Kısa Kısa Genel Kültür Bilgileri
Her gün çevremizde, evrende, doğada pek çok ilginç şey meydana geliyor. Belki de bu olaylar o kadar da ilginç değil ama tüm bu olup bitene bir anlam yüklemediğimiz için onları ilginç buluyoruz. Peki merak ediyor muyuz? Etrafımızda olup biten şeylerin sebeplerini araştırıyor muyuz?
Kediler neden sürekli yalanır? Bulutlar genellikle beyazken neden yağmur bulutları koyu renkte oluyor? Gözlerimiz kapalıyken neden dümdüz yürüyemeyiz? Bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabını gelin birlikte öğrenelim.
Kediler Neden Sürekli Yalanır?
Kedilerin kendilerini yalamalarının nedeni genellikle temizlik amaçlıdır. Kedilerin dilinin üzerinde papilla adı verilen kıvrık, sert ve minik dikensi yapılar bulunur. Dikenlerin yapısında keratin vardır. Keratin şeffaf bir yapıya sahiptir ve dayanıklı olduğu için kedilerin dilleri üzerindeki dikenler oldukça güçlüdür. Bu sayede parazitleri ve yumurtalarını uzaklaştırır, dillerini tıpkı bir fırça gibi kullanarak tüylerini temiz tutarlar. Kedilerin kendilerini yalamalarının diğer bir sebebi de; kediler avlanırken peşine düştükleri hayvanın, onların kokusu alıp kaçmasını önlemektir. Ayrıca yaşadıkları ortamın değişmesi, tanıdık insanlardan uzun süre ayrı kalmak ya da eve başka bir hayvanın gelmesi gibi durumlarda kediler strese girebilir. Böyle durumlarda kendilerini yalamak onları sakinleştirip rahatlatabilir.
Bulutlar Genellikle Beyazken Neden Yağmurlu Bulutlar Koyu Renkte Oluyor?
Su damlacıkları ve buz kristalleri içeren bulutlar; havadaki su buharının yoğunlaşmasından -gaz fazından su fazına geçmesiyle- oluşur. Atmosferde bulunan parçacıkların boyutları görünür ışığın -360 ile 700nm arası- dalga boyuyla kıyaslanabilir durumdadır. Güneş ışığı atmosferden geçerken mavi dalga boyundaki ışınlar diğerlerine göre daha fazla saçılmaya uğrar ve bu da gökyüzünün mavi renkte gözükmesine sebep olur. Bulutları oluşturan su damlacıkları ve buz kristallerinin boyutları ise daha büyüktür.
Güneş ışığı bulutların içinden geçerken tüm dalga boylarındaki ışınlar saçılmaya uğrar ve bulutlar beyaz görünür. Zamanla bulutların içindeki su damlacıkları ve buz kristalleri büyüdükçe, bulutlar da büyüyüp kalınlaşmaya başlıyor ve güneş ışınlarının büyük bir kısmı bulutlar tarafından yansıtılıp soğurulmaya başlanıyor. Bu nedenle de bulutların alt kısmına daha az miktarda güneş ışığı ulaşabiliyor. Yani büyüyüp, kalınlaşmış -yoğunlaşmış- bulutlar güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşmasını engelliyor. Bu nedenle de bulutların yeryüzüne yakın kısımları daha koyu renkte görünüyor.
Neden Üşüdüğümüzde Tüylerimiz Ürperir?
Üşüdüğümüzde, korktuğumuzda, heyecanlandığımızda hatta endişelendiğimizde yani vücudumuzun hormon salgılamaya başladığı anlarda tüylerimizin ürperdiğini görürüz. Sebebi tam da az önce söylediğim gibi hormon salgılamamız. Tüm bu duygu değişimlerinde vücudumuz kendini korumak için farklı tepkiler verir. Üşüdüğümüzde salgılanan adrenalin hormonu kıl köklerinin etrafındaki kasların kasılmasına neden olur ve böylece kıllar dikleşir.
Gözlerimiz Kapalıyken Neden Düz Yürüyemeyiz?
Büyük bir parka gidin (tercihen adımlarınızı takip edebileceğiniz bir yer). Gözlerinizi bağlayın ve yürümeye başlayın. Düz yürüdüğünüzü hissedeceksinizdir. Göz bağınızı açın ve adımlarınızı takip edin. Kıvrımlı dairesel bir desende yürüdüğünüzü görünce şaşıracaksınız. İlginç değil mi? Bu neden oldu?
Vücudumuz dengeli olduğu için düz bir çizgide yürüyoruz. Vücudumuz üç şeyin koordinasyonuyla dengeyi sağlar:
- Gözler – bir referans noktası belirleyen ve o noktaya doğru aynı doğrultuda yürümemizi sağlar.
- Kulaklar – İç kulağımız çok ince bir dengeleme mekanizmasına sahiptir. Gözler ve kulaklar birlikte dengemizi inceler.
- Kaslar, eklemler ve bağlar – beynimize bir denge hissi gönderir.
Üçü birlikte vücudumuzu mükemmel bir şekilde dengede tutar. Gözlerimizi kapattığımızda beynimiz dengeleme konusunda eksik sinyal alır ve bu nedenle düz yürüyemiyoruz. Şimdi neden kavisli bir şekilde hareket ettiğinizi bir düşünün. Bunun da ilginç bir açıklaması var. İnsan vücudu hafif asimetriktir, bu da ağırlığın sol ve sağ tarafa eşit olmayan bir şekilde dağıldığı anlamına gelir. Genellikle sağ taraf sol taraftan biraz daha ağırdır. Gözleriniz bağlıyken, daha ağır olan taraf, bir tarafa doğru eğilmek için çok az ekstra kuvvet uygular. Gözlerimiz açıkken, vücudun hafif düzensizliklerinin mükemmel hareketin önüne geçmesine izin vermezler.
İnsanların gözleri kapalıyken ya da etrafta hiçbir şey yokken ne kadar farklı yönlerde ilerlediklerini gösteren kısa bir animasyon izlemek için:
Yazan: Yaren YAKUT
Bir yanıt bırakın