Kent Sokaklarının Yeni Lambaları
Güneş gittikten sonra önemi fark edilen ışık, insan gözünün algılayabildiği elektromanyetik radyasyondur ve insanların çevreyi görebilmelerini sağlar. Geceleri Dünya’nın Güneş’i göremeyen kısmı karanlıkta kalır. Bu sebepten dolayı kent sokaklarının aydınlanması için bugüne kadar lambalar kullanılıyordu. Yaklaşık dört yıl öncesine kadar ışık saçan bitkiler ortaya çıktı ve gelecekte lambaların yerini alabilecek farklı yollar açtı. Peki, “Fotosentez için ışık ihtiyacına sahip olan bitkiler, nasıl ışık yayılımı gösterebilir? Ve Gelecekte, şu an kentlerde yer almakta olan sokak lambalarının yerine, ışık saçan bitkiler mi gelecek? “Tüm soruların cevapları için okumaya devam ediniz.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)’nün geliştirdiği genetiği değiştirilmiş bitkiler sayesinde okuduğunuz kitap, dergi, gazete vb. için ihtiyacınız olan lambalar yerine ışık saçan bu bitkileri kullanabiliyor olacaksınız. Gerçekleştirilmiş olan bu inovatif fikir bitkilerin en fazla dört saate kadar ışık yayılım gösterebilmesini sağlamaktadır bilim insanları daha çok çalışma ile bu bitkilerin loş ışık özelliğinden ayrılarak lambalar gibi ışık yayılımı gösterebileceğinden de bahsediyor. Ayrıca fişe takılma ihtiyacı olmadan çalışan bu bitkiler kullanılmaya başlandığında çevrede yer alan elektrik tüketimini ciddi oranda düşüreceği de düşünülüyor.
Ateş böceği, denizanası, mantar vb. gibi canlılar çevrelerine ışık yaymaktadır. Onların çevreye ışık yaymaları kimyasal reaksiyon sonucudur. Lüsiferin, canlı tarafından kimyasal tepkime sonucu ışık yayılımı (biyolüminans) yoluyla gerçekleştirilen ve ışık üretiminden sorumlu bir bileşiktir. Lüsiferin, lüsiferaz enzimi ile oksitlendiğinde tepkime gerçekleşerek ışık yayılımı olur. Çevredeki ışık yayan ateş böcekleri gibi bu tepkime sonucu ışık yayan canlılardan esinlenen MIT araştırmacıları, bitkilerin genlerine yerleştirmiş oldukları nano partiküllerin bitkinin kendi dallarına yaymasıyla, moleküller tepkimeye girerek ışık oluşturacak ve bitki de etrafına ışık saçacaktır. Bu sistemle bitkiler fotosentez ile depoladıkları enerjiyi kullanarak elektrik gereksinimi olmadan ışık yayılımı sağlamış olacaktır.
Araştırmacılar on santimetrelik su teresi bitkisi ile gerçekleştirdikleri projenin ilk başlarında, bitki kırk beş dakika boyunca parlayabilirken zamanla dört saat boyunca ışık yayılımı yapabilmesi sağlandı. Ayrıca proje kapsamında su teresinin yanında lahana ve ıspanak gibi çeşitli bitki türleri de deneyde yer aldı.
Bu teknolojinin gelecekteki eklenecek yenilikleri için araştırmacılar, boya veya sprey yoluyla bitkilere nano tanecikleri aktarabilecekleri bir yol da olabileceğinden bahsediyorlar.
Yazan: Beyza ÖZKUNDAKCI
Kaynak**
Kaynak***
Bir yanıt bırakın