Hayat Nedir Kitabından DNA’ya
Erwin Schrödinger, 1944 yılında, yaşam gücünü biyolojiden uzaklaştırarak kuantum mekaniği ile yaşamın ne olduğunu açıklamaya çalışan kitap yazdı.
Savaş sonrası yeni nesil bilim insanları üzerinde derin bir etkisi olan What Is Life? (Hayat Nedir?) isimli öncü bir kitap yazdı.
2 bilim insanı, James D. Watson ve Francis Crick, bu kitabı okudularında, temel bir molekül arayışı fikri onlan büyüledi. Watson ve Crick, moleküllerin çok küçük olduğunu ve onları görmenin ya da manipüle etmenin imkansız olduğunu fark ettiler. Bunun nedeni, görünür ışığın dalga boyunun bir molekülden çok daha büyük olmasıydı. Ama ellerinde bir başka kuantum hilesi bulunuyordu: X-ışınını kristalografisi. X-ışınlarının dalga boyu boyut olarak moleküllerle karşılaştırılabilir seviyededir.
Dolayısıyla, bir organik malzeme kristalinin üzerine düşürüldüğünde, X-ışınları birçok yöne saçılacaktı. Bununla birlikte, bu saçılmanın deseni, kristalin detaylı atomik yapısı hakkında bilgi verecek ve farklı moleküller farklı X-ışını desenleri oluşturacaktır. Böylelikle yaşam molekülü DNA’nın şekli çözüldü.
Watson ve Crick, DNA molekülünün bir hücrenin çekirdeğinin ana bileşenlerinden biri olduğunu anladılar. Bu yüzden, DNA muhtemel hedeflerden biriydi. Rosalind Franklin tarafından çekilen önemli X-ışını fotoğraflarını analiz ederek, DNA molekülü yapısının çift sarmal olduğu sonucuna vardılar. İşte insan genom projesini mümkün koşan ilk adım buydu.
Charles Darwin‘in bir önceki yüzyılda öngördüğü gibi, her canlının ya da fosilin bu ağacın dalının bir üyesi olan Dünya’daki yaşamın soy ağacını oluşturmak artık mümkündü. Tüm bunlar, kuantum mekaniği sayesinde mümkün oldu.
Yazan: Selim ÖZTEMEL
Tanrı Denklemi – Michio Kaku
Bir yanıt bırakın