Toplumdaki Düğümler (Fıkra)
3 kişi giyotinle idama mahkum edilir.
Bunlardan biri papaz, biri hakim, biri de fizikçidir…
İdam sehpasına ilk papaz çıkar. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar:
– Son sözün nedir?
Papaz:
– Ben Tanrı’ya inanıyorum, O beni kurtaracak.
Giyotini serbest bırakılır ve birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşkınlıklar içinde kaşır ve hep bir ağızdan bağırırlar:
– Onu serbest bırakın; Tanrı sözünü söyleyip ve onu korumdu.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur…
Sıra hakime gelir, idam sehpasına çıkarılır ve ona da sorarlar:
– Son sözün nedir?
Hakim:
– Ben papaz gibi Tanrı’ya inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum. Adalet yerine gelecektir.
Giyotini serbest bırakılır ve birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşkınlıklar içinde kaşır ve hep bir ağızdan bağırırlar:
– Adalet son sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
Böylece hakim de boynunu kurtarır…
Sıra fizikçiye gelir. İdam sehpasına çıkarılır ve ona da sorarlar:
– Son sözün nedir?
Fizikçi:
– Ben ne Tanrı’ya inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hakim.. Bildiğim tek şey, giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel olmakta.
Bunun üzerine görevliler giyotini kontrol eder ve gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açarlar ve giyotini serbest bırakırlar. Böylece fizikçinin başı bedeninden kopar…
Toplumdaki “düğümlere” ve sorunlara işaret edip, gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!
Fakat gerçeğe talip olanlar, bedel ödemeye her zaman hazır olmalıdır!
Düzenleyen: Selim ÖZTEMEL
Bir yanıt bırakın