Neden Bir Toplumda Yaşıyoruz?

Neden Bir Toplumda Yaşıyoruz?

Her birey, içinde kendi kimliğini oluşturacağı, ardından dünyayı oluşturduğu bu kimlik üzerinden anlamlandıracağı ve kendisine, nesiller boyunca oluşturulmuş deneyimsel bilgi ve kültürü aktaracak olan bir toplumda gözlerini açar. Her toplumun kendi yurttaşına kattığı bu derin etkilerin bir sonucu olarak artık birey, diğer toplumlardaki insanlardan oldukça farklı düşünen, oluşları farklı algılayıp, farklı yorumlayan bir insan halini alır.

Toplumun birey üzerindeki bu derin ve güçlü etkilerinden dolayı toplum, her zaman filozoflar ve düşünürler için üzerinde durulması gereken önemli kavramlardan biri olagelmiştir. Felsefeyi insanlığa armağan ederek, bir anlamda logosu(aklı), mithos’tan (mit, efsane) kurtarmak suretiyle aklı özgürleştiren Antik Yunan’da yaşayan ve felsefe tarihinin en önemli filozofu olarak da bilinen Aristoteles’e göre toplum

a-) Gereklilik,

b-) İyi yaşama arzusu ve

c-)Toplu yaşama arzusu şeklinde üç farklı nedenden dolayı ortaya çıkar. Politika adlı eserinde bu konuyu işleyen Aristo’ya göre siteler, ailelerin bir araya gelmesi ile oluşurken, aileler de gündelik hayatın akışı içinde ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması için kurulur. İşte bu ihtiyaçların karşılanmasından dolayı düşünürümüz, toplumun gerekli ve doğal bir kurum olduğunu savunur. Toplumun varlık sebebi için bir diğer neden ise iyi yaşama arzusudur. İnsanlar iyi bir yaşam için işbölümü yapmak suretiyle karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma içinde olmak zorundadırlar ve bu da bizi toplum kavramına ulaştırır. Son olarak Aristoteles’e göre insan politik ve sosyal bir hayvandır. Bu özelliğinden dolayı tabiata bakarak iyi ve doğruyu öğrenen insan, toplumsal yaşam kavramına kendiliğinden ulaşmıştır.

Neden Bir Toplumda Yaşıyoruz?

Aydınlanma çağı düşünürleri ise topluma daha farklı anlamlar yüklemişler. Antik Yunan ve Ortaçağ filozoflarına göre toplum doğal bir kurumken, Aydınlanma filozoflarına göre toplum sonradan oluşturulmuş  yapay bir kurumdur. Başta T.Hobbes ve J.Locke olmak üzere bir çok filozof, birbirinden oldukça farklı yorumlar barındırmakla beraber, toplumun, insanlar arasında gerçekleşmiş bir sözleşme -Toplum sözleşmesi- sonucunda oluştuğunu ileri sürerler.

Örneğin T.Hobbes’e göre insanlar birbirlerinin kurtlarıdırlar ve her insan kendi menfaati için bir başka insanın ayağını kaydırmak ve böylece kendi menfaatini gerçekleştirmek durumundadır. Fakat bu durum ciddi bir kargaşa ve kaos ortamı yarattığı için, bireyler bir araya gelerek yetki ve güçlerini kendilerini yönetmesi için oluşturulmuş bir üst merci ve tüzel bir kişilik olan devlete verecek ve böylece insanlar hukuk kuralları sayesinde birbirlerinin şiddetinden korunmuş olacaklardır. Bu düşünce ise ilerleyen süreçte, modern demokrasi ve siyasal meşrutiyetin zeminini oluşturacaktır.

Yazan: Mustafa İMAMOĞLU

Kaynak*

Kaynak** Uludağ Üniversitesi Sosyoloji / Tarihi 1 Notları / Dr. Erhan Kuçlu

YouTube Kanalımız

Çılgın Fizikçiler (SEO Manager) hakkında 663 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları ekibi ve dışarıdan destek veren gönüllülerin yazıları.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*