Neden Bilim?
Neden Bilim? Çünkü, bilimi anlamak evreni, işleyişini, doğayı ve insanı anlamaktır.
Neden var olduk, nereden geldik, evren muhteşem bir tasarım mı yoksa tesadüfi mi?
Bunların cevabini araştırmak, sorgulamak bilinçli bir yasam sürmenin en önemli adımlarıdır. Bilinçli yaşam ise huzur, mutluluk verir. Günlük hayatımızda kullandığımız her türlü elektrik ve elektronik aletlerden, tıptan, internetten, aşıya kadar her şeyin altındaki imza bilimin attığı imzadır. Dünya ya da ruhani görüsünüz ne olursa olsun, tarafsız bir şekilde gelin birlikte bilim çerçevesinde, ispatlanmış teorileri, bilim insanlarının buluşlarını anlamaya öğrenmeye çalışalım. Herkesin yasam sloganı, yeni bilgi ile beslenmek ve ilerlemek olmalıdır.
Bu çerçevede ilk konumuz: NEREDEN GELDİK? HEPİMİZ BİRER YILDIZ TOZUYUZ! DNA’mızdaki karbon, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, içtiğimiz sudaki oksijen kendi içinde çökmüş bir yıldızdan yapılmıştır. Bu da bizi yıldız tozu yapar. (Carl Sagan)
Yıldızlar ilk öldüklerinde geriye toz bırakırlar. Bu yıldız tozu, hidrojen, karbon, oksijen, silikon ve demir gibi elementlerle doludur. Yeni yıldızları, yıldız sistemlerini, gezegenleri ve elbette bizi oluşturacak ham maddelerdir bunlar. Etrafımızda gördüğümüz her şey bir zamanlar patlayan bir yıldızın kızgın çekirdeğinde üretildi. Yıldızlar bir elementi diğerine dönüştürürken hem kimyasal hemde genel yapılarını değiştirir, geliştirir. Bildiğimiz gibi bilim evrenin bundan 13,7 milyar yıl önce büyük patlama ile oluştuğunu söyler. Ağır elementler, yıldızların içinde üretilmiş olsa da, helyum gibi en hafif elementler büyük patlamanın ilk 10 dakikasında oluşmuştur. Hala evrendeki helyum bolluğu büyük patlamanın güçlü bir kanıtı olarak öne sürülmektedir. Bir yıldız parçası görmek ister misiniz? Elinize bakınız, siz yıldız tozunun ete bürünmüş halisiniz. Hatta Sağ elinizdeki atomlar ile sol elinizdeki atomlar farklı yıldızlardan gelmiş olabilir.
Yazan: İ. Kaya
Bir yanıt bırakın