Zamanı Geri Sardığımızda Karşılaştığımız Problem: Şişme Kuramı

Zamanı Geri Sardığımızda Karşılaştığımız Problem: Şişme Kuramı

Şöyle ki, Büyük Patlama’dan arda kalan ısının evrenin her yerinde neden aynı olduğu ve herhangi bir hacme düşen galaksi sayısının neden her yerde aynı olduğu soruları da yanıt bekliyor. Bu adeta bir yapboz çünkü evrenin genişlemesini tıpkı bir filmi geri alır gibi, Büyük Patlama’ya kadar takip edecek olursak, evrenin bugün birbirinden son derece uzak kısımlarının başlangıçta da temas hâlinde olmadığı göze çarpıyor. Bir diğer deyişle evrenin doğumundan bu yana geçen zaman, bu nesnelerin arasından kozmik hız sınırında (ışık hızında) yol alan herhangi bir etkinin geçemeyeceği kadar kısa. O zaman bu bölgelerin arasından ısı nasıl geçmiş ve sıcaklıkların eşitlenmesini sağlamış olabilir ki? 

   

Bu filmi geriye doğru oynattığımızda yapılan standart açıklama, evrenin eskiden hayal ettiğimizden çok daha küçük olduğudur. Evren daha küçük idiyse o zaman bugün evrenin parçalarını oluşturan ve birbirlerinden uzakta bulunan şeyler birbirlerine çok daha yakın olmalıydı. Ne var ki evren başlangıçta küçükse 13,82 milyar yılda șu anki büyüklüğüne erişebilmesi için daha hızlı genişlemesi gerekliydi. Evrenin varlığının kısacık bir anında gerçekleşen bu süper hızlı genişleme döneminin itici gücü vakumdu. Bu etrafımızda gördüğümüz vakum değil, onun süper yüksek enerjili versiyonuydu. Bunun nedeni de “şişme vakumunun” sayıl alan tabir edilen bir alan içermesi (2012’de Cenevre’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda keşfedilen Higgs alanına benzer biçimde) ve bunun her yerinde enerji değerinin sıfırdan farklı olması. Süper yüksek enerjili şişme vakumunun bazı dikkate değer özellikleri vardı.Bunlardan ilki, genişlemesine yol açan itici kütle çekimiydi. Bu itici kütle çekimi ne kadar fazlaysa nesneler birbirini o kadar çok itiyor, genişleme de o denli hızlı oluyordu. İkincisi, şişme vakumunun hacmi ikiye katlanınca enerjisinin ikiye katlanması; hacmi üç katına çıktığında enerjisinin de üç katına çıkması ve bunun böyle devam etmesiydi. Şöyle de düşünebilirsiniz: İki avucunuz arasında bir deste kâğıt para var ve siz ellerinizi uzaklaştırdıkça ortaya daha fazla para çıkıyor. Fizikçilerin şişme için “ücretsiz öğle yemeklerinin doruk noktası” demesi boşuna değil.Fakat madde değil de enerji içeren șişme vakumu bir “kuantum” olgusuydu (kuantum kuramı, atomların ve bileşenlerinin mikroskobik dünyası için kullandığımız betimleme) ve kuantum nesnelerinin öngörülemezliği, doğalarının bir parçası. Böylece şişme vakumunun gelişigüzel konumlarında parçalar “bozunarak” normal, sıradan vakuma dönüştü. Bunu, içinde baloncukların meydana geldiği Uçsuz bucaksız bir okyanus gibi de hayal edebilirsiniz. Her baloncuğun içinde, şişme vakumunun muazzam enerjisi bir yere gitmek zorundaydı. Bu enerji de maddeyi yarattı ve onun inanılmaz derecede Isınmasına neden oldu. Kısacası, büyük patlamayı meydana getirdi. Biz de șişme vakumu içindeki bu büyük patlama baloncuklarından birinin içinde yaşıyoruz.

Yazan: Eymen Duman

Kaynak*

Kaynak**

Kaynak***

YouTube Kanalımız

Çılgın Fizikçiler (SEO Manager) hakkında 663 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları ekibi ve dışarıdan destek veren gönüllülerin yazıları.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*