
Gitarın Tarihi
Hayatımızın pek çok yerinde sesini duyabiliriz onun; kimi zaman metroda kimi zaman işlek bir caddede yürürken kimi zaman da kulaklığımızdan duyarız. Onun sesiyle beraber günlük dertlerimiz de kaybolur kısa süreliğine. Havada uçuşan notalar, beynimizde mutluluk ateşini yakarlar. Küçük şeylerden mutsuz olabilen insanoğlu aslında küçük şeylerle de mutlu oluverir. 6 naylon telin oluşturduğu armoni bizi mutlu eden küçük şeylerdendir. Tabi bu armoninin tarihi kendisi gibi küçük değildir, binlerce yıllık kökenleri vardır. Mezopotamya’ya dayanır bu kökler.

Tarih öncesi çağlarda müzik aletine rastlamasak da (Bilge, 1996, s) insanların o dönemlerde ağızlarıyla müzik yaptığına rastlarız. Sonrasında taş, yaprak ve kemik parçalarını doğa seslerini taklit etmek için kullanmışlardır. Zamanın ilerlemesiyle müzik enstrümanları da şekil, ses, yorumlama bakımından ilerlemiştir.
Gitarın kökenleri; günümüz modern gitarının kökenini tek bir çalgıya bağlayamayız. Gitarın bilinen 3 ana kökeni vardır. Bunlar; Arp, lir, lavta’dır. Arp günümüzde de kullanım alanı bulmaktadır. Yunan mitolojisinde aşk tanrıçası Eros ile bütünleşmiştir(resim1). Lavta ise ilk defa babillilerin bulduğu bir çalgıdır. İlerleyen yıllarda sümerler’e ardından Mısır’a yayılmıştır. Lavta yüzyıllar boyunca rağbet görmeyi sürdürmüştür. Bu telli çalgı mezopotamya, Antik Yunan, Mısır, Avrupa’da tarih boyunca karşımıza çıkar. Belki de gitarın kökenini tek çalgıya indirgeyecek olsak bu lavta olurdu. Anatomisi modern gitara benzemekte olup başlangıçta 3 telliydi. Gövde ve sap kısımları bulunuyordu(resim2). Lir ise şekil olarak arp ile çok benzerdir. Lir, parmakla çalınır, kucakta tutulurdu(resim3). Bu sazla çoğu defa duygulu şiirler söyleniyordu. Bir kimsenin duygularını içli bir dille anlatması demek olan “lirik” sözü buradan gelir.

Resim.1 -Arp Resim.2 -Lavta Resim.3 -Lir
Sessiz ağaç parçasından çok sesli çalgı yapmak; 19. yy’a kadar çalgıların teli hayvan bağırsağından yapılmıştır. Tıpkı savaşlarda kullandıkları ok fırlatma (yay) aleti gibi. Belki de esin kaynağı,tarihi telli çalgılardan çok eskilere dayanan yay olmuştur. Zaten ilkel telli çalgıların (arp) savaşta kullanılan yaylara çok benzediğini görebilirsiniz. Bu durumda; gitarın keşfi savaşın bir ürünü müdür?
Gitar, yapması da çalması da ayrı bir sanat olmalı. Ortaçağ sonrasında Avrupa’da çalgı yapım okulları bulunuyor. Hatta 16.yy’da İspanya ve İtalya çalgı yapım merkezleri olarak ün yapıyor. Laux maler isimli gitar yapımcısı ömrüne 958 gitarı sığdırabilmiş(Bilge,1996).1800’lerin sonunda ABD’li Albert Agustıne ilk defa gitar yapımında naylon tel kullanıyor. Bu günümüze kadar ulaşmış bir yenilik oluyor.
Gitarın etkileyiciliği; kan gölüne dönen ispanya iç savaşında dokunulmazlığı olan tek grup gitaristlerdi(jackson, çev.2011). en çok kaybın yaşandığı mezhep savaşlarında, gitar çalan kişi nezaketen resitalini bitirdikten sonra öldürülüyordu. Çağın normlarını düşünürsek gitarın kutsallığını daha iyi anlarız. Modern çağın gitaristleri ortaçağdakiler ile ortak kaderi paylaşıyor sanki. Daha da eskilere gidersek Antik yunan’dan bir hikaye çıkar karşımıza. Hermes, Apollo’nun hayvanlarını çalarken yakalanır. Bu durum karşısında, elindeki lir ile Apollo’ya övgü dolu şarkılar söyler ve kendini affettirmeyi başarır. Siz yine de hırsızlık yapmaya kalkmayın belli ki burada müziğin etkileyiciliği abartılı şekilde betimleniyor. Hermes kadar şanslı olamayabilirsiniz.
La guitaramanie; Fransa da ortaya çıkan gitara karşı düşkünlüğü tanımlayan kelime.
Gitar 17. yy’da alt sınıftan üst sınıflara yayılarak kralların ve soyluların çalgısı haline gelmiş olup Fransa kralı 14. Louis ve İngiltere kralı 2. charles gitar çalmayı bilen ilk krallar arasında yerini almıştır(Halvaşı, 1992)
Benim bu yazıyı yazmamdaki en büyük nedenim tabiki de gitarın popülaritesidir. Klasik gitar popülaritesini, yaşamış en büyük efsanelerden kabul edilen Andres Segovia’ya borçludur. Ülkemiz gitar eğitiminde çok emekleri olan dünyaca ünlü klasik gitarist Ahmet kanneci’ye de biz çok şey borçluyuz.
Gününüz armonik, neşeniz ritmik olsun..
Yazan: Anıl MARAL
KAYNAKÇA:
- Bilge, E.(1996). Rönesans Döneminde Gitar. Dokuz Eylül Üniversitesi. İzmir
- Elmas, Y. (1986). Müzik Tarihinde Gitarın Biçim Evrimi. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Marmara Üniversitesi. İstanbul
- Halvaşi, A. A. (1992). 19. Yüzyıl Gitar Bestecileri. Marmara Üniversitesi. İstanbul
- Jackson, E.(2011). Her Yönüyle Gitar. (C.Halu, çev) Ankara: Arkadaş Yayınevi
Bir yanıt bırakın