Edwin Hubble Kimdir?
Edwin Hubble'ın yıldızlara ilgisi çok fazlaydı ve daha fazla ilgi duyduğu bir şey varsa, o da "Nebula" adı verilen bulutsu ışık kümeleriydi....
James Clerk Maxwell Kimdir?
James Clerk Maxwell İskoç teorik fizikçi, matematikçi. 13 Haziran 1831'de doğmuş 5 kasım 1879'da vefat etmiştir. En önemli başarısı eskiden ayrı...
Siraküza’nın Sefiri Archimedes
Archimedes, yaklaşık olarak milattan önce 287 yılında Siraküza’da doğmuştur. Siraküza, Sicilya adasında bulunan küçük bir bölgedir.
Matematikçi, fizikçi, astronom, filozof, mühendis… Kısacası on...
Her Biri $1.000.000 Değerinde Olan Milenyum Problemleri
Milenyum problemleri, Amerika Birleşik Devleti’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Clay Matematik Enstitüsü (CME), tarafından belirlenmiş matematiğin farklı dallarına ait...
Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem: Evren’i Bir Arada Tutan Yasa
1995 tarihinde Michael Guillen, “Dünya’yı Değiştiren Beş Denklem” kitabı ile denklemleri, matematiksel dillerinden kurtararak herkesin anlayabileceği...
Günün Kitap Önerisi: Bilim Felsefesi
Yazan: Cemal Yıldırım
Bilim Felsefesi Kitap Açıklaması
3. baskıdan itibaren, bilgilendirici ekleme ve değişikliklerle daha geliştirilmiş olan yapıtı, bu kez yeni kapak...
Günün Kitap Önerisi: Higgs ve Cern
Büyük Patlamadan Higgs Bozonuna, LHC’nin Serüveni
Yazar: Daniel Denegri, Claude Guyot, Andreas Hoecker, Lydia Ross
Çevirmen: Ercüment Akat
Temel parçacıkların, Büyük Hadron Çarpıştırıcısının...
Günün Kitap Önerisi: Newton ve Gök Mekaniği
Yazar: Jean-Pierre Maury
Çeviren: Esra Özdoğan
Newton ve Gök Mekaniği
Sadece bir elmanın düşüşüyle bunca şey aydınlığa kavuşabilir miydi?
Peki...
Transhümanizm: Ölümsüzlük Mümkün mü?
Hepimizin aklından -bir anlık dahi olsa- acaba ölümsüz olsaydık nasıl olurdu diye bir soru geçmiştir. Hiç hasta olmasak, sakatlanmasak ya da...
Haftanın Film Önerileri: Agora, Yapay Zeka ve Oblivion
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim...
Haftanın Film Önerileri: Ben Robot, Başlat ve Tetikçiler
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim...
Haftanın Film Önerileri: Prestij, Avatar ve Dejavu
Merhaba arkadaşlar.
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları olarak her hafta bilim kurgu, bilimsel konulara yakın ya da bilim insanlarını...
Yapay Zeka ile Uydudan Filler Sayıldı
Afrika’da açık otlaklıklara yayılmış Afrika filleri uzaydan yapay zeka kullanılarak sayılan ilk hayvanlar oldular.
Bilim insanları Afrika’da yer alan Addo...
Fareler Yardımsever Fareleri Ayırabiliyor
Fareler genellikle zararlı canlılar olarak görülür. Bu kötü ününün sebebi dirençli bakteri yuvası olmaları, veba gibi salgın hastalık bulaştırmaları ve tahıl...
Kanatlar Böceklerin Bacaklarından mı Evrildi?
İlk böceklerin 480 milyon yıl önce kabuklu deniz canlılarından ortaya çıktığı ve karasal ekosistem daha karmaşık hale gelince 80 milyon...
Dinozorların Ardından En Büyük Tür Yokoluşları
Dünya’daki tüm hayvan ve bitki türlerinin üçte biri hayatta kalma savaşı içinde. Ve bu savaşı vermelerinin genel sebebi ise...
