Tüm Virüsler Kötü müdür?

Tüm Virüsler Kötü müdür?

Virüsler genel olarak agresif ve bulaşıcı özellikleri ile bilinirler. Aslında bu durum genellikle doğrudur çünkü çoğu virüsün konakçılarıyla patojenik bir ilişkisi vardır, yani hafif soğuk algınlığından, Koronavirüs hastalığı (COVID-19) gibi hayatı sonlandırabilecek kadar çeşitli hastalıklara neden olurlar.

Virüslerin çoğalması için canlı hücrelere ihtiyaçları vardır. Bu nedenle hücreleri işgal ederek ve hücresel mekanizmayı ele geçirerek, daha fazla hücreyi enfekte edecek yeni virüsler üretmek için hücreyi kullanırlar.

Tüm Virüsler Kötü müdür?

Ancak virüslerin hepsi sağlığımız için bir tehdit değildir. Bağırsaklarımızda bulununan koruyucu bakteriler (probiyotikler) gibi vücudumuzda da birçok koruyucu virüs vardır.

Koruyucu ‘Fajlar’

Bakteriyofajlar yada kısaca fajlar, belirli bakterileri enfekte eden ve onları öldüren virüslerdir. Sindirim, solunum ve üreme kanallarının mukus zarında bulunurlar.

Mukus, patojen bakterilere karşı fiziksel bir bariyer oluşturarak ve altındaki hücreleri enfeksiyondan koruyan oldukça yoğun, jöle benzeri bir katmandır. Son araştırmalar, mukusta bulunan fajların, insan vücudunu patojen bakterilerden koruyan doğal bağışıklık sistemimizin bir parçası olduğunu öne sürmektedir.

Fajlar, neredeyse bir asırdır dizanteri, Staphylococcus aureus’un neden olduğu sepsis, salmonella enfeksiyonları ve cilt enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılmaktadır. İlaca dirençli enfeksiyonların sayısının gün geçtikçe artması, fajlar ile tedaviyi yeniden popüler bir çalışma alanı haline geitrmiştir.

Günümüzde fajlar genetik olarak tasarlanabilmektedir. Çeşitli faj türleri, hedef bakterilere karşı test edilir ve en etkili türler, güçlü bir konsantrasyonda saflaştırılır.

Tüm Virüsler Kötü müdür?

Bunlar, bir veya daha fazla faj suşu içeren ve geniş bir bakteri yelpazesini hedefleyebilen bakteriyofaj stokları (kokteyller) olarak veya spesifik bakterileri hedef alan bakteriyofajlar olarak depolanır.

Tedaviden önce, hastanın enfekte olmuş bölgesinden bir sürüntü alınır, bakteri suşu tanımlamak için laboratuarda kültürlenir ve terapötik faj stoklarına karşı test edilir.

Tedavi ağızdan, doğrudan yaralara ya da bakteriyel lezyonlara uygulanabilir. Ancak fajların intravenöz (damar içi) uygulaması için klinik deneyler devam etmektedir.

Faydalı Viral Enfeksiyonlar

Bağışıklık sistemi, diğer enfeksiyonlara karşı direnç geliştirmeye yetecek düzeyde sistemik virüsler tarafından sürekli olarak uyarılır. Genç yaşta viral enfeksiyonlar geçirmek bağışıklık sistemimizin patojenlere uygun şekilde yanıt vermesini öğrenmesi açısından önemlidir. Ayrıca, Karşılaştığımız bazı virüsler, insanları diğer patojenik virüslerin neden olduğu enfeksiyonlara karşı korur.

Örneğin, semptomatik olmayan herpes virüsleri, insan NK hücrelerinin (belirli bir beyaz kan hücresi türü) kanser hücrelerini ve diğer patojenik virüsler tarafından enfekte olmuş hücreleri tanımlamasına yardımcı olabilir. NK hücreleri, tümör hücrelerini tanımlamalarını sağlayacak antijenler (vücutta bağışıklık tepkisine neden olabilen yabancı bir madde) ile donatırlar.

Bu, hem virüslerin konaklarında daha uzun süre kalmaları için bir hayatta kalma taktiğidir, hem de konakçıya zarar vermelerini önlemek için rakip virüslerden kurtulmaktır. Gelecekte, bunun gibi virüslerin değiştirilmiş versiyonları potansiyel olarak kanser hücrelerini hedeflemek için kullanılabilir.

Başka bir örnekte, norovirüslerin farelere antibiyotik verildiğinde bağırsaklarını koruduğu gösterildi. Antibiyotikler tarafından öldürülen koruyucu bağırsak bakterileri, fareleri bağırsak enfeksiyonlarına karşı duyarlı hale getirdi. Ancak iyi bakterilerin yokluğunda bu norovirüsler konakçılarını koruma görevi üstlendiği tespit edilmiştir.

Terapötik Virüslerin Geleceği

Modern teknoloji, insan vücudunun bir parçası olan mikrobiyal toplulukların karmaşıklıkları hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağladı. İyi bakterilere ek olarak, bağırsakta, deride ve hatta kanda bulunan yararlı virüsler olduğunu artık biliyoruz.

Bu viral bileşen hakkındaki anlayışımız büyük ölçüde emekleme aşamasındadır. Ancak viral enfeksiyonları anlamamıza ve daha da önemlisi kötü olanlarla nasıl savaşacağımıza yardımcı olma konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Ayrıca insan genomunun evrimine, genetik hastalıklara ve gen terapilerinin gelişimine de ışık tutabilir.

Bu viral bileşen hakkındaki anlayışımız büyük ölçüde emekleme aşamasındadır. Ancak viral enfeksiyonları anlamamıza ve daha da önemlisi kötü olanlarla nasıl savaşacağımıza yardımcı olma konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Ayrıca insan genomunun evrimine, genetik hastalıklara ve gen terapilerinin gelişimine de ışık tutabilir.

Yazan: Şinasi AYGÜN

Kaynak*

YouTube Kanalımız

Şinasi Aygün (Platin Yazar) hakkında 25 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları Kurucusu, Biyolog

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*