Mezopotamya Nüfusu Göçlerle Şekillenmiş
Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki Mezopotamya, insanlığın yerleşik hayata geçtiği yerdir. 10 bin yıl önce Anadolu’da yaşamış 13 kişinin DNA analizleri, o dönemde bölgedeki göçler ile şekillendiğini gösteriyor.
Diyarbakır’ın kuzeybatısında bulunan Ergani ilçesindeki Çayönü yerleşmesi arkeologlar tarafından Yukarı Mezopotamya olarak tanımlanır. Çok erken bir tarihte bu bölgede yaşayan avcı ve toplayıcı gruplar; koyun, keçi ve domuzları evcileştirmişler. Emmer ve Einkorn buğdaylarını yetiştirmeye ve büyük taş temelli inşalar yapmaya başlamışlar.
Bu süreçler çok iyi çözülse bile çömleğin kullanımı keşfedilmeden önce orada yaşayan insanların, nereden geldikleri ve nereye gittikleri henüz tam bilinmiyor. Bölgede yaşayan insanların Neolitik Anadolu’nun nüfusunu şekillendirip, şekillendirmediğini cevap bulmuş değil. Çiftçilik daha sonraları buradan Avrupa’ya yayılmıştır.
ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi’nden bilim insanların yönetimindeki NEOGENE projesinde çalışan 25 uluslararası araştırma ekibi, 8.500 ila 7.500 yıl önce bölgede yaşayan 13 kişinin DNA analizlerini incelediler. Veriler daha önce yayınlanmış ve 17.500 yıl öncesine giden “Verimli Yarım Ay” bölgesinin kalıtım verileri ile kıyaslandı. Sonuca göre o dönem Çayönü’nde yaşayan toplum, günümüz Anadolu halkının atalarını. İzlerini taşıyor. Ama genlerin yaklaşık olarak %33’ü İran’daki Zagros Dağları’ndaki kalıtım verileri ve %20’si ise Güney Levente bölgesindeki kalıtım verileriyle örtüştüğü ortaya çıktı. Bu verilerden ortaya çakan sonuçları inceleyen bilim insanları, bölge insanının komşu bölgeler ile sürekli ilişki halinde olduğu görüldüğü belirtiyorlar.
Batı ve Doğudan gelen etkilerin dışında bölgenin göçlere açık olması, bölgede çeşitli kültürlerin ve teknolojik etkilerin bir araya gelmesine yol açmıştı. Tüm bunlar arkeolojik buluntularda da görmek mümkündür.
DNA, o tarihte kısa bir süre önce göç etmiş 2 yaşındaki bir kız çocuğuna ait. Çocuğun kafası deforme olmuş, bu da çocuğun kafasının büyürken bilinçli olarak sarıldığını gösteriyor. Bilim insanlarına göre, bu günümüze kadar keşfedilmiş en eski vaka. Ayrıca kızda en eski dağlama izleri de bulunuyor. Bilim insanları bunun ilkel bir tedavi olabileceğini söylüyorlar.
Çayönü’nde yakın bölgelerde olduğu gibi akrabalar aynı yere gömülmüş olabilir. Sonuç olarak DNA verileri Orta ve Batı Anadolu’nun M.Ö. 7.000 yolundan sonraki nüfusunun, sanıldığı gibi Kafkasya’dan göç etmediğini, büyük ölçüde Yukarı Mezopotamya’dan olduğunu gösteriyor.
Yazan: Selim ÖZTEMEL
A genomic snapshot of demographic and cultural dynamism in Upper Mesopotamia during the Neolithic Transition, 04.11.2022, Science Advances
Bir yanıt bırakın