Kadınlar ve erkeklerin fiziksel yapılarının farklı olduğu net bir gerçek, peki ya beyin yapıları? Evet başlıktan da anlaşılacağı üzere aynı türe ait iki farklı beyin yapısı bulunmakta. Bu farkları incelediğimizde göreceğiz ki ikili ilişkilerde doğan sorunlar aslında çok temel ve açıklanabilir biyolojik temellere oturmakta. Erkeklerin dinlememesinden, kadınların çok (!) konuşmasına ; empati kurma farklarından, farklı hafıza sistemi kullanımına uzanan bir yazı olacak. Giriş olarak beyin hakkında bilinmesi gereken temel bir şey vardır. Beyin iki yarıküreden olu
Kadın ve Erkek Beyinleri Arasındaki Farklar-1
şur (sağ yarıküre ve sol yarıküre). Her iki yarıkürede de aynı yapılar birebir bulunur. (mesela ileride okuyacağınız temporal korteks çift tarafta da bulunur.) Beynin cinsiyetinin biyolojik cinsiyetten farklı olabileceğini de belirterek konumuza geçelim. (İleride açıklanacaktır.)
Beyinleri Farklı Yapan Nedir?
Beyinler arasında ki farklara geçmeden önce, neden farklı olduğuna değinelim. Bunun için yaşamımızın en çabasız olduğu döneme gitmemiz gerekiyor yani anne karnında olduğumuz, hamilelik dönemine. Geschwind–Galaburda hipotezine göre bu farkın temelinde testosteron hormonu yatıyor. Hamilelik döneminde bebeğin maruz kaldığı testosteron hormonu bu yarıkürelerin birbirinden farklı gelişmesine neden oluyor. Testosteron hormonu sol yarıküreyi baskılayarak, sol yarıkürenin gelişimini geciktirirken sağ yarıkürenin gelişimini hızlandırıyor. İşte sol yarıküresi baskılandığında elimizde tipik bir erkek beyni var olmuş oluyor.
Erkekler Dinlemez mi? Dinleyemez mi?
Yazı yazarken sağ elinizi mi daha rahat kullanırsınız, sol elinizi mi? Bu soruya çoğunluğun bir cevabı mutlaka vardır. Sağ ya da sol, birini daha rahat kullanırız, biri diğerine daha baskındır. İşitme ve konuşma ile ilgili merkezlerde de beynin iki yarıküresinde bir baskınlık söz konusudur ve bu merkezler solcudur. Sol tarafı testosteron hormonu nedeniyle baskılanmış olan erkekler burada ilk golü yemiş oluyorlar. İşitme ve konuşma merkezleri erkeklerin az baskın oldukları yerde daha aktif olduğu için işitme ve konuşma konusunda büyük problemler yaşarlar. Beynin dili işleme kısmında ki problemlerden kaynaklanan disleksi hastalığı kızlara oranla erkeklerde 3-4 kat daha fazla görülür. Kekemelik rahatsızlığı da yine erkeklerde kızlara oranla 5-7 kat daha fazla görülmektedir.
Maalesef ki erkeklerin yediği gol burada bitmemektedir. Beyinde kulak hizasında bulunan, dil işleyişi ve muhakemeden sorumlu temporal korteks vardır. Sandra Witelson adlı bilim insanın yaptığı otopsi çalışmaları göstermiştir ki bu bölgede ki bazı alanların kadınlarda erkeklere göre daha geniş yer kaplıyor. Beyinle alakalı bilinmesi gereken önemli bir kural vardır: Bir bölge ne kadar fazla alan kaplıyorsa o kadar iyi iş yapıyor demektir.
