Mustafa Kemal Atatürk ve Geometri
“Bilim deyince , onda hakikat diye öne sürdüğü önermelerin pekin olmasını ister; pekinlik ise en mükemmel şekliyle matematikte bulunur.” M.Kemal ATATÜRK
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, siyasi, askeri ve idari başarılarının yanı sıra bilime de birçok yenilik getirmiştir. “En hakiki mürşit ilimdir, fendir” diyerek kurduğu Türkiye Cumhuriyetini çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için çok çabalamıştır. Yurt meseleleri, askerliği onu hiç bir zaman matematikten uzaklaştırmamıştır.
Atatürk’ün yaşamında ilk olağanüstü başarısı, orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak dersin öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey Onun adına olgunluk ve zekayı ifade eden Kemal adını eklemiştir. Atatürk bu olayla ilgili anısını şu cümleler ile ifade etmektedir:
” Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım. Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı sorular düzenliyordum. Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu. Öğretmenimin ismi Mustafa idi, bir gün bana dedi ki:
– ‘Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu, böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı. Bundan sonra adın “Mustafa Kemal” olsun. O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu.”
Mustafa Kemal Atatürk konuşma ve bilim dilinde tek bir dil yaratmak istedi. Geometri , eski terimle Hendese , eğitimimizde önemli bir yer tutmasına rağmen terim düzeni oldukça karışıktı. Atatürk öğrencilerin anlayış yolundaki tıkanıklığın açılmasını istedi ve bu doğrultuda Fransızca eserleri çevirerek yeni bir geometri kitabı yazdı.
Geometri kitabı üzerine inceleme
Geometri çizgilerin, yüzeylerin ve hacimlerin belli bir ölçü ile genliklerini ölçmeyi öğreten bir ilimdir. M.Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk bu eserinde ;boyut , uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek , kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, iç ters açı, dış ters açı ,taban , eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen , eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler türetmiştir.
Eleştirilere daima açık olan Atatürk, ortaya koyduğu yeni sözcüklere deneme hakkı tanımıştır. Önerilen değişiklikleri haklı görünce hemen benimsemiştir. O dönem ortaya konulan bazı terimler bugün yerini daha uygun terimlere bırakmıştır. Örneğin tümey ve bütey açı yerine günümüzde tümler ve bütünler açı terimleri kullanılmaktadır.
Bazı başlangıç kelimelerini Atatürk kitabında şöyle tanımlamıştır:
Canlı veya cansız yaratılmış veya yapılmış her şey bir “cisim“dir. Cisimde üç “boyut” yahut “direget” vardır: Uzunluk, genişlik ve yükseklik.
Bir cismin “uzay” içinde doldurduğu açıklığa o cismin “hacim“i denir.
Üç boyutta her uzam , bir hacimdir.İki boyutta uzama yüzey denir. Çizgi, yalnız bir boyutlu uzamdır.
Üç boyuttan hiç biri kendinde olmayan varlık, bir “nokta“dır.
Atatürk kitabındaki terimleri daha anlaşılır olması için örneklerle açıklamıştır: Doğruyu iyice gerilmiş ipliğe, düzeyi kara tahtanın yüzeyine, eğik yüzeyi yumurta yüzeyine benzeterek örneklemiştir.
Çember üzerine
Çember için düzey üzerinde öyle bir kapalı eğridir ki üzerindeki her nokta onun içinde bulunan ve merkez denilen bir noktadan aynı uzaklıktadır tanımını kullanmıştır.Çemberin kapadığı düzeyi dayire (daire) olarak tanımlamış dayire (daire) gibi olan şeylere tekerlek de denir demiştir.Yay için çemberin herhangi bir parçası , derece için çember 360 eşit parçaya ayrılır. Bunlardan her biri, dakika için her derecenin 60 eşit parçaya bölünmesi ile oluşan parça, saniye için ise her dakikanın 60 eşit parçaya bölünmesi ile oluşan parça tanımlarını kullanmıştır.
Benzer şekilde çap, yarıçap, yay, kiriş , ok, kesek, değme ve teğet tanımlarına da kitapta yer vermiştir.
Poligonlar
Bol, yani bir çok kenarlarla çitlenmiş olan bir düzey parçasını poligon olarak tanımlamış.Bu tanımdan yola çıkarak üçgen, dörtgen, beşgen, altıgen, yedigen, sekizgen vb. tanımları yapmıştır. Poligonların düzeylerinin ölçülmesine örneklerle yer vermiştir.
Katı cisimler
Pürüzma (prizma), ayrıt, üçgen, beşgen, küp, kareküp, koni, piramit gibi katıyları (katı cisimleri) tanımlamış. Alan, hacim hesaplarına yer vermiştir.
Aksiyom, teori, varsayı
Ulu önder kitabın son kısmını aksiyom, teori ve varsayı sözcüklerine yer vererek tamamlamıştır. Bu terimler için tanımları şöyledir: Aksiyom, kendinin ne olduğunu ispat gereksiz olan besbelli bir şeydir. Teorem ve teori hakikatı bir takım taramalar sonunda meydana çıkan düşüncelere teorem veya teori denir. Varsayı öyle bir düşüncedir ki o hakikatte vardır veya yoktur. Fakat varsayılır.
“Ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem vermişimdir ve bundan hayatımın çeşitli safhalarında başarı elde etmek için faydalanmış olduğumu söyleyebilirim. Onun için herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır.” M.Kemal ATATÜRK
Yazan: Sezin Irmak GÜMÜŞ
Kaynak: Mustafa Kemal Atatürk, Geometri
Merhaba Sezin,Ben Deniz fizik ve bilim adamlarini karşi ilgi duymaya başladim uzun bir süredir özellikle evrim ve kuantim fiziğine,matematik teorimlerine karşi ileride akademik olarak ilerlemek istiyorum.Seninde fikrini almak isterim merak ettiğim ünlü bir fizikçi var Stephen Hawking’in hakkinda neler düşünüyorsun merak ediyorum.Bir yazinda bu tür bilim insanlarina yer verebilirmisin.Şimdiden teşekkür ederim.Saygilarla.