Nobel fizik ödülüne en yakın olmuş Türk Feza Gürsey
Belki de bazılarımızın ilk kez duyduğu bir isim. Lakin küçük yaştan itibaren özellikle fizik üzerine önemli çalışmalar yürütmüş bir bilim insanı.
1921 yılında İstanbul’da doğdu. Annesi Remziye hanım TÜBİTAK Hizmet Ödülüne layık görülmüş Kimya Profesörü. Babası ilmi her şeye karşı ilgi duyan, hatta bir dönem Erwin Schrödinger’den ders dinlemiş olduğu rivayet edilen bilgisayar ve programlama firmasından emekli bir zat.
Feza Gürsey’in çocukluğu kız kardeşi Deha ile Anadolu Hisarı’ndaki iki katlı evde geçer. Galatasaray Lisesi’nde yatılı okur ve 1940 yılında mezun olur. Annesi Fen Fakültesi’nde Kimya Bölümünde doçent iken onun laboratuvarında çalışmaktan çok hoşlandığını biliyoruz. Ve hatta burada sabun yapmasını bile öğrendiği söylenir.
Feza Gürsey 1940 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Matematik bölümünden mezun olduktan sonra bir yıl kadar da İstanbul Teknik Üniversitesinde asistanlık yapar. Ardından devlet bursuyla İngiltere’ye doktora yapmak üzere gönderilir.
Tarih 1950 yılını gösterdiğinde O artık İmperial College’de Kuvaterniyonların Alan Denklemlerine Uygulanması başlıklı teziyle doktorasını alIR. Ardından Feza Gürsey doktora sonrası yine bir yıl da Cambridge Üniversitesi’nde İstatistiksel Mekanik üzerine çalışmalar yapar.
Bundan sonra yurda dönen Feza Gürsey İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Enstitüsü’ne asistan olur. 1952’de Enstitü’nün diğer bir asistanı Suha Pamir ile evlenir. bu evlilikten babası gibi bir fizikçi olan Yusuf dünyaya gelir. Feza Gürsey 1954 yılında aynı Fakülte’nin Matematik Enstitüsü’nde Rasyonel Mekanik ve Rölativite Teorileri derslerini de okutur.
1957 yılında ABD’ye giderek Brookhaven Milli Laboratuvarı’nda bir yıl kadar çalışan fizikçi ardından üç yıl kadar da Columbia Üniversitesi’nde misafir Profesör olarak çalışır. 1961 yılında tekrar Türkiye’ye döner. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul ederek Ankara’ya gider. Kendisi bu Üniversite’nin Fizik bölümünde on üç yıl kadar çalışır. Üniversite’sinin izniyle yaklaşık bir yılı Princeton Üniversitesi İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde misafir profesör olarak geçer. Sonra ABD’deki Yale Üniversitesi ile yarım zamanlı bir anlaşma yapar. Böylece bir sömestre ODTÜ’de diğer sömestre de Yale’de çalışır. Dokuz yıl kadar bu şekilde çalışan profesörün düzeni ODT’nün yeni rektörünün duruma itirazıyla değişir. İki Üniversite’den birini tercih aşamasına gelen Feza Gürsey Yale Üniversitesi’ni tercih ederek ABD’ye taşınır.
Üniversite 1977 yılında kendisinden önce Willis Lamb ve Lars Onsager gibi iki Nobel ödüllünün ve onlardan da önce Willard Gibbs’in işgal etmiş olduğu kürsünün profesörlüğünü verir ve Feza Gürsey emekliliğini alıncaya kadar bu görevde kalır.
Feza Gürsey’in almış olduğu ödüller ve şeref payeleri şunlardır:
1969- TÜBİTAK Bilim Ödülü
1977- S. Glashow ile birlikte J. R. Oppenheimer Ödülü
1977- R. Griffiths ile Doğa bilimlerinde A. Cressey Morrison Ödülü
1979- İsrail Devletinin verdiği Einstein Madalyası
1981- College de France’da Konuk Profesörlük ve College de France Madalyası
1981- İstanbul Üniversitesi Madalyası ve Doctor Honoris Causa payesi
1984- İtalya Cumhuriyeti’nce verilen “Commendatore” Nişanı
1986- Academia dei Lincei’de Konuk profesörlük
1986- Temel Fizik Kurumu’nun Winger Madalyası
1989- ODTÜ Profesör Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı Bilim, Hizmet ve Onur Ödülü
1990- Galatasaray Eüğitim Vakfı Madalyası
Nobel Fizik Ödüllü Wolfgang Pauli, vefatına kadar, dehasına ve fiziksel sezgisine hayranlık duyduğu Feza Gürsey’i çok destekler ve onu zamanın en ünlü ve en etkin fizikçileriyle tanıştırıp çalışmasını temin eder. İşte bu sayede Feza Gürsey atom bombasının babası diye bilinen J. Robert Oppenheimer ve Nobel Fizik Ödüllü Eugen Winger, Lee ve Yang ile de yakın dostluklar kurar.
Feza Gürsey’in Dünya’nın en muteber bilim dergilerinde yayımlanmış 121 orijinal araştırması bulunmaktadır. Her bir yeni makalesi Teorik Fizik camiasında geniş yankılar uyandırmış, binlerce araştırıcıyı motive etmiştir.
Teorik Fizikteki ilgi alanlarından başı çekenler şunlardır,
Gruplar teorisi, Sğinörler teorisi, Teorik fiziğin matematiksel metotları, İstatistiksel mekanikler, Özel ve genel Rölativite teorileri, Kozmoloji, Çekirdek teorisi, Kuantum alanları teorisi, Birleşmiş alanlar teorisi, Nötrino teorisi ve Temel tanecikler teorisi.
Feza Gürsey bütün bu ilmi vasıfları yanında zengin bir sanat, edebiyat ve felsefe kültürüne de sahiptir.
Feza Gürsey Yale Üniversitesi’nden emekli olduktan kısa bir süre sonra prostat kanserine yakalanır ve bu hastalık neticesinde vefat eder.
Kendisini bilime yaptığı katkılardan dolayı saygı ve minnetle anıyoruz.
Yazan: Burçak YÜCE
Kaynak: 20. Yüzyılda Fiziğe Yön Verenler (Boğaziçi Yayınları)
Bir yanıt bırakın