Şimdi de bu konuda yapılmış bazı çalışmalara bakalım. Yapılan bir çalışmada gönüllü kadınlara veya erkeklere birer kulaklık veriliyor. Gönüllülerden kulaklıktan kısa aralıklarla kendilerine dinletilen kelimeleri yüksek sesle tekrar etmeleri isteniyor. Normalde deneklere kulaklığın iki tarafından da net şekilde duyulan birçok kelime dinletiliyor. Aralarda ise farklı öğeler yerleştiriliyor. Mesela bir kulaklıktan farklı bir kelime diğer kulaklıktan farklı bir kelime eş zamanlı olarak dinletiliyor. Merak edilen, gönüllülerin eş zamanlı söylenen bu kelimelerden hangisini yüksek sesle tekrarlayacağı. Mesela (kelimeler yazarın tercihidir) sağ kulaklıktan “inek” kelimesi, sol kulaklıktan “mont” kelimesi dinletilsin. Kadınlar aynı anda dinletilen bu kelimeleri ustalıkla ayırt edip art arda söylüyorlar. Hatta “inek” derken kafalarını sağ, “mont” derken ise sola yatırıyorlar. Erkeklere gelindiğinde ise durum oldukça farklı. Bazı erkekler kelimelerden birini ayırt edip söyleyebiliyorken çoğunluk kelimeleri birleştirerek “monek” gibi anlamsız bir kelimeyi söylüyor. Odaklanılmış bir deneyde bile erkekler dinlediklerini işlemekte oldukça zorlanıyor. Kadınlar olarak erkekleri dinlememekle suçlamadan önce, biyolojik yapıları gereği dinleyemediklerini göz önünde bulundurmamız birçok sorunun önüne geçecektir.
Kadın ve Erkek Beyinleri Arasındaki Farklar-1
Kadınlar Çok mu Konuşur?
Birçok erkeğin uzlaşıma vardığı bir konudur kadınların çok konuşması. Saatlerce futbol konuşan, politika da yalnızca kendi görüşünü yine saatlerce savunan erkekleri gözlemlerken kadınların çok konuştuğunu düşünmelerine şaşırıyordum. Kahvehaneler gibi konuşmak için özel mekanı olan insanlar nasıl oluyor da kadınlardan daha az konuştuklarını iddia edebiliyorlardı ki? Bu konuda senelerdir süren şaşkınlığıma sonunda cevap buldum. Hollanda ve Portekiz’de yapılan bilimsel çalışmalar, erkeklerin beyni ile ile ilgili çok enteresan bir durumu gözler önüne sermiştir. Yapılan bir çalışmada yaşları 17-25 arasında olan sağlıklı erkek ve kadın gönüllülere iki tip ses dinlettirilmiştir. Bu seslerden birinde kişilere müzik dinletilirken diğerinde belirli bir frekansta kendini tekrarlayan parazit sesler dinlettirilmiştir. Gönüllüler bu sesleri dinlerken eş zamanlı olarak beyin görüntüleri incelenmiştir. Kadınların beyninde hem müzik hem de parazit sesin etkin bir biçimde analiz edildiği görülmüştür. Yani beynin ilgili kısımları her iki ses türünde de aktif bir şekilde çalışmaktadır. Erkeklere bakıldığında durum yine farklıdır. Erkeklerin beynindeki ilgili alan, müzik dinlerken etkin bir şekilde çalışır ancak parazit (kendini tekrar eden sesler) sesini duyduğunda kadınlardan farklı olarak burada ki aktiviteyi durdurmaktadır. İlginç bir şekilde erkek beyni tekrar eden uyarıya daha fazla ket vurmaktadır. Erkeklerin kadınları “dır dır” etmekle suçlamalarında da bu gerçek yatıyor. Tekrar eden cümle duyduklarında beyinleri anlamıyor, bilinçli olmayarak, parazit olarak algılıyor ve görmezden geliyor. Burada kadınlar çıkmazdaymış gibi hissedebilir. Karşılarında dinlemek konusunda zorlanan ve tekrarlı cümlelere de ket vuran bir beyin yapısı var. Aslında yapılması gereken fazla zor değil. Ellerinde ki telefonu alarak ya da televizyonu kapatarak, göz göze gelin ve söyleyeceklerinizi söyleyin, bu da sizi tekrar tekrar aynı cümleyi kurmak zorunda bırakmayacaktır, enerji tasarrufu her alanda gerekli.
