Gombe Şempanze Savaşı
Şempanzeler, genetik olarak (yüzde 96) insana en yakın olan canlı türü. Onlarla ilgili belgeseller izlerseniz alet kullandıklarını ve insana benzeyen bazı davranışlar sergilediklerini görebilirsiniz. Fakat şempanze ve insanların benzerlikleri sadece bununla sınırlı kalmıyor. 1974-1978 arasında yaşanan bir olay şempanzelerin bizimle bir ortak noktasını daha ortaya çıkardı, savaşmak. Bildiğimiz insanlık tarihi savaşlarla dolu, binlerce yıl öncesinde bile birbirimizle savaşıyorduk, arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar bunu destekliyor. Peki ama bizden başka bir canlı türü niçin ve nasıl savaş başlattı? Tarihte biraz geriye gidelim ve bu savaşın yani Gombe Şempanze Savaşı’nın nasıl çıktığına ve sonuçlandığına bakalım.
1974 yılına doğru Tanzanya’daki Gombe Milli Parkı’nda şempanzeler üzerine araştırmalar yürüten primat bilimci Jane Goodall (kendisi ilerleyen yıllarda zekaları sebebiyle nazik olduğuna inandığı bu türün gösterdiği şiddet ve karanlık yüzü yüzünden şok olacaktır) Kasakela Sürüsünün dağılmakta olduğunu gözlemledi. Şempanze topluluklarının nesiller boyunca bölünmeden bir arada kaldığı düşünülürse bu ayrılık da oldukça ilginç. Muhtemelen güney ve kuzey grupları onları bir arada tutan lider erkek Leakey’in ölümü sonrası artık bir arada kalmamayı tercih etti. Birkaç aylık bu parçalanma sürecinde altı erkek ve üç dişi şempanze yavrularını da alarak güneye gittiler, bu grup Kahama Sürüsü olarak adlandırıldı. Yeni oluşan Kahama Sürüsüne Hugh ve Charlie isimli iki kardeş hükmediyordu. Kasakale’de ise sekiz erkek, on iki dişi ve yavruları kalmıştı.
Savaşın fitili 7 Ocak 1974’te ateşlendi. Kahama Sürüsünden Godi tek başına bir ağaçta beslenirken altı Kasakela erkeği tarafından pusuya düşürüldü ve öldürüldü. Kasekela Sürüsü Kahama topraklarını işgal ediyordu. Godi’nin ölümünü takiben üç Kahama erkeği; De, Hugh ve Goliath da aynı acı kaderi paylaştı. Kahamalara yönelik saldırılar devam etti ve Charlie de öldü, sürünün başka bir erkeği de ortadan kayboldu. Artık geriye sadece Sniff adlı erkek kalmıştı ama o da bir yıl sonra Kasakelalara yenik düştü. Erkek şempanzeleri öldüren Kasakela, dişi şempanzeleri ise zorla kendi sürüsüne katıyordu. Bu savaşı daha trajik ve rahatsız edici yapan ise iki tarafın bir zamanlar tek bir sürü olması. Kasekela şempanzeleri beraber yolculuk ettikleri ve yaşadıkları Kahama’ya karşı çok acımasız bir saldırı yapmıştı.
5 Haziran 1978’de 4 yılın ardından savaş Kasakela’nın kesin zaferi ile sonuçlandı. Kahama sürüsünün tüm erkekleri savaş sırasında hayatını kaybetti. Galip Kasakela topraklarını genişletse de sonrasında başka bir şempanze sürüsü tarafından geri püskürtüldü. Kahama’nın ortadan kaldırılması sonrası yeni sürülerle sınırdaş olan Kasakela bu sürülerle de çatıştı ama gücü onları yenmeye yetmediği için eski sınırlarına geri çekildi.
Peki ama şempanzeler neden savaştı? Uganda’da şempanzeleri araştıran antropolog Wrangham şempanzelerin genetik benzerliğinin yanında şiddete meyilli olma konusunda da insanlara benzediğini düşünüyor. Bir sürü diğerine saldırarak bir erkek şempanzeyi etkisiz hale getirdiğinde komşularının kısa vadede gücünü azalttığı gibi uzun vadede de üreme kabiliyetine düşürerek gelecek için avantaj elde ediyor. Sayıca kalabalık ve güçlü olan sürü daha çok bölge ve yiyeceğe erişebiliyor. Wrangham şempanzelerin saldıracaklarsa sürüden ayrılıp yalnız beslenen erkekleri hedef aldığını söylüyor. Yalnız bir erkeğe beş şempanze ile saldıran taraf böylece galibiyetini de sayısal üstünlüğüyle garantilemiş oluyor. Şempanzelerin kalabalık şekilde saldırmasının bir sebebi de çatışmada alabilecekleri ölümcül yara riskini azaltmak.
Wrangham bu görüşleri savunsa da antropologlar arasında saldırganlık ve savaşın şempanzelerde içgüdüsel olduğunu kabul etmeyen de çok kişi var, konu hala tartışmalı. Şempanzelerin kasıtlı olarak birbirini öldürdüklerini biliyoruz ama tartışmalı olan altında yatan sebepler yani motivasyonları. Sussman ve Marshack doğal ortamlarında şempanzelerin şiddete meyilli olsa da öldürme raddesine ender olarak geldiklerini ve şempanzeleri bu tür savaş durumuna sokanların insanların müdahalesi olduğunu öne sürüyor. İnsanların doğal hayatı yok etmesi şempanzeleri hem daha dar bir alana hapsetti hem de yiyecek kaynaklarını azalttı. Azalan kaynaklar daha fazla rekabete sebep oldu ve bu rekabet nihayetinde kan dökülmesine sebep oldu. 2014’de Nature dergisinde yayınlanan ve 152 şempanze ölümünün incelendiği araştırma ise şempanze saldırganlığı ve insanların doğaya etkisi arasından bir bağlantı bulamadı, hatta balta girmemiş bazı orman alanlarında çok yüksek saldırganlık ve şiddet oranları kaydedildi. Bu da şempanzelerin bu davranışı doğal olarak sergilediği düşüncesini güçlendiriyor. 2014teki araştırmayı yayınlayan Wilson ve ekibi şempanzelerden sonra insana en yakın olan Bonobolar üstünde de bir araştırma yürüttü. 92 yıldır gözlemlenen Bonobo komünitelerindeki şüpheli ölüm sayısı yalnızca bir. Bu da Bonoboların çok daha sakin canlılar olduğunu ortaya koyuyor.
Goodall, Gombe Savaşı hakkındaki gözlemlerini diğer bilim insanlarıyla paylaştığında ilk başta kendisine inanılmadı. O dönemde insan ve hayvan davranışlarına ait modeller neredeyse hiç uyuşmuyordu ve şempanzeler üstünde yapılan araştırmalar azdı. Jane Goodall olayları abartmakla, şempanzelere insani davranışlar yüklemekle ve Gombe’deki varlığıyla şempanzelerin barışçıl ortamını bozmakla suçladı. 70lerde pek kabul görmese de sonradan yapılan araştırmalar Goodall’ın haklı olduğunu ve şempanzelerin kendi aralarında çatıştığını ortaya koyuyor.
Yazan: Göktuğ DONK
Kaynak**
Kaynak***
Kaynak****
Bir yanıt bırakın