‘Zihin kontrolü’ Paraziti: Toxoplasma Gondii

‘Zihin kontrolü’ Paraziti Toxoplasma Gondii Hakkında 10 Şaşırtıcı Gerçek

T. gondii, Dünya üzerindeki en yaygın bulaşıcı parazitlerden biridir, ancak aynı zamanda hakkında bilgi edinilmesi en ilginç olanlardan da biridir.

Toxoplasma gondii , insanlar da dahil olmak üzere çeşitli konakçı organizmaların hücrelerini istila eden ve toksoplazmoz olarak bilinen bir hastalığa neden olan tek hücreli bir protozoan parazittir. T. gondii bazen “zihin kontrolü paraziti” olarak adlandırılır çünkü toksoplazmoz, enfekte hayvanlarda çeşitli ve davranışsal değişikliklere neden olabilir, ancak çoğu insan enfeksiyonunun belirgin semptomları yoktur.

Patojen, dünyadaki en yaygın bulaşıcı parazitlerden biridir ve dünya nüfusunun yaklaşık yarısında ve neredeyse tüm sıcakkanlı hayvan türlerinde uykuda kalabilir. Ancak bu son derece tuhaf parazit hakkında hâlâ bilmediğimiz çok şey var.   

Kedilere olan alışılmadık yakınlığından şizofreni ile olan bağlarına kadar, işte T. gondii hakkında 10 şaşırtıcı gerçek.

T. gondii ile Enfekte Olmanın Birçok Yolu Vardır

İnsanlar, esas olarak, yalnızca kediler tarafından atılan parazitlerin yumurtalarını veya oositlerini yanlışlıkla yutarak Toxoplasma gondii ile enfekte olurlar. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC ) göre, insanlar kirli su içtiklerinde, çöp kutularını temizlediklerinde, bahçeyle uğraştıktan veya yıkanmamış sebzeler gibi kontamine yiyecekleri yedikten sonra ellerini düzgün yıkamadıklarında bu durum meydana gelebilir. 

CDC’ye göre insanlar, çevreden oositleri tükettikten sonra küçük, enfeksiyöz kistler veya bradizoitler geliştirebilen domuz, koyun ve kabuklu deniz ürünleri gibi diğer enfekte hayvanların az pişmiş etlerini yiyerek de enfekte olabilirler.

T. gondii, organ nakli ve kan nakli sırasında olduğu kadar anne karnındaki bebeklere de aktarılabilir, ancak CDC’ye göre bu çok daha nadirdir. 

Çoğu İnsanda Hiçbir Semptom Görülmez

T. gondii ile enfekte olan insanların büyük bir kısmının enfekte olduğu ile ilgili hiçbir fikri yoktur çünkü hiçbir semptom göstermezler. CDC’ye göre, bazı insanlar vücutları enfeksiyonla savaşırken birkaç hafta boyunca hafif grip benzeri semptomlar geliştirecekler, ancak normalde uzun vadeli komplikasyonları yoktur.

Bununla birlikte, CDC’ye göre, hamile kadınlar, bebekler ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde beyin, göz veya diğer organlarda uzun süreli hasara neden olabilecek ciddi toksoplazmoz vakaları gelişebilir. Nadiren, T. gondii enfeksiyondan sonra toksoplazmoz başlamadan önce hücrelerde yıllarca uykuda kalabilir. 

Eğer sizde toksoplazmoz olabileceğini düşünüyorsanız, doktorunuzdan basit bir kan testi isteyebilirsiniz.

T. gondii‘nin Tedavisi Yok

CDC’ye göre doktorlar, pirimetamin ile folinik asit veya sülfadiazin gibi ilaçların bir kombinasyonunu kullanarak toksoplazmoz semptomlarını tedavi edebilirler.

Ayrıca, bir kişi ciddi bir enfeksiyon yaşamıyorsa veya yüksek risk altında değilse, doktorlar genellikle enfekte hastalara herhangi bir şey reçete etmez.

Bununla birlikte, bir kişiye T. gondii bulaştığında, parazit sisteminizde yıllarca, hatta hayatınızın geri kalanında uykuda kalabilir. Şu anda doktorların paraziti ortadan kaldırmak için yapabileceği hiçbir şey yoktur. Bu da tekrarlayan enfeksiyonların mümkün olduğu ve dolayısıyla toksoplazmoz için uzun süreli bir tedavinin olmadığı anlamına geliyor. Ancak, konakçı zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olmadığı veya geliştirmediği sürece, parazitin bir kişiyi daha sonra yeniden aktive etmesi ve hasta etmesi nadirdir.

Şu anda T. gondii için insan aşısı yok, ancak üretici MSD Animal Health Hub’a göre Birleşik Krallık’ta çiftçiler Toxovax aşısını kullanarak koyunlarını parazite karşı ömür boyu koruyabiliyorlar.

İnsanların Neredeyse Yarısı Enfektedir.

T. gondii, insanlara birden fazla yolla kolayca bulaşabildiği ve çoğu zaman enfekte kişiler tarafından fark edilmediği için, insanlarda en yaygın bulaşıcı parazitlerden biridir.

PLOS One dergisinde 2014 yılında yayınlanan bir araştırma, küresel popülasyonun %30 ila %50‘sinin T. gondii ile enfekte olabileceğini veya enfekte olmuş olabileceğini tahmin ediyor. Ancak enfeksiyon oranları muhtemelen dünyanın farklı yerlerinde önemli ölçüde değişmektedir. Örneğin CDC, yaklaşık 40 milyon Amerikalının veya nüfusun yaklaşık %12‘sinin T. gondii enfeksiyonuna sahip olabileceğini tahmin ediyor. Ancak Scientific Reports dergisinde 2020 yılında yayınlanan bir araştırma, Etiyopya’daki hamile kadınların yaklaşık %64‘ünün hayatlarının bir noktasında T. gondii ile enfekte olduğunu ortaya koydu.

T. gondii Şizofreni ve Diğer Nöro Bozukluklarla İlişkilendirilmiştir.

Parazitin en korkutucu ve en tartışmalı olası etkilerinden biri, zihin üzerindeki etkisidir. Sıçanlarda ve diğer hayvanlarda davranış değişikliklerine neden olabilir hatta insanlarda da birkaç farklı davranış bozukluklarla bağlantılıdır.

T. gondii ile ilişkilendirilebilecek en dikkate değer koşullardan ikisi şizofreni ve bipolar bozukluktur.

2006’da Biological Psychiatry dergisinde yayınlanan bir çalışma, ilk önce anne karnında T. gondii ile bulaşan bebeklerin, doğum öncesi maruz kalmayanlara göre ileriki yaşlarda şizofreni oranlarının daha yüksek olduğunu öne sürdü. 2014 yılında The Journal of Nervous and Mental Disease’de yayınlanan bir çalışma şizofreni ve bipolar bozukluğu olan kişilerin sistemlerinde önceki bir enfeksiyondan kalan T. gondii antikorlarına sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterdi.

T. gondii ayrıca, bazıları ölümcül olabilen insan davranışlarındaki değişikliklerle de ilişkilendirilmiştir. 2015 yılında Journal of Psychiatric Research’te yayınlanan bir çalışma, T. gondii enfeksiyonlarının insanları daha agresif ve düşüncesiz hale getirebileceğini, hatta potansiyel olarak intihar olasılığını artırabileceğini ileri sürdü.

Ancak T. gondii ile Beyin Arasındaki İlişki Hala Net Değil

T. gondii ile ilgili birçok çalışma bozukluklarla ilişkilendirilmiş olsa da, parazitin tüm bu koşullardan doğrudan veya dolaylı olarak sorumlu olduğunu söylemek için henüz çok erken.

2016 yılında, PLOS One dergisinde yayınlanan ve Toxoplasma gondii antikorları ile doğmuş 800’den fazla bireyi inceleyen bir araştırma, “T. gondii’nin artan psikiyatrik hastalık riski ile ilişkili olduğuna dair çok az kanıt olduğunu” buldu.

Hemen Hemen Tüm Sıcakkanlı Hayvanlar Enfekte Olabilir

Bilim adamları, tüm büyük çiftlik hayvanları türleri de dahil olmak üzere çok çeşitli farklı endotermik hayvanlarda T. gondii enfeksiyonunun izlerini buldular.

2005 yılında International Journal of Parasitology’de yayınlanan bir araştırma Kaliforniya’daki su samurlarının (Enhidra lutris) popülasyonunun azalmasında T. gondii‘nin rol oynadığını ve ölü su samurlarının %38‘e varan oranının ortadan kaldırıldığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar, kirlenmiş topraklardan tarımsal akışın, su samurlarının tercih ettiği yiyecek olan deniz yosununa T. gondii ookistlerini getirmiş olabileceğinden şüpheleniyorlar.

T. gondii ayrıca penguenler için ciddi bir risk oluşturabilir. 2019’da Veterinary Parasitology dergisinde yayınlanan bir araştırma, Şili’nin Magdalena Adası’ndaki Macellan penguenlerinin (Spheniscus magellanicus) yaklaşık %42‘sinin, adanın daha önce hastalanmış olmasına rağmen T. gondii tarafından enfekte olduğunu ortaya çıkardı. 

T. gondii Yalnızca Kedilerin İçinde Üreyebilir

Çok çeşitli hayvanlarda bulunmasına rağmen, T. gondii‘nin yalnızca ev kedileri ve onların aslanlar, çitalar ve kaplanlar gibi vahşi akrabalarını içeren Felidae familyasından türlerde ürediği gözlemlenmiştir. Ev kedilerinin parazitin konağı olduğuna inanılıyor.

T. gondii‘nin diğer enfekte hayvanların içinde neden üreyemediğini kimse bilmiyor, ancak bu, parazitin çevreye girebileceği tek yolun kedi dışkısı olduğu anlamına geliyor.

Statistica’ya göre 2018 itibarıyla tahmini 373 milyon evcil kedi ve muhtemelen yüz milyonlarca kayıtsız sokak kedisi de Dünya’da dolaşıyor.

Kediler; bulaşıcı oositleri, enfekte olduktan sonra yalnızca bir ila üç hafta boyunca serbest bırakabilir ve bundan sonra artık parazitleri yayamazlar.

Kuşlar ve Kemirgenler Ara Konakçı Olarak Hareket Eder

T. gondii yalnızca kedilerin içinde üreyebilmesine rağmen, çoğu kemirgende ve birkaç kuş türünde de düzenli olarak bulunur. 

Bu hayvanlar, ara konaklar veya iki farklı kedi konakçısı arasında bir durma noktası görevi görür. Örneğin, bir kuşa, kedi dışkısıyla kirlenmiş kirin üzerindeki tohumları yedikten sonra T. gondii bulaşabilir. Bu kuş, daha sonra enfekte olan bir kedi tarafından yakalanıp yenmeden önce vücudunda bulaşıcı bir kist oluşturabilir. 

Sonuç olarak kemirgenler ve kuşlar, kedilerin enfekte olmasının ana yolu oldukları için  T. gondii‘nin başarısında kilit rol oynarlar.

Enfekte Kemirgenler Daha Korkusuz

T. gondii ile enfekte olan kemirgenler, tipik kedi korkularını veya daha spesifik olarak kedi idrarı korkularını kaybetmiş gibi görünüyor.

PLOS ONE’da 2011 yılında yapılan bir araştırma, enfekte farelerin kokuya karşı olağan savunma tepkileri yerine kedi idrarı kokusuna karşı bir tür “cinsel çekim” hissetmeye başladığını öne sürdü. Eğer doğruysa, enfekte farelerin kedilerin yakınında yaşama olasılığı artar ve bu da avlanma şanslarını artırır. 2011’de PLOS Neglected Tropical Diseases dergisinde yayınlanan bir takip çalışması, deneyi insanlar üzerinde tekrarladı, ancak enfekte erkekler kedi idrarının kokusuna biraz daha fazla ilgi gösterse de kadınlar öyle değildi.

Cell Reports dergisinde fareler üzerinde yayınlanan 2020 tarihli bir araştırma, T. gondii‘nin enfekte farelerde genel kaygıyı azaltabildiğini ve keşif davranışlarını artırabildiğini de gösterdi.

Yazan: Bilge KAPLAN

10 surprising facts about the ‘mind-control’ parasite Toxoplasma gondii, 01.02.2023, Live Science

Bilge Kaplan (Altın Yazar) hakkında 248 makale
1993 yılında Antalya'da doğdum. Molekuler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezunum. Şimdi Covid laboratuvarında moleküler biyolog olarak çalışıyorum. Biyoloji,kimya,fizik, matematik en güzel ilgi alanlarim.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*