Kadın ve erkek beyinlerinin arasında birçok fark vardır. Haftaya; duyuların farkını, hafıza şekilleri ve empati yapabilme farklarını, mantığı vs. ele alacağız.
İlk Balinalar
Balinaları genellikle nazik devler olarak tanırız. Tonlarca ağırlığa sahip balinalar çoğunlukla plankton gibi küçük deniz canlıları beslenirler ve insanlara karşı saldırganlık göstermezler. Hatta...
Edwin Hubble Kimdir?
Edwin Hubble'ın yıldızlara ilgisi çok fazlaydı ve daha fazla ilgi duyduğu bir şey varsa, o da "Nebula" adı verilen bulutsu ışık kümeleriydi....
Uçaklar Nasıl Uçuyor?
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte ulaşım sistemlerinin toplum yaşamında ne kadar önemli olduğu artık herkes tarafından kavranmıştır. Ulaşım süresi veya ulaşım ücretleri gibi kavramlar, ulaşım şirketleri arasında oligopolistik bir yarışma ortamını...
Ben iki cinsiyetin beyinleri arasında çalışma biçimlerindeki farkları görmek için gelmiştim ancak feminazi bir yazı okudum sadece. Erkekleri kötülemek için bu kadar çabaya girmenize gerek yok toksik bir twitter yazısından farksız olmuş böyle bir sayfaya yakışmamış. Zoruna gitmiş falan diyebilirsin bu feminazi yazının ardından ancak zoruma gittiği için değil kadınları övüp erkekleri kötülemek için yazıldığı için söylüyorum.
Yazıda bu tarz bir taraf tutmamak için özellikle kadınların erkekleri suçladığı dinlememe meselesini ve erkeklerin kadınları suçladığı çok konuşma meselesini art arda yazmıştım. İleride yazıya dönüşecek ama şimdiden belirtmek isterim ki beynin cinsiyeti biyolojik cinsiyetten farklı olabiliyor (Cinsel yönelimin bu konu ile alakası yoktur). Çoğunluk için farklı olmasa da anne karnında ki testosteron hormonuna bağlı olduğundan; erkek olmak erkek beynine ya da kadın olmak kadın beynine sahip olduğumuz anlamına gelmez. Böyle bir durumda da cinsiyetler arası kıyaslamaya girmek beyhude bir çaba olur. Kadın beyni ve erkek beyni kıyaslamasına birde bu gözle bakmanızı tavsiye ederim. Yazıyı yazan kişi erkek beyinli bir kadında olabilir. 🙂
Ben iki cinsiyetin beyinleri arasında çalışma biçimlerindeki farkları görmek için gelmiştim ancak feminazi bir yazı okudum sadece. Erkekleri kötülemek için bu kadar çabaya girmenize gerek yok toksik bir twitter yazısından farksız olmuş böyle bir sayfaya yakışmamış. Zoruna gitmiş falan diyebilirsin bu feminazi yazının ardından ancak zoruma gittiği için değil kadınları övüp erkekleri kötülemek için yazıldığı için söylüyorum.
Yazıda bu tarz bir taraf tutmamak için özellikle kadınların erkekleri suçladığı dinlememe meselesini ve erkeklerin kadınları suçladığı çok konuşma meselesini art arda yazmıştım. İleride yazıya dönüşecek ama şimdiden belirtmek isterim ki beynin cinsiyeti biyolojik cinsiyetten farklı olabiliyor (Cinsel yönelimin bu konu ile alakası yoktur). Çoğunluk için farklı olmasa da anne karnında ki testosteron hormonuna bağlı olduğundan; erkek olmak erkek beynine ya da kadın olmak kadın beynine sahip olduğumuz anlamına gelmez. Böyle bir durumda da cinsiyetler arası kıyaslamaya girmek beyhude bir çaba olur. Kadın beyni ve erkek beyni kıyaslamasına birde bu gözle bakmanızı tavsiye ederim. Yazıyı yazan kişi erkek beyinli bir kadında olabilir. 🙂