Kanserin Nedeni Şanssızlık mı?
Yeni bir araştırmada ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Bloomberg Kamu Sağlığı okullarından bir ekip, kansere neyin neden olduğunu kök hücreleri detaylı biçimde inceleyerek baktı.
Bu araştırmaya göre kanserin en büyük nedeni “kötü şans”, yani normal, kanserli olmayan kök hücrelerde DNA replikasyonu sırasında ortaya çıkan rastgele mutasyonlardır. Kanserin diğer nedenleri (üçte biri) çevresel faktörler veya kalıtsal yatkınlıktır.
Farklı dokular arasında kanser oranları farklılık göstermektedir; örneğin, kanser teşhisi ve yaşam boyunca riski akciğer için % 6.9, tiroid için 1.08,% beyin ve sinir sisteminin geri kalan% 0.6 gibi oranlar bize bu farklılığı kanıtlıyor. Bu farklılıklardan bazıları sigara, alkol kullanımı, ultraviyole ışık veya insan papilloma virüsü (HPV) gibi iyi bilinen risk faktörleriyle ilişkilidir.
Kanserin bir diğer nedeni ise, kalıtsal genetik varyasyondur. Bununla birlikte, kanserlerin sadece %5-10 kalıtsal bir bileşen ve yatkın kişilerde kalıtsal faktörler kansere neden olur. Bu kalıtsal faktörler farklı organlara farklı etkiler gösteriyor fakat bunun tam olarak hangi şekilde olduğu bilinmemektedir.
Kalıtsal ve çevresel faktörler organa özgü kanser riskindeki farklılıkları tam olarak açıklayamıyor, o zaman bu farklılıklar başka nasıl açıklanabilir? Burada üçüncü bir faktör ortaya çıkıyor: Şansızlık!
Yapılan araştırmada bu “şansızlığın” kök hücre bölünmelerinin sayısıyla açıklanabileceği sonucuna varmışlardır. Normal kök hücrelerde DNA replikasyonu sırasında meydana gelen rastgele hataların, kanser gelişimine katkıda bulunan önemli bir faktördür. Dikkat çekici bir şekilde, bu “kötü şans” bileşeni, kalıtsal ve çevresel faktörlerden çok daha fazla kansere neden olduğu ortaya çıkmıştır.
Ama tüm bu araştırmalar kendimizi salmamızı söylemiyor.
Yapılan araştırma sonucu tüm kanser türlerinin “şanssızlık” ya da “kötü şans” eseri olmadığını söylüyor. Örneğin; akciğer ve cilt kanseri gibi kanser türlerinin yaşam tarzıyla doğrudan bağlantılı olduğunu biliyoruz. O yüzden kendimizi şansa bırakmıyoruz ve kendimize iyi bakıyoruz.
Yazan: Bilge KAPLAN
Kaynak**
Bir yanıt bırakın