Sıska, İki büklüm ve Çirkin (Kısa Hikaye)

Sıska, İki büklüm ve Çirkin (Kısa Hikaye)

18 Temmuz 1635’te Wight adasında dünyaya bir bebek gelir. Ailesi ona Robert ismini verir.

Robert çok zekidir ve 13 yaşına geldiğinde, Dr. Busby’nin yanında Westminster Okulu’nda eğitimine devam eder. Hızlıca Latince ve Yunanca bilgisini geliştirir ve İbranice üzerine çalışmalar yapmaya başlar. Bir yandan da Öklid’in Elemanları üzerinde uzmanlaşır. 

Sıska, İki büklüm ve Çirkin (Kısa Hikaye)

1653 yılında Oxford Christ Kilisesinde koroya katılır ve burada adaşı Robert Boyle ile tanışır. Boyle’u etkilemeyi başarır ve kısa süre sonra Boyle’un asistanlığını yapmaya başlar.

1664’te Gresham kolejine Geometri Profesörü olarak atanır. Hemen bir yıl sonra 1665 yılında bileşik mikroskobu icat eder. Şişe mantarı üzerine çalışırken hücreyi keşfeder.

Biyolojiye “Hücre” adını kazandıran bu büyük bilim insanı Robert Hooke’tur.

Robert Hooke, sadece biyolojiyle kalmamış fizikte esneklik yasasını bulmuş, o dönemin ileri teknolojisi olan hava pompasını mükemmelleştirerek solunum ve ses deneyleri yapmıştır.

Astronomideyse teleskopu geliştirip Satürn’ün halkalarını ve çift yıldız sistemlerini gözlemlemiştir.

Ayrıca Hooke, horoloji yani saat bilim, sarkaç mekanizmaları, paleontoloji, mimari ve hafıza üzerine de çeşitli çalışmalar ve araştırmalar yapmıştır.

Darwin’in evrim teorisinin bazı yönlerini ondan 200 yıl önce tahmin etmiştir.

1666 da Londra’nın merkezini yakıp kavuran yangından sonra Christopher Wren ile şehri tekrar kurmayı üstlendi. 

İngiltere hatta Avrupa biliminin onay merkezi olan Londra Kraliyet Cemiyeti’nin deney sorumlusu oldu.

Bu çılgın bilim insanın nerdeyse her şeye kapsayan merakı ve yenilikçi fikirlerinden dolayı Londra patilerinin aranan ismi olmuştu. Herkes onu konuşuyor ve otorite olarak görüyordu.

O dönemin en popüler sorunuysa gezegenlerin hareket nedenleriydi.

Kepler gezegenlerin hareketinin güneş etrafında elips çizdiğini ve güneşe ne kadar yakınsa o kadar süratli hareket ettiğini bulmuştu. Ama bu hareketin nedenini belirtmemişti. 

Robert Hooke, bu harekete sebep olan etkinin güneşin bir gücü olduğunu ve kendi bulduğu esneklik kanunu ile açıkladığını ortaya attı.

O dönemin bilim insanları bundan çok etkilendi ama Hooke, bir türlü makalesini yayınlamıyordu. Çünkü hesapları bir türlü tutturamıyordu.

Yine o dönemde Cambridge’de olan genç bir matematikçi de bu konuda çalışmalar yapıyordu. 22 yaşında ışığın doğası üzerine açıklamalar yapmış, yansıtıcı teleskopu da o bulmuştu.

 Hooke, onu iyi tanıyordu. Çünkü 13 yıl önce ışık ile ilgili bir keşiften dolayı tartışmışlar ve Hooke onun kendi fikirlerini çaldığı iddiasıyla suçlamıştı. Bunun üzerine genç matematikçi otoritelerin Hooke yanında olduğu gerekçesiyle inzivaya çekilmişti.

Aslında Hooke değil o haklıydı. Işık spektrumu gizemini o çözmüştü.

Şimdi sıra ikinci ve son rauntta gelmişti. Cambridge’li matematikçi büyük gizemi çözmüş ve çekim gücünün mesafenin karesi ile ters orantılı olduğunu bulmuştur. 

Hem de bulalı beş yıl olmuş ama Halley ona sorana kadar kimseye açıklamamıştı. Çünkü Hooke yüzünden bir kez daha rezil olmak ve fikir hırsızı olarak suçlanmak istemiyordu.

Elmadan gezegenlere varıncaya kadar geçerli bu evren yasasını bulan ama açıklamaktan çekinen Cambridge’li matematikçi Isaac Newton’dur.

Newton, Halleyin ısrarıyla çakışmalarını kitap haline getirip İngiliz Kraliyet Cemiyeti’ne gönderdi. 

Hooke, kolay teslim olmuyordu. Kütle çekim kanunu kendisi bulduğunu iddia ediyordu.

Cemiyet, Hooke’dan delilerini getirmesini istiyordu. Ama Hooke sözüne güvenilmesini istemekten başka çaresi yoktu. 

Kazanan Newton’un Principia’sı oldu. 

Hooke, yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve Newton’un yükselişini izleyerek yaşadı. 3 Mart 1703’te de hayatını kaybetti. 

O öldükten sonra Newton onun görevini devraldı. O artık Kraliyet Cemiyeti başkanı olmuştu.

Cemiyet duvarında tüm saygın bilim insanlarının resmi vardır. Bunlardan bir tanesi de Robert Hooke’muş.

Bir gün Newton başkanlık odasında otururken karşıda alaycı bakışlı Hooke’un resmini alıp şöminenin ateşine atmış. Böylece intikamını o öldükten sonra almış olur.

Hooke’un geriye hiç resmi kalmamıştır. Hooke’u tanıyanlar onu sıska, iki büklüm ve çirkin biri olarak anlatmışlardır.

Yazan: Selim ÖZTEMEL

Kaynak*

YouTube Kanalımız

Selim Öztemel (Platin Yazar) hakkında 1493 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları kurucusu, yazarı, YouTube kanalı editörü.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*