James Webb Uzay Teleskobu (JWST)
Yıllardır üzerinde çalışılan, bir çok kez ertelenmesinin ardından 31 Ekim 2021 tarihinde fırlatılması öngörülen, yaklaşık 10 milyar değerinde ve NASA’nın en büyük projelerinden biri.
Ne kadar yazımın başında James Webb’in Hubble’ın yerini alacağını söylesem de durum biraz farklı elbet. Hubble bir optik teleskop, bu demek oluyor ki spektrumda insan gözünün algılayabildiği, görülen ışığa yakın bir aralıkta gözlem yaparak (aynı zamanda ultraviyole ve yakın-kızılötesi ışıkları da gözlemliyor) galaksilerin ve diğer uzak cisimlerin geçmişleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Hubble’ı Dünya’nın yörüngesinde dönen koca bir göze benzetebiliriz. Bunun yanı sıra James Webb ondan oldukça farklı ve üstün. Tamamen kızılötesi dalgaları gözlemliyor, yani elektronik spektrumun insan gözüyle gözlemlenemeyen bir bölgesini.
James Webb’in kızılötesi teleskop olarak tasarlanmasının nedeni ise kızılötesi gözlemlerin yalnızca Dünya atmosferinin dışında yapılabilmesi. Dünya’nın atmosferi spektrumun büyük bir bölümüne karşı bariyer görevi görüyor, Ozon tabakası ışığı tutuyor. Ne kadar Hawaii ve Şili’de devasa teleskoplar bulunsa da Dünya’daki ışık kirliliğini de es geçmemek lazım. Özellikle kızıl ötesi ışık kirliliğine birçok varlık neden oluyor, buna ben ve masanın kenarında uyumakta olan kedi de dahil, ve tabii Dünya’nın kendisi de. Kısacası ısı yayan her şey! Bu nedenle gerçekleşmesi bir tek dış uzayda mümkün olan araştırmalar için milyarlarca dolarlık teleskoplar yapılıyor ve James Webb’in Güneş ekseninde, ısı kaynağı olan Dünya’dan 1.5 milyon kilometre uzakta dönmesi planlanıyor.
Yazan: Beren AHU
Kaynak**
Kaynak***
Bir yanıt bırakın