Türkiye 100 Yıllık Enerji İhtiyacını Karşılayabilecek Bir Rezerve!

Türkiye 100 Yıllık Enerji İhtiyacını Karşılayabilecek Bir Rezerve!

Son zamanlarda sıkça keşfettiğimiz doğalgaz rezervi, bor madeni veya yenilenebilir enerjiden bahsetmiyorum. Bu topraklarda bulunan belki de 100 yıl boyunca ülkemize yetebilecek bir rezerv, sözünü ettiğim şey; toryum rezervi.

Radyoaktif bir element olan toryumu belki de birçoğunuz duymadınız. Ama bu mucizeyi hayatımıza sokan bir bilim insanı var. Geçtiğimiz günlerde ölümünün üzerinden 14 yıl geçti. Onun araştırmaları ise hala geleceğimizi aydınlatabilecek bir ışık niteliğinde. Fizikçi Prof. Dr. Engin Arık’tan bahsediyorum.

Türkiye’nin en önemli fizikçilerinden biriydi. Boğaziçi Üniversitesi’nde fizik bölümünde görevini yürütürken toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği yolundaki görüşleri ile önemli araştırmalarda bulunmuştur. Prof. Dr. Engin Arık, deneysel yüksek enerji fiziği alanında önemli çalışmalara imza atıyordu. Engin Arık’ın tanınmasında toryum madeninin ülkemizin enerji sorununa çözüm olabileceği yönündeki çalışmaları önemli rol oynadı. İsviçre’de bulunan CERN (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkezi) laboratuvarlarındaki ATLAS ve CAST deneylerine katılan Türkiye heyetinin lideriydi. Prof. Arık, 30 Kasım 2007’de düzenlenecek “Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarım ve Test Laboratuvarı Kuruluşu” başlıklı Devlet Planlama Teşkilatı projesinin 4’üncü çalıştayına katılacaktı. Fakat o gün bindiği uçak Isparta yakınlarında düşerek günümüzde hala bir muamma olarak kalan şüphelere sebep oldu. Uçakta seyahat eden Prof. Arık ve ekibinden kurtulan olmadı.

Prof. Arık ve Toryum Elementi

Prof. Dr. Arık, 21. yüzyılın madeni olarak gösterilen toryum ile ilgili önemli araştırmalar yapıyordu. Arık’a göre, Türkiye enerji ihtiyacını senede 50 ton toryumla karşılayabilecek kapasiteye sahip. Radyoaktif bir element olan Toryum ilk kez 1828 yılında Norveçli mineralog Morten Thrane Esmark tarafından keşfedilmesine rağmen İsveçli kimyager Jons Jacob Berzelius tarafından tanımlanarak periyodik cetveldeki yerini almıştır. Element adını mitolojide savaş tanrısı olarak kabul edilen Thor’dan almıştır. Bilim insanlarına göre; geleceğin enerjisi gözüyle bakılan toryum, günümüzde kulanılanların aksine çok daha avantajlı bir element. Merhum Arık, verdiği bir röportajda; toryum elementinin hızlandırıcı ile tetiklendiği için patlama imkanı olmadığından bahsetmiş ayrıca içerisinde plütonyum 239 olmadığından terörist hedefi olmayacağını yani atom bombası gibi bir savaşa sürüklemeyeceğinin de altını çizmişti. Arık, verdiği röportaja şöyle devam etmişti: “Toryum, saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde bir element. Toprakta toryum oksit halinde bulunuyor. Dünya rezervlerinin yarıdan fazlası Türkiye’de, Batı Anadolu’da bulunuyor; Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerinde…” 

Günümüzde toryum yakıtı ile çalışan ticari ölçekte bir enerji santrali bulunmamaktadır.
Deneme amaçlı küçük ölçekli santral çalışmaları Hindistan, Norveç ve ABD’de devam etmektedir. Bunun sonucu olarak da toryumun enerji hammaddesi olarak tüketimi yok denecek düzeydedir. Bu nedenle ülkemizde bulunan toryumun yakıt, çubuk veya cevher olarak satışı bugün için söz konusu değildir. Dünya genelinde de herhangi bir toryum pazarı temelde bu sebepten dolayı oluşmamıştır. En önemli potansiyel kullanım alanı olarak kabul edilen nükleer enerji santrallerindeki teknolojiler toryum kullanımına uygun hale geldiğinde, toryumun ticari karşılığından bahsedilebilmesinin mümkün olacağı ve fiyatının hızla artacağı su götürmez bir gerçek. Ancak, ülkemizde bilinen ve henüz bilinmeyen toryum yataklarının daha detaylı bir şekilde araştırılması ve yapılacak olan pilot tesisler ile cevher kazanımına yönelik Ar-Ge çalışmalarına devam edilmesi, ülkemizin dünyadaki yerini sağlamlaştırması için önem arz etmektedir. Öyle ki bu element belki de geleceğimizin bir teminatı ve Dünya çapında en büyük rezerve sahip ülkelerin başında geliyoruz. Fark etmeden bir hazineye basıyoruz.

Türk Hızlandırıcı Merkezi’ni kurmak ve belki de günümüzde bir çığır açmak için yola çıkan bilim şehidimiz Prof. Arık ve ekibi ışıklar içinde yatsın. Eminim ki Türkiye hak ettiği değere bu topraklarda yetişen bilim insanları sayesinde bir gün sahip olacak.

Yazan: Yaren YAKUT

Kaynak*

Kaynak**

YouTube Kanalımız

Çılgın Fizikçiler (SEO Manager) hakkında 663 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları ekibi ve dışarıdan destek veren gönüllülerin yazıları.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*