Zihin – Beden Problemi

Zihin – Beden Problemi

İnsanların her birinde bir tane zihin ve bir tane beden vardır. Zihin düşünür, mantık yürütür, ister ve sever. Zihnin bu fiiliyatları en kısa tabir ile zihinsel olgular veya olaylar yahut zihni ifadeler şeklinde isimlendirilir. Bedense fizyolojik, nörolojik ve kimyasal olgu yahut olaylar meydana gelen maddedir. Bedensel olayların temel niteliği belirli bir ortamda oluşmasıdır. Nitekim zihinsel olaylar belirli bir ortamda oluşmazlar. Tamda burada, Descartes gibi ikici bazı düşünürlere göre insan bu şekilde bir varlıktır. Zihin felsefesinde ikicilik (düalizm) adıyla bilinen bu fikir başında Descartes olması ile birlikte kimi filozoflarca desteklenmiştir. Descartes insanda beden ve zihin tözlerinin bir arada var olduğunu, bunların birbirlerinden başka şeyler olduğunu söyler.

Zihin – Beden Problemi

Fakat, Descartes’tan sonra bu başlıkla ilgili olan filozofların cevaplamaya çalıştığı soru şu: Birbirilerinden tamamen bambaşka olduğu söylenen bu iki töz arasında ilişki var mı, var ise bu ilişki ne türden bir ilişki ve nasıl oluşmaktadır? Descartes, Zihin ve bedenin insan beyninin ortasında ve iç bölümünde bulunan epifiz bezinin aracılığı ile etkileşime girdiğini söyleyip bu soruyu cevaplamaya çalışır. Nitekim, bu izah insanların çoğu adına tatmin edici nitelikte değildir. Bu iki töz hem farklı hem de birinde düşünme ötekinde yer kaplama olacak hem de bunlar belirli bir birimde etkileşecek. Varlık felsefesi açısından tamamıyla farklı olan bu tözümsel varlıklar bu şekilde etkileşiyor izahı zihin felsefecilerine inandırıcı gelmemektedir.

Zihin ve beden ilişkisi muhakkak ki var.

Bir şeyi zihinsel anlamda severiz, bu sevgimiz fizyolojik anlamda bir olaya neden olur. Mesela, kahveyi çok severiz, sonra her gün kahve içeriz. Bu sevgimizin doğrultusunda bir tatmin yerine getirmek için fiziksel ve bedensel bir olaya neden oluruz. Bunun tam zıttı da mümkün. Yani, nedensel bir olay zihinsel bir olaya neden olabilir. Mesela, vücudumuzda kan şekeri azalması sonucu hipoglisemik bir atak geçiririz ve bu aşamada zihnimiz bulanıklaşır. Bütün bu örnekler zihin ve beden arasında ilişki olduğunu gösterir.

Descartesin izahlarını tatmin edici görmeyen bazı çağdaş ikici filozoflarca zihin ve beden farklı şeyler ama bu farklılık tözsel değil, nitelikseldir. Bu fikre göre, zihinsel işlevler bedensel işlevlere dayanmakla beraber, onlara indirgenemezler. Zihinsel işlevler özgül oldukları için bu özgüllük fiziksel işlevlere indirgenemez.

Buna karşılık olarak, özdeşlik kuramı ise zihni bedeni işlevlerin aynı şey olduğunu söyler. Bu fikre göre, zihinsel işlevler aslında fizyolojik işlevlerden farklı değidir. Mesela “karnım ağrıyor” dediğimde, aslında bu “karnımın şu yerinde bir gastrointestinolojik bir olay oluyor” demek. Yani, karnım ağrıyor zihinsel işlevi bu gastrointestinolojik olayın işlevinden başka bir şey değil. Bundan dolayı temelde yalnızca fizyolojik olaylar var. Özdeşlik kuramı yalnızca fizyolojik işlevler olduğunu kabul ettiği için materyalist bir kuramdır.

Yazan: Gözde ADIYAMAN

Kaynak: Felsefeye Giriş / Sedat Yazıcı

YouTube Kanalımız

Çılgın Fizikçiler (SEO Manager) hakkında 663 makale
Çılgın Fizikçiler ve Bilim İnsanları ekibi ve dışarıdan destek veren gönüllülerin yazıları.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*