Roket Kız: Mary Sherman Morgan
Amerika’nın ilk kadın roket bilimcisi olarak kabul edilen ve uzay yarışında Amerika’yı geriye düşmekten kurtaran ancak tarihteki pek çok kadın bilim insanı gibi emeği başkaları tarafından sahiplenilen ve sessiz sedasız kariyeri sonlanan Mary Sherman Morgan 1957 yılında Jüpiter-C roketinin ABD’nin ilk uydusu Explorer 1’i yörüngeye çıkarmasını sağlayan sıvı yakıt Hydyne’ı geliştirdi.
4 Kasım 1921’de Kuzey Dakota’nın Ray şehrinde doğan Mary Sherman, okula geç gönderilmesine rağmen liseyi birincilikle bitirerek Minot Eyalet Üniversitesi’nde kimya okumak üzere bulunduğu şehirden ayrıldı. Sherman’ın üniversite eğitimi sırasında İkinci Dünya Savaşı patlak verince ABD’de bütün dallardan bilim insanlarının yanı sıra kimyager sıkıntısı da baş gösterdi. Henüz üniversite eğitimini tamamlamamış olmasına rağmen Sherman’ın kimya bilgisini duymuş olan bir yerel iş bulma görevlisi tarafından Sandusky, Ohio’da bir fabrikada çalışması için bir iş teklifi aldı. İlk başta kendisine fabrikanın ne üzerine çalıştığı ve ne iş yapacağı konularında bilgi verilmedi ve çok gizli bir güvenlik kontrolünden geçmesi gerektiği söylendi. Paraya ihtiyacı olduğu için üniversite eğitimini yarıda bırakmak pahasına işi kabul etti. Daha sonra çalışacağı yerin trinitrotoluen (TNT), dinitrotoluen (DNT) ve pentolit gibi patlayıcıları üreten Plum Brook Ordnance Works isimli bir tesis olduğunu öğrendi.
Savaş yıllarını bu tesiste askeriye için patlayıcı tasarlayarak geçirdikten sonra savaş bitince Califonia’daki Kuzey Amerika Havacılık Kurumu’na (North American Aviation-NAA) iş başvurusu yaptı ve oranın Rocketdyne bölümünde çalışmaya başladı. İşe alındıktan kısa süre sonra teorik performans uzmanı olarak adlandırılan bir pozisyona terfi etti, bu görevi yeni roket iticilerinin beklenen performansını matematiksel olarak hesaplamasını gerektiriyordu. Orada çalışan 900 mühendis içindeki tek kadın ve üniversite diploması olmayan tek kişiydi.
O dönemde Amerikan roket programının başında eski bir Alman roket bilimci olan Wernher von Braun bulunuyordu. O ve ekibi, roketi yörünge hızlarına ulaştırmak için Jüpiter C olarak adlandırılan modifiye Redstone füzelerini kullanıyorlardı. Ama bu ağır roketin fırlatma performansının geliştirilmesi gerekiyordu ve standart Redstone roketinin kullandığı %75 etil alkol solüsyonundan daha güçlü bir yakıta ihtiyaç vardı. Wernher von Braun ve diğer mühendisler bu konunun üstesinden gelemeyince Kuzey Amerika Havacılık’ın Rocketdyne Bölümü’yle bir anlaşma yaptılar. Mary Sherman Morgan burada Dr. Jacob Silverman’ın grubunda çalışmaktaydı. Roket iticileri üzerindeki uzmanlığı ve deneyimi nedeniyle Morgan ekibe teknik lider olarak atandı. Morgan’ın çalışması yeni bir itici yakıt olan Hydyne’ın geliştirilmesiyle sonuçlandı. Hydyne %60 oranında asimetrik dimetil hidrazin (UDMH) ile %40 oranında dietilen triamine (DETA) karışımıydı. Jüpiter C’nin ilk aşamasında Hydyne kullanıldı. Bu yakıt etil alkolden daha güçlü ama daha toksikti. Hydyne’ı kullanan ilk Redstone uçuşu 29 Kasım 1956’da gerçekleştirildi ve daha sonra Hydyne üç kez daha Jüpiter C test uçuşlarında kullanıldı.
1957 yılında Uluslararası Jeofizik Yılı olarak bilinen dünya çapındaki bilimsel bir kutlamanın parçası olarak, ABD ve Sovyetler Birliği Dünya yörüngesine uydu yerleştirme hedefi belirlemişlerdi. Bu süreçte ABD’nin projesi Vanguard Projesi olarak biliniyordu. Bir Vanguard roketinin son derece halka açık ve feci bir biçimde patlamasının hemen sonrasında, 4 Kasım 1957’de Sovyetler Birliği Sputnik uydusunu yörüngeye fırlatmayı başardı. Bu Amerika’yı yarışta geriye düşürüyordu ve deyim yerindeyse bir krize yol açtı. Siyasi baskı altında kalan Amerikalı politikacılar Wernher von Braun’ı Jüpiter-C roketini fırlatmaya hazır hale getirmesi için zorladılar. Ve geliştirmeler sonunda artık Juno I olarak adlandırılan roket, fırlatıcıda kullanılan itici yakıt Hydyne ile Amerika’nın ilk uydusu Explorer I’i 31 Ocak 1958’te başarılı şekilde yörüngeye fırlattı. Bu fırlatış Amerika’nın uzay programını kurtarmış oluyordu. Fırlatmanın bütün övgülerini Wernher Von Braun topladı. Mary Sherman Morgan açısındansa bilim tarihinde çok defa örneklerine rastlandığı üzere durum böyle olmadı, onun ismi hiç geçirilmeyerek NAA’daki şefi Jacob Silverman ve Irving Kanarek Hydyne’ın yaratıcıları olarak tanıtıldı. Bu süreçte ikinci çocuğuna hamile olan Morgan NAA’dan emekli olup sessiz sedasız kimya kariyerine veda etmişti bile.
Morgan, 4 Ağustos 2004’te, 82 yaşındayken, uzun yıllar süren ağır sigara içme alışkanlığı nedeniyle bir tür kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan amfizem nedeniyle öldü. Morgan’ın başarısı ölümünden sonra oğlunun çabaları sayesinde açığa çıktı. Temmuz 2013’te BBC’nin çevrimiçi haber dergisinde oğlu George tarafından anlatılan kısa bir video anması yayınlandı. Morgan yine oğlu George tarafından yazılmış yarı biyografik bir oyuna konu oldu. Roket Kız (Rocket Girl) isimli oyunun prodüksiyonu California Institute of Technology Sahne Sanatları (TACIT) birimi tarafından yapıldı, oyunu Brian Brophy yönetti ve Pasadena, Kaliforniya’daki California Institute of Technology (Caltech)’te 17 Kasım 2008’de sahnelendi. Oyun daha sonra aynı isimle kitap haline getirildi.
Yazan: Alev Özlem ÖZDEMİR
Bir yanıt bırakın