
Hayvanat Bahçesi Hipotezi: Uzaylılar Bizi Gizlice İzliyor mu?
Hayvanat bahçeleri ile ilgili bitmek bilmeyen bir tartışma vardır. Bazı insanlar hayvanların bütün ihtiyaçlarının karşılandığı hayvanat bahçelerinin, hayvanlar için birer cennet olduğunu ileri sürerken, bazı insanlar ise hayvanların özgürlüklerinin ellerinden alınmasının, yaptığımız en acımasız şeylerden biri olduğunu iddia eder. Hayvanat bahçeleri aynı zamanda sahip oldukları çeşitlilik sebebi ile sosyoloji ve psikoloji çalışmaları için güzel bir ortam sunar.
Aslında hayvanat bahçelerinin popülasyonu, hayvanlar alemi hiyerarşisinin bir sonucudur. En üst basamakta yer alan insan, yaşadığı dünyayı daha iyi gözlemlemek ve anlamak için hayvanat bahçeleri kurmuştur.
Hayvanat bahçesi hipotezi de bu fikirden dolayı ortaya atılmıştır. Biz insanlar kendi yaşam formumuzdan daha düşük yaşam formlarındaki canlıları hapsedip, onlar üzerinde gözlem yapabiliyorsak acaba dünyamız, bizden daha zeki ve daha yüksek yaşam formunda olan birilerinin gözlemler yaptığı dev bir hayvanat bahçesi olabilir mi?
Hayvanat Bahçesi Hipotezi
Hayvanat Bahçesi Hipotezi, genel olarak Fermi paradoksu ile ilişkilidir. Fermi paradoksu, dünya dışı zeki bir yaşamın var olma olasılığının yüksek olmasına karşın, bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın olmaması arasındaki paradoksu ifade eder.
Evrenimiz yaklaşık 14 milyar, gezegenimiz ise 4,5 milyar yaşındadır. Büyük patlamadan bu yana, gözlemleyebildiğimiz evrenin her köşesinde, sayamadığımız kadar çok gezegen olduğunu keşfettik. Bugün biyolojik koşulların uygun olması durumunda zeki yaşamın filizlenmesinin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Zira büyük sayılar yasası, yeterince zaman varsa ender olayların gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu söyler. Şayet yaşam, her milyon yılda bir defa ortaya çıkarsa milyonlarca milyon yılda pek çok defa ortaya çıkmış olmalıdır.
Farz edelim ki bir milyar yıl önce genç bir galakside, bir uygarlık ortaya çıktı. İnsanlığın 300.000 yıl içinde ulaşmış olduğu gelişime bakarak, milyarlarca yıllık bir medeniyetin akıl almaz bir teknolojik gelişime ulaşmış olması gerekmez mi? Şayet böyle bir medeniyet varsa bu medeniyetin ışık hızına sahip füzeleri, diğer galaksilerde kurulmuş kolonileri olan galaktik bir imparatorluk düzeyine gelmiş olması ihtimali olabildiğince yüksektir.
Öte yandan özgürlük, bilincin en önemli arzusudur. Şayet hayvanlar, hapsedilmiş olduklarını fark edecek bir bilinç düzeyine ulaşırlarsa isyan etme ve kaçma gibi davranışlar sergilerler. Zira özgür irade, olağanüstü alternatifler üretme ve bu alternatifler arasında seçim yapma ve ayrıca doğanın kanunlarını reddetmeye varacak kadar zekidir. İnsanlık özgür iradeye uygulanacak her türlü kısıtlamayı korkunç bir şey olarak görür. Gizlilik ihlali de bir irade kısıtlamasıdır. Bu nedenle özgür iradeye sahip bir canlı üzerinde gözlemler yapılmasına ve hapsedilmeye karşı kesinlikle direnecektir. Bu farkındalığın oluşması, hayvanat bahçelerini ortadan kaldıracağı için, şayet gezegenimiz galaktik bir hayvanat bahçesiyse, bunun sürmesi ancak bu bilginin insandan gizlenmesi ile mümkün olabilir.
Üstelik zeki bir varlık nihayetinde bunu fark edecek ve hayvanat bahçesi hipotezini üretecektir öyle değil mi? İşte bu yüzden hayvanat bahçesi hipotezi, insanın galaksiler arası bir hayvanat bahçesinde yaşayan canlılar olma olasılığını ürettiği aşama olabilir. Şayet öyle olmasaydı süper zeki uzaylıların bizi gizlice ve kurnazca gözetliyor olabilecekleri spekülasyonunu üretemezdik.
Hâlbuki tek yönlü aynalar gibi onlar bize bakarken, biz de aynada kendimizi görüyor olabileceğimiz düşüncesini üretmiş bulunuyoruz. Buna göre onlar bizi görüyor ancak biz onları hiçbir zaman farkedemiyoruz. Aslında o kadar iyi saklanıyorlar ki çoğumuz onların varlığından bile şüphelenmiyoruz.
Yazan: Alihan KÜÇÜK
Kaynak**
Bir yanıt bırakın