Renklerin Üzerimizdeki Etkisi
“Renklerin üzerimizde ne etkisi olacak!” demeyin.
Onların da yaydıkları farklı frekanslarla, tıpkı dinlerken bizi farklı ruh hallerine sokan müzik gibi etkiliyor buna inanın.
Zaten bu gerçeği bir fizikçi olarak sadece ben değil uzmanlar da söylüyor.
Renkler hayatımızın her köşesine etki ediyor. Araştırmalar da renklerin insanların psikolojisini ve fizyolojisini etkilediğini gösteriyor. Ki bu işin doğasında var. Yani maddesel olarak hepimiz enerjinin yoğunlaşmış halleriyiz. Renklerin de farklı enerjileri ve frekansları olduğundan enerjimizle etkileşmesi çok normal.
Mesela sarı giydiğimizde karşımızdakinde geçicilik hissi uyandırıyoruz veya iş görüşmesine kazara kahverengi bir ceketle gidersek o da karşımızdakine güvensiz bir ifade yansıtmamıza neden oluyor.
Ne olacak alt tarafı renk demeyin.
Belki farkına varamasak da bir bakış, ağızdan çıkan bir cümle gibi bilinçaltımızı işte böyle etkiliyor.
Kırmızı kanı çağrıştırdığı için üzere gençliği, canlılığı, diriliği temsil ediyor. Kırmızı dudaklar ve yanaklar vs.
Gri renkler de bizlere kıyafette resmiyeti hatırlatıyor.
Siz siz olun, önemli görüşmeler öncesinde ve özellikle kendi mekânlarınızı tasarlarken renklerin anlamlarına bakmayı unutmayın!
Üzerinizde yaratacağı etkiyi görmezden gelmeyin.
Tüm gün o renklerin enerjisine maruz kalacaksınız unutmayın!
Giydiğiniz yanlış bir renk iş görüşmesindeki örnek gibi karşınızdakine yanlış bir mesaj gönderebilir dikkat edin!
Dolayısıyla renklerin anlamları hakkında bilgi sahibi olmamız, bir zırh misali o enerjilerle bedenimizi sarmalamamız önemlidir.
Yazımızdan bu konu hakkında bilgi edinebilirsiniz. Yalnız renk yelpazemi geniş tuttuğumdan bu yazımı ikiye bölecek ve ikinci bölüme ilerleyen haftalarda yer vereceğim.
Haydi bakalım şu renkleri biraz daha yakından tanıyalım;
Kırmızı
Kırmızını tansiyonu yükseltir, iştah açar, kan akşını hızlandırır. O yüzden yemek markalarının logoları sıklıkla kırmızı renktedir. Coca Cola, Pizza Hut, Ülker, Burger King gibi markalar logolarında kırmızı rengi kullanmışlardır.
Gençliğe hitap eden ürünlerde de kırmızı renk kullanılır. Levi’s, The Little Big, Nike, Puma markaları ise kırmızıyı tercih etmiştir. Nedeniyse elbette hız ve adrenalindir. Aynı mantıkla spor arabalarda da genellikle kırmızı renk seçilir.
Kırmızı doğada hemen fark edilebilirken uzaktan zor ayırt edilir. Mavi de uzaktan daha iyi fark edilir. Bu sebepten hem uzak hem de yakından algılanabilmesi için polis arabalarının lambalarının yarısı kırmızı yarısı mavidir.
Size çok ilginç bir bilgi daha!
İnsanlar kırmızı olan bir yerde zaman kavramını unutur. Bu nedenle gece kulüpleri ve barlarda kırmızı renk kullanılır.
Bunun verdiği mesaj şudur: Zamanı unutun! Daha çok için! Uykusuz Kalın!
Gelelim Masumiyetin Rengi Beyaza
Beyaz temizliği ve saflığı ifade eder. Bazı ülkelerde ise ilginçtir, dul kalmış kadınları ve kötü olduğu düşünülen kadınlar ile özdeşleştirilir. Japonya’da beyaz ölümü temsil eder.
Beyaz devamlılığı ve istikrarı da simgeler. Buraya dikkat! İş görüşmesinde beyaz giymek karşıya yavaş ama kalıcı, devamlı personel izlenimi verecektir.
Araya bir espri sıkıştırayım;
Evli çifti gören bir çocuk babasına sorar:
Baba neden gelinler beyaz giyer?
Babası cevap verir:
Oğlum beyaz masumiyeti, mutluluğu anlatır.
Oğlu tekrar sorar:
Peki, damat o halde neden siyah giyiyor?
Baba gülerek cevap verir:
Onu da evlenince anlarsın…
(Bu erkekler esprilere konu olacak kadar ne çekiyorlarsa artık bilemiyorum )
Yeşil Var Sırada;
Yeşil vejeteryanlığı temsil eder, kasaplar bu nedenle yeşil yerine kırmızıyı kullanılırlar. Yeşil doğanın kendisidir. Pek bilinmese de yeşil renk güven verir. O yüzden banka logolarında yeşil kullanılması gayet mantıklıdır.
Yeşil aynı zamanda rahatlatıcı bir renktir. Bu sebeple hastaneler de logo ve iç tasarımlarında yeşili tercih eder. Yeşil ortamlarda insanların daha az mide ağrısı çektiği tespit edilmiştir. Toplamda bakıldığında doğanın yeşil ile bezeli olması sanıyorum bizler için bir nimettir.
Son Rengimiz Kahverengi
Şimdi şaşıracağınıza inandığım bir bilgi veriyorum; kahverengi, insanın hızlı hareket etmesini sağlıyormuş. Kansas’ta yapılan bir araştırmada, sanat müzesinin duvarlarını değiştirilebilir renklerden yapmışlar. Beyaz ve kahverengi arasındaki farkı ortaya koymak adına duvarları bir süre beyaz olarak kullanmışlar. Duvarlar beyazken insanlar yavaş hareket etmişler sonra kahverengiye çevirdiklerinde insanların hızlandıklarını görmüşler.
Ne kadar enteresan değil mi?
Bu nedenle fast-food restoranlarının hepsinin sandalyeleri ve masaları kahverengi duvarları ise yine kahverengi ya da şampanya rengidir. Hiç birinin duvarını beyaz göremezsiniz. Londra’daki MC Donalds’tan Amerika’dakilere kadar hepsinin duvar resimleri kahverengidir.
Anlamı gayet basittir: Çabuk tüketin! Çabuk gidin!
İş yerinde çalışanlarınızın gözlerinin sürekli kapıya bakmasını istemiyorsanız bürolarda kahverengi mobilyalar kullanmamalısınız.
Kahverengi aynı zamanda rahat bir renktir. Karşınızdakinin resmiyetten uzak hissetmesini, size daha rahat açılmasını istiyorsanız kahverengi giyin ve farkı görün. Lakin fark edilmek istiyorsanız yazımın başında da belirttiğim gibi iş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin.
Elbette renkler bunlarla sınırlı değil.
Bir sonraki yazımda kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Hoşça kalın.
Yazan: Burçak YÜCE
Kaynak**
Bir yanıt bırakın