Karıncalarda Kölelik
Karıncalar, çalışkanlıkları ve sosyal becerileriyle tanınmış, Dünya’mızın her köşesinde karşılaşabileceğimiz ve belki de duygusal olarak en yakınlık duyduğumuz eklem bacaklılardandır. Çalışkanlık konusunda da her karınca türdaşlarına benzemez. 35’den fazla karınca türü yaşamlarını devam ettirebilmek için kölelerine muhtaçtır. Bu kölelik kavramının türler arasında fark edilmesi sonucu köleci karıncaların sayısı artış göstermektedir. Belki bir gün kölelerin isyanıyla karınca hakları yayılırsa tüm bu düzen tersine dönebilir. Bunu zaman gösterecektir. Biz bu sistemin nasıl oluştuğunu da yapılan çalışmalar ve ortaya atılan hipotezler doğrultusunda açıklayalım.
Kölecilik konusunda en çok dikkat çeken amazon karıncalarıdır. Bu karıncalar, diğer kolonilere akınlar düzenleyerek yuva içerisindeki karıncaları, alt çenelerinde yer alan, gelişmiş sivri yapılarıyla düşmanı öldürürler. Sonrasında ise koloni içerisindeki pupaları alıp kendi malikanelerine getirirler. Bunlar onlar için köle yavrularıdır. İlerleyen zamanda pupadan çıkan karınca, amazon karıncasının kardeşi olduğunu sanarak hayatına devam eder. Karınca, gerçekleri öğrense belki de çalışmayı bırakıp yuvayı terk edecektir. Masum karınca, gerçekleri bilmediğinden köle olarak sahibine hizmet eder. Amazon karıncaları yuvadayken sürekli besin dilenir. Köle karıncalarının da üreme yeteneğine sahip olmadığı için tekrardan başka yuvalardan köle getirilmesi gerekir. Kendi işlerini yapmakta son derece isteksiz olan amazon karıncaları savaş konusunda çok yetenekli ve disiplinlidirler.
Bu konu Charles Darwin’in “Türlerin kökeni” çalışmasında da bahsedilir. Darwin, karıncalardaki bu köleliğin evrimsel gelişimini şu şekilde açıklar: “Bazı saldırgan türler diğer kolonilere saldırdığında besin ihtiyacını giderebilmek için pupa dönemindeki karıncaları kendi yuvalarına getirdiler. Fakat bazı pupalar bundan kurtuldu ve pupasından çıktı. Bundan sonra köle olarak kullanılabildiğini fark eden avcı karıncalar, onları yemekten vazgeçti” Fakat yapılan bu hipotezin doğru olmadığı, Harvard’da yapılan bir çalışmayla anlaşıldı. Bu çalışmada Leptothorax cinsi karıncalar birbirine çok yakın yuvalara yerleştirildiğinde karıncalar diğer yuvaya saldırırken kraliçe ve işçi karıncaları öldürdükten sonra pupaları kendi yuvalarına götürdü.
Leptothorax duloticus cinsi karıncaların farklı bir özelliği ise köleleri olmasa da kolonideki işleri devam ettirebilmeleridir. Fakat pupaların beslenmesi gecikiyor, malzemeleri farklı yerlere taşıyorlar. Yeni kölelere sahip olduklarında ise eski üşengeç hayatlarına devam ediyorlar.
Köleci karıncalar sadece soğuk iklimde gözlemleniyor. Ilıman ve tropikal iklimlerde yaşayan türlerde köleliğe rastlanmaması da araştırmaya değer bir nokta.
Yazan: Anıl MARAL
Kaynak:
Edward O. Wilson, Scientific American Vol. 232, No. 6 (June 1975), SLAVERY IN ANTS pp. 32-40 (9 pages)
Bir yanıt bırakın