Her Şeyi Değiştiren Teori – Genel Görelilik Teorisi
Merhabalar bugün tam 104 yıl önce 1916 yılında bir deha tarafından ortaya atılan bir teori hakkında konuşacağız.
Genel Görelilik Teorisi
Bu konudaki kilit isimlerimiz tabii ki Einstein ve Sir Isaac Newton
Öncelikle Newton’un Kütle Çekim Teorisiyle başlamak istiyorum.
Zamanına göre çok başarılı bir teoriydi lakin bir eksiği vardı ve Newton da aslında bunu biliyordu ama Newton bunu tamamlayamadı. O eksiklik ise Newton’un Merkür’ün yörüngesindeki sapmayı açıklayamamasından başka bir şey değildi.
‘’Merkür Güneş çevresindeki bir turunu 88 günde tamamlar ama asla yörüngesindeki elipsi tamamlayamaz. Merkür’ün Güneş çevresindeki her turu kapalı elips değil, ucu açık bir paraboldür.. Elipsten elipse geçtiği için de asla tek bir elipsi tamamlamaz. İşte Kepler devinim yasaları ve Newton mekaniği bu davranışı açıklayamaz.”
Aslında Newton bize şunu demek istiyordu güneş ile dünya arasındaki kütle çekim anlıktı yani birbirlerini bir iple çekiyormuş gibiydi. Ve Newton’un teorisine göre güneş bir anda kaybolsa onun kütle çekimi altındaki gezegenlerin hepsi birden bire uzay boşluğuna fırlayacaktı diyebiliriz.
Einstein ise tam olarak bunun öyle olmadığını ve arada bir kütle çekimin olmadığını anlamıştı. Günlüğüne de şu notu düşmüştü “NEWTON ÜZGÜNÜM”.
Çünkü Einstein’ın hesaplamalarına göre evrende en hızlı hareket eden şey ışıktı ve güneşin birden kaybolması ile onun yörüngesindeki her şeyin uzay boşluğuna savrulmayacağını, aksine güneşten gelen ışınların o gezegene ulaştıktan sonra gelmesiyle yörüngeden çıkacağını teorik olarak ispatlamıştı. Yani en basit örnek olarak ışık, dünya ile güneş arasındaki milyon kilometrelik mesafeyi yaklaşık 8 dakikada alıyordu. Güneş bir anda kaybolursa, dünyanın yörüngesinden çıkması 8 dakika sonra olacaktı.
Einstein’in bu kuramı evrenle ilgi tüm kanılarımızı değiştirdi.
Einstein gezegenlerin birbirine doğrudan bir kuvvet uygulamasını bir kenara koyarak devrim niteliğinde bir teori ortaya sundu ve bu teorinin en basit bir şekilde tanımı uzay boşluğu olarak tanımladığımız şey aslında boş değildi aksine aktif hareketli ve cisimlerle etkileşimdeki bir yapıydı ve uzay zaman adını verdiğimiz bu yapıyı kütlesi olan cisimler eğiyor ve büküyordu tıpkı esnek bir kumaşın üstüne ağırlıkları farklı topları koyup ağırlığı fazla olanın daha çok kumaşı esnetmesi gibi bir olaydı. Kısaca kütle çekim uzay zaman bükülmesinin bir etkisi.
Genel göreliliğin ihtiyacı olan kanıtı ise Güneş’e en yakın gezegen Merkür sağladı. Bütün gezegenler Güneş çevresinde elips yörüngelerde döner. Özetle Einstein’ın genel görelilik teorisi Merkür’ün yörüngesindeki yalpalamayı açıkladı ve bunu başka bir teori açıklayamadı.
Bu bilgiler ne işimize yarayacak demeyin günlük hayatta da navigasyon gibi birçok alanda da pratik olarak kullanıyoruz.
Yazan: Cemil KIRAÇ
Kaynak**
Kaynak***
Kaynak****
Bir yanıt bırakın