Yeni İştah Frenimiz Keşfedildi
Acıkma ve doyma hissi; çeşitli organların, hormonlarının, sinirsel devrelerinin karmaşık etkileşimi ile oluşan bir olaydır.
Yemek yediğimizde kan şekerimiz yükselir, acıktığımız da ise tam tersi olur, bu olaylar önce hipotalamus daha sonra da diğer iştah merkezlerini uyarır. Böyle anlatınca iştahı kesmenin kolay olduğunu düşünülebilir. Fakat bildiğimiz bu bilgi iştahı frenlemek için pek de yeterli olmuyor. Eğer yeterli olsaydı şimdi obezite gibi bir sorunla karşılaşmazdık bence.
Obezite sorununu kontrol edemememiz, vücut ağırlığı kontrolü konusundaki anlayışımızı genişletmek için standart beslenme yollarının ötesine bakma ihtiyacını doğurdu.
Bu nedenle araştırmacılar doygunluğu destekleyen bir sinirsel topluluğu tanımlamak ve anatomik, moleküler ve işlevsel olarak tanımladır. Bu çalışmada ise bu durumun tam tersi işlevini ele alarak çalışmayı yürüttüler. Bunun için Prader Willi sendromu olan kişiler seçildi. Genetik bir bozukluk olan Prader Willi sendromu olan kişilerin doyumsuz bir iştahı vardır. Doyurucu bir yemekten sonra bile asla tok hissetmezler.
Bu çalışmada sendromlu kişilerin beyinciklerinin yemeğe nasıl tepki verdiğini gözlemek istediler.
Bunun üzerine araştırmacılar farelerle deneyler gerçekleştirdiler. Araştırmacılar farelerin beyinciklerindeki çeşitli bölümleri uyararak veya engelleyerek, kemirgenlerin yeme davranışları üzerindeki etkisini kontrol ettiler. Beyincikteki belli başlı bir nöron grubu (aDCN) engellendiğinde farelerin normalden daha çok yemeye başladıkları saptandı. aDCN molekülleri aktive edildiğinde ise striatal dopamin seviyesi artırıyor ve bu olay sonucunda farelerin yüzde 50-75 daha az yemek yediği gözlemlendi. Bu etki diğer deneylerle de kanıtlandı. Beyincikteki ön bölgeler etkinleştirildiğinde, fareler daha az yemek yedikleri gözlemlendi.
Öğün sayısı azalmasa da öğünlerde yedikleri yemek miktarı azaldı. İlginç olan diğer bir nokta da iştahı frenleyen etkinin, farelerin yağlı veya şekerli yüksek kalorili yiyecek ya da düşük kalorileri yemek yemelerinden bağımsız olarak ortaya çıkmış olması. Beyincikleri etkinleştirilen kemirgenler, daha sonraları da hep aynı kaloriyi alacak miktarda yemek yemelerini de sağladığı görülmüştür.
Tüm bu çalışmalar gösteriyor ki beyincik daha önce bilinmeyen bir iştah frenine sahip. Böylece beyincik tokluk hissini uyandırarak hayvanların daha fazla yemelerini önlüyor. Araştırmacılara göre beyincikteki iştah freni hem iştahımızı nasıl kontrol edeceğimizle ilgili yeni bilgiler vermekle kalmayıp yeni tedaviler için de yardımcı olabilecek yenilikleri gün yüzüne çıkardı.
Yazan: Bilge KAPLAN
Bir yanıt bırakın