’un kadın öğrencilere farklı erkeklerin iki gün giydiği tişörtler verilerek kokuları puanlamasını istemesi ile başladı. Sonuçlar tamda Claus’un tahmin ettiği gibi geldi. Kadınlar kendi HLA genlerinden farklı genlere sahip olan erkeklerin tişörtlerini seçmişti.
Dr. Brown’da GenePartner şirketinin bu teoriyi 250 çift üzerinde denediğini ve benzer sonuçlar aldığını söylüyor.
“Biriyle karşılaştığınızda görünüşünden ziyade başka bir şeyin etkisinde kaldığınızı hissedip bunun ne olduğunu tam olarak ifade edemediğiniz şey işte o kişinin HLA’sı hakkındaki sevginizdir.”
“Bu çok içgüdüsel ve temel bir şey; herkesin başına gelir. Çocuk yapmak istemeseniz bile bu içgüdü hala vardır.”
Bazı araştırmacılar ise DNA’nın bu şekilde kullanılmasının genetiğe olduğundan fazla önem verilmesine neden olduğunu söylüyor.
Mitsui, Eylül 2018’de ortak ilgi alanları ve önem verdikleri konular bakımından 45 yaşındaki Tomohito ile eşleşmiş ve bir ay flört ettikten sonra DNA analiz testi yaptırma kararı almışlar.
“Sonuç %100 uyumlu çıktı. İyi bir sonuç bekliyordum ama beklediğimden daha iyi çıktı, çok mutlu oldum” diyor.
İki hafta sonra evlenme kararı almış ve Eylül 2019’da evlenmişler. Mitsui, genetik uyum test sonucuyla kendisini daha güvenli hissettiğini anlatıyor.
“DNA testi yaptırmasak evlenir miydim bilmiyorum. Belki evlenirdim, ama test sonucu beni bu kararı almaya itti. Bu bakımdan insanın hayatını belirleyici bir etkisi oluyor.”
Yazan: İlknur YEŞİLYURT
Kaynak**
Kaynak***
Kaynak****
Kaynak*****
Bir yanıt bırakın