Uluğ Bey Kimdir?
Uluğ Bey, asıl adıyla Mirza Muhammed Taragay bin Şahruh, 1394 yılında Azerbaycan’nın Sultaniye şehrinde dünyaya gelmiştir. Timur’un torunudur. Dedesi tarafından çok sevildiğinden Emir-i Kebir anlamına gelen Uluğ Bey lakabıyla anılmaya başlanmıştır.
Küçük yaşlarda astronomiye olan ilgisini keşfeden Uluğ Bey, Nasirüddin Tûsi’nin 1259′ da kurduğu Merağa Rasathanesi’ni ziyareti sırasında gördüklerinden etkilenmiş ve astronomiye karşı derin bir merak duygusu oluşmuştur. Gençlik çağında bilimsel düşüncelerini şekillendiren pek çok alimden dersler görmüştür. Bu alanda ilk bilgilerini ise Bursalı Kadızâde’den almıştır.
Semerkant’ta 38 yıl hükümdarlık yapmış olan Uluğ Bey, devlet işlerinden çok bilimsel faaliyetleriyle tanınmış ve vaktinin çoğunu buna ayırmıştır. Öyle ki yönetmesi için verilen topraklar üzerinde çoğunlukla babası Şehruh’ un sözü geçmekteydi. Çünkü kendisi devlet işlerinden çok bilimsel işleriyle meşgul oluyordu.
Astronomi ve gözlem araştırmalarında çalışmalarının temelini matematik oluşturuyordu. Bu nedenle matematiğin temel bölümlerinden olan trigonometrik esaslar üzerine de araştırmalar yapmıştır. 1 derecelik yayın sinüs değerini hesaplamak, bu tür çalışmalarının başlangıcını oluşturmuştur.
Uluğ Bey, çocukluğunda astronomiye olan ilgisini ortaya çıkaran rasathane ziyaretinden sonra, döneminin en modern ve en hassas ölçümlerini yapmaya olanak sağlayan gözlem araçlarıyla Semerkand’ ta kendi rasathanesini kurmuştur.
1417 yılında inşaasına başlanan Uluğ Bey Rasathanesi 1421 yılında tamamlanmıştır. Üç katlı olan bu rasathane her köşesinde birer dershane olmak üzere oldukça büyük ve çok sayıda odalardan meydana gelmektedir. Döneminin en büyük 2. rasathanesi olarak anılan bu yer Uluğ Bey’in ölümüne kadar yaklaşık 30 yıl boyunca faaliyette bulunmuştur. Astronomi alanında yapılan pek çok buluşun temelleri burada atılmıştır. Uluğ Bey, astronomi araştırmalarında kullanılmak üzere pek çok araç geliştirmiş ve gökyüzünün bir haritasını çıkarmayı da başarmıştır.
Uluğ Bey’in en büyük eseri hem İslam coğrafyasında hem de Avrupa’ da kaynak olarak kullanılan Zic-i Uluğ Bey(Gürgani Takvimi)’dir. Eserde takımyıldızlarından, yıldızların koordinatlarından, temel astronomi bilgilerinden ve gezegenlerin hareketlerinden detaylıca bahsedilmiştir. Ayrıca bu eser 1665 yılında İngilizce’ ye çevrilerek Oxford’da kullanılmıştır. Gürgani Takviminin asıl kopyalarından biri Ayasofya Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Milletlerarası Astronomi Derneği tarafından, Ay yüzeyinde bulunan oldukça büyük bir kratere Uluğ Bey’in adı verilmiştir.
Yaşamı boyunca ilim ve bilim yolundan giden ve yaptığı çalışmalarla döneminin en ünlü hükümdarlarından olan Uluğ Bey, taht kavgaları sebebiyle öldürülmüştür. Ölümünden sonra Orta Asya’da yeşeren bilimsel çeşitlilik azalmıştır. Geride bıraktığı eşsiz çalışmalar ve bilime olan katkılarıyla halen hatırlanmakta, anılmaktadır.
Yazan: Şafak YASUN
Kaynak**
Bir yanıt bırakın