Yoksa Aldatmak Hayatta Kalmak İçin Gerekli mi?

Yoksa Aldatmak Hayatta Kalmak İçin Gerekli mi?

Kandırma, aldatma ve sahtekarlık, insan topluluklarında ahlaksızlık olarak nitelendirilse de, aldatma biyolojik dünyada hayatta kalmak ve soyunu sürdürmek için en temel itici güclerden biri.

Yoksa Aldatmak Hayatta Kalmak İçin Gerekli mi?

Central Washington Üniversitesi’nden davranış ve evrim uzmanı Profesör Lixing Sun, The Liars of Nature and the Nature of Liars (Doğadaki Yalancılar ve Yalancıların Doğası) isimli kitabında, aldatma olgusunun hayvanlar aleminde evildiğini ve sayede gezegenimizdeki inanılmaz çeşitliliğin ortaya çıktığını öne sürüyor. Aldatma ve kandırma yaşamın her alanında gözlemlenebilir; biyolojik hiyerarşinin her düzeyinde yaygındır. En gelişmiş organizmadan en basit yaşam formuna kadar istisnasız her canlının can simidi gibi sarıldığı bir stratejidir. Hayvanlarda, bitkilerde, mantarlarda, bakterilerde, virüslerde, kromozomlarda, genlerde, DNA’ların her parçasında rastlanır. Aynı bireyde, ayrı türe ait bireyler arasında ve türler arasında yaygındır.

Dürüstlük En Doğru Strateji mi?

Doğada bu kadar sık görülmesine karşın, insan dünyasında aldatma, yalan söyleme ve kandırma sosyal duyarlılığımıza terstir; dürüstlük takıntımızla bağdaşmaz. Doğruluğu yüceltmemize ve yalanı lanetlememize rağmen gerçek yaşam çoğunlukla ideallerimizle çelişir. Kısaca doğruluk ve dürüstlük günlük yaşantımızda her zaman en doğru strateji olmayabilir.

Yoksa Aldatmak Hayatta Kalmak İçin Gerekli mi?

Örneğin: Masum bir insan istemediği bir suçtan dolayı ölüme mahkum edilmiş olsun. Çaresiz kalan en yakin dostları, gardiyanlara rüşvet vererek adamı hapishaneden kaçırmaya çalışırlar. Ne var ki adalet sistemine karşı gelmek istemeyen mahkum kalmayı reddeder. Bu durumda adamın dürüstlüğüne saygı mı gösterirdiniz, yoksa “aptallığına” şapka mi çıkartırdınız?

Eğer adamın aptal olduğunu düşünüyorsanız, tebrikler! Ünlü Yunan düşünürü Sokrates’in hayatını kurtarmış olurdunuz. Vatandaş ile devlet arasındaki güvene ihanet etmek istemeyen Sokrates ölümü tercih etmişti. Peki, doğada güven ve dürüstlük adına ölmeyi tercih eden bir kahraman bulma şansınız yüzde kaçtır; hiç düşündünüz mü? Bu olasılık sıfıra çok yakındır. En azından örneği yoktur. Tam tersi doğada aldatma, her düzeyde her yerde rastlanan bir stratejidir.

Biyolojik Dünyada Aldatma Neden Yaygın?

Bu sorunun yanıtını evrimde aramak gerekir. Evrim, aslında ahlaksız, merhametsiz bir süreçtir; etik tercihleri, namus kurallarını ve değer sistemlerini bir kenara koyarak pragmatik bir yol izler. Kesinlikle toplumsal işbirliği ve antisosyal manipülasyon arasında ayrım yapmaz. Çünkü önemli olan yalnızca hayatta kalıp üremektir.

Herhangi bir özellik, morfolojik, davranışsal ya da genetik, Darwin’in “uyumluluk” kuralına yarar sağladıkça biyolojik yaşamda başarılı bir taktik olarak varlığını sürdürür. Ayrıca uyumluluğu artırmak için bile olsa aldatma seçeneğini kullanmayanları evrim en ağır sekilde cezalandırır. Sonuç olarak insanların sosyal duyarlılıkları söz konusu olduğu koşullarda kabul edilemez bir strateji olan aldatma, biyolojik dünyada başarlı bir taktiktir ve giderek zenginleşen varyasyonlara evrilir.

Doğal Seçilim ve Aldatma

Dolayısıyla aldatma doğal seçilime bağlı olarak gelişir. Daha az bilinen yönü ise aldatmanın evrimi tetikleyici bir rol oynamasıdır. Nedeni basit: Aldatma aldatana fayda sağlar, aldatılana zarar verir. Bu şekilde aldatma karşıtı taktiklerin gelişmesine fırsat tanır; bu da aldatma karşıtı taktiklere karşı yeni taktiklerin gelişimini özendirir. Ve bu böylece sonsuza dek gider.Ve doğanın bu silahlanma yarışını Darwin şöyle tanımlıyor: “Bu harika ve muhteşem yapılar sonsuza dek evrilmeye devam eder.”

Aldatma olgusuna en doğal örnek bitkilerin, özellikle de baklagillerin köklerinde yaşayan rhizobia ismi verilen toprak bakterileridir. Bu bakteriler bitki köklerinde kök nodülleri şeklinde kolonize olurlar. Bu nodüllerde havadaki nitrojen amonyaka dönüştürülür ve bu amonyak bitkiye glutamin ve üreidler gibi organik bileşikler sağlar. Bitki ise bakteriye fotosentezden elde ettiği organik bileşikleri sağlar.

Yoksa Aldatmak Hayatta Kalmak İçin Gerekli mi?

Bu ilişkinin ikisi için de mutlu bir birliktelik oluşturduğu düşünülse de gerçek farklıdır. Daha yakından bakıldığı zaman bunun bir aşk ilişkisi olmadığı anlaşılır. Bazı rhizobia çok az miktarda nitrojen üretir. Başka bir deyimle bitkiden bedava organik bileşikler sağlamak için bitkiyi aldatır. Bu nedenle bitkilerin tümü rhizobia’yi köklerinde barındırmaya sıcak bakmaz.

Bazı bitkiler köklerini bu ‘dolandırıcı’ bakterilerden korumak için organik besin transferine son verir. Yalnızca çok verimsiz topraklarda yetişen bazı bitkiler, az miktarda da olsa nitrojenin yüzü suyu hürmetine istemeye istemeye de olsa rhizobia ile ilişkisini sürdürür. Kaldı ki dilencilerin seçme şansının olmadığı bilinen bir gerçektir. Bu ilişki, aldatmanın birbiri ardına yeni taktiklerin nasıl geliştiğini gösteren tipik bir örnektir.

Aldatma Neden Gözardı Ediliyor?

Ne yazık ki aldatmanın evrimdeki rolü, bugüne dek iki önemli nedene bağlı olarak gözardı ediliyor. Biri tarihsel nedenlere dayanıyor. Darwin’in kendisi aldatmayı doğal seçilim yoluyla evrim konusunda temel bir güç olarak tanımlamıyordu. Türlerin Kökeni kitabında aldatma (cheat) değil kandırma (deceive) sözcüğü 7 kez geçiyordu. Bunlardan üçü hayvanlarla ilgiliydi. Açıkça Darwin için aldatma evrim ve çeşitlilik açısından çok büyük bir önem taşımıyordu.

İkinci neden ise çağımızda bilim insanları, evrimi rakiplerin birbirini boğazladığı bir süreç olarak değil, işbirliğinin öne çıktığı daha “yumuşak” taktiklerin kullanıldığı bir süreç olarak görme eğiliminde. Kaldı ki bazı hayvanlarda sosyal zekanın kaba kuvvetten daha önemli olduğu da görülmekte.

Örnegin bonobo gruplarında uyumluluk başarısı, bireyin kurmuş olduğu sosyal ağların genişliği ile ölçülüyor. Vahşi bir bonobo yalnızca kas gücüne güvenip zorbalık yaptığı zaman, grubun işbirliği yapan diğer üyeleri karşısında kaybetmeye mahkum oluyor. Sosyal zekadan yoksun hayvanlar, kaçınılmaz olarak başkaları tarafından sömürülmeye açık hale geliyor. İşte bu nedenle sosyal zekanın bir bileşeni olan aldatma, evrimde giderek öne çıkıyor.

Yazan: Selim ÖZTEMEL

Cooperation and cheating as innovation: insights from cellular societies, Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci.,05.12.2017

YouTube Kanalımız

Selim Öztemel (Platin Yazar) hakkında 1493 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları kurucusu, yazarı, YouTube kanalı editörü